3 fotoğraf

Bazen, bir kare fotoğraf, sayfalarca anlatılacak olayı en çarpıcı haliyle verebilir, çok büyük anlamlar içerebilir... Ankara’da son dönemdeki 3 sportif gelişmeyi aktaran 3 fotoğraf, bu yönüyle benim gözümde farklı bir değer kazandı...

Haberin Devamı

İlkini, Ankaragücü kulübü servis yaptı. Şampiyonluğun ilan edildiği Kayseri Erciyesspor maçı sonrası; başkan, yönetim, teknik kadro ve oyuncular, antrenman tesislerinde ‘Şampiyonluk pozu’ vermişti... Her şey güzel görünüyordu ancak eksikti. Fotoğrafta, başkan ile birlikte, 6 yönetici vardı. Diğerleri yer almamıştı... Her zaman birlik ve beraberlikten söz edilirken, böylesi mutluluk ve gurur tablosunda; takım için gecesini gündüzüne katan, didinen, uğraşan, emek harcayan isimlerin yer almaması ilginçti. Eğer haberleri varsa ve kendileri gelmedi ise o zaman yönetimde çatlak var demektir. Yok eğer hiç haber verilmedi ise sorun daha büyüktür ve ‘Biz bu ekiple başardık, sizin katkınız olmadı’ gibi bir anlam çıkar ki o zaman işleri yürütmek zorlaşır...
İkincisi, Halkbank’ın İzmir’de şampiyonluğu kazandığı, Arkas maçının bitiminde, Sırp oyuncu İvan Miljkovic’in sevinçten ağladığı fotoğraftı. 37 yaşında; kariyeri, sayısız şampiyonluk, kupa, madalya ve başarı ile dolu bir sporcunun gözyaşları, takıma duyduğu aidiyet, paylaşma, dayanışma ve ekibin parçası olma özelliklerini ön plana çıkarması açısından önemliydi. Emekliliği gelmiş bir oyuncunun, işine duyduğu saygı gösterisiydi. Galatasaray’ın efsanesi George Hagi’nin, “Takım maç kaybettiğinde ağlamayan sporcu yıldız olamaz” sözlerinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlattı. O fotoğrafa, ileride başarılı bir sporcu olmayı hedefleyen gençler iyi bakmalı, iyi anlamalı... Bir şampiyonluk sevincinden, çok daha fazla şeyler anlattığını görebilmeli... 

Haberin Devamı

ORTAM GERİLMESİN

Üçüncüsü de Gençlerbirliği Başkanı Murat Cavcav ile Teknik Direktör Ümit Özat’ın, yeniden anlaşma imzaladıklarını belgeleyen fotoğraftı... Başkanın çalışma ofisinde çekilmişti... Bizler, kulüpler kurumsallaşmalı, iletişim sağlıklı kurulmalı, herkes empati yapmalı derken, geldiğimiz nokta, çok düşündürücüydü... Ortada, hiç bir şey yokken, Gençlerbirliği adını kamuoyu önünde tartışılır hale getiren, hem diğer hem de kendi takım taraftarının tepkisini çeken Teknik Direktörü ile sözleşme yenileyen kulüp, bunu, sadece basından değil yönetiminden de kaçırmış gibiydi. Acele ve sanki inadına yapılmış gibi bir hava vardı... Belli ki Özat ile Ankara basınını karşı karşıya getirmeyelim, gerilen ortam iyice alevlenmesin, başımız ağrımasın diye düşünülmüş, böyle bir adım atılmıştı. Özat’ın taraftar ile maçlarda, medya mensupları ile de basın toplantılarında karşılaşabileceği, kendisinin yaptığı açıklamaların mutlaka gündeme getirileceği unutulmuştu...
Hiç bir yöneticinin o fotoğrafta olmayışı, Gençlerbirliği’nde daha önce görmeye alıştığımız, İlhan Cavcav modelinin bir devamı mı yoksa, Özat’a karşı cephe alan yöneticilerin tavrına karşı alınmış bir karşı duruş mu onu zamanla göreceğiz. Ancak, Beştepe’de sezonun sonu ile transfer döneminin hareketli geçeceğini kestirmek zor olmasa gerek.

Yazarın Tüm Yazıları