Özgür Şahiner

Spor sevdası kent tutkusuydu

6 Ekim 2021
Önceki gün saat 15.44’te telefonuma, TSYD Ankara Şubesi’nden bir mesaj geldi.

Mesajda, ‘Üyemiz Ali Öcal vefat etti’ yazıyordu... O an zaman sanki durdu, inanması çok zordu... Mesajı tekrar okudum, içim yandı, nefesim daraldı, bir boşlukta öylece kalakaldım... Oysa, sabahtan öğlene kadar, 4 kez telefonda görüşmüş, Japonya Büyükelçiliği’nin düzenlediği organizasyon için adres teyidi yapmıştık... (Sen de gelecek misin diye sorunca, programımı ayarlayabilirsem gelmeye çalışırım) demiştim. Nereden bilebilirdim, bu konuşmanın onunla son konuşmamamız olacağını... Pazar günü de maç öncesi, devre arası ve bitiminde yine uzunca konuşmuş, A.Gücü’nün, Süper Lig yürüyüşüne, ayrı bir kalite, tempo, heyecan ve enerji kattığını, taraftarın da işin içine girmesi ile sarı-lacivertlilerin yarışın mutlak favorisi olduğunu dile getirmiştik...

40 YILI AŞAN BİRİKİM

Ali ağabeyle, günde 3-4 kez konuşur, sporun dışında, her alanda fikir alışverişi yapar, her zaman, herkes için iyi dileklerde bulunurduk. Hayat serüveninde yaşadığımız sıkıntıların benzerliği, bizi daha çok yakınlaştırır, her anlamda birbirimize destek olmaya çalışırdık.
İşine ve yaşadığı kente, onun kadar tutkuyla sarılan birine daha rastlamadım. Ankara’nın her alanda, özellikle de sporda başkente yakışır bir şehir olması için kafa yorar, düşüncelerini ortaya koyar, ulaşabileceği herkese ulaşmaya çaba harcardı.
Yazmak, onun için su gibi ekmek gibi vazgeçilmezdi. 40 yılı aşan meslek hayatında, ilk günden bu yana tuttuğu notları, oluşturduğu arşivleri ve yaptığı haberleri gösterirken ki heyecanını görmenizi isterdim. Spora sevdalı, gerçek bir emekçiydi. Kişiliği, dürüstlüğü, çalışkanlığı, özverisi ve hizmetleri ile çok farklı yere konacak bir isimdi. Yazılı medyada kalmak istediğinden, gelen teklifleri hep geri çevirirdi.

Yazının Devamını Oku

Hayal kırıklığı ve umut

15 Ağustos 2021
Gençlerbirliği sezonun ilk maçını kaybetti, hemen karamsar tablo çizmenin anlamı yok. Bu tür müsabakalar, böyle sonuçlara açıktır.

Ligin ve takımların kendini bulması, taşların yerine oturması için 5-6 maça ihtiyaç vardır. Zaten önemli olan da nasıl başladığınız değil nasıl bitirdiğinizdir. Umarım, Gençlerbirliği için sonu iyi olur.
Kaybederken, eksikleri görmek ve dersler çıkarmak, gelecek adına doğru adımlar atmada her zaman yol göstericidir. Uyarılarımıza geçmeden önce yaşadığımız hayal kırıklığını paylaşmak isterim. Sezonun açılış maçı, bilet fiyatları yönetimce çok makul tutulmuş ve tribün birlikteliğinde bir yılı aşan bir hasret söz konusu. Yönetim değişikliğiyle birlikte özellikle sosyal medyada, camiada yeni bir heyecan dalgası estiği havası veriliyor. Ancak stada girdiğimizde gördüğümüz manzara hiç iç açıcı değil. Tribünde bir avuç taraftar, takım kendi sahasında ancak yine yalnızları oynuyor. Bu ekibin, zorlu yarışta kesinlikle daha fazla desteğe ihtiyacı olacağı unutulmasın.

SAVUNMA DAĞINIKTI

Saha içindeki eksikler nelerdi ? Öncelikle kaleci Ramazan tecrübesine yakışmayan goller yedi. Arkadaşları tam maçı çevirebilecekken, fişi çekti. Sol kanat özellikle savunma anlamında çok aksadı. Rakip tüm etkili ataklarını bu alandan yaparken, goller de bu bölgeden geldi. Arda ve Mert, dağınık bir görüntü sergiledi. Kırmızı-siyahlılar, ilk bölümde rakibin ön alandaki baskısına çözüm bulamadı. Savunma ve ileri uç arasında öyle uzun mesafe oluştu ki bir türlü defans-orta alan-forvet arası bağlantı kurulamadı. Bu bölümde sahada kopuk ve şuursuz bir oyuncu grubu vardı.
Yenilen 2. golle birlikte ve özellikle devreden sonra Gençlerbirliği’nin kimliği değişti. Agresif oynayan, rakip alanda baskıyı arttıran ve tempoyu yükselten kırmızı-siyahlılar, farkını ve dinamizmini ortaya çıkarmaya başladı. Goller buldu, oyuna ortak olma şansını yakaladı ancak savunmadaki savrukluk, beklentileri boşa çıkardı.
Gençlerbirliği için hayal kırıklığı ile başlayan ancak umutla sonuçlanan bir müsabaka oldu. Eksik oyuncuların ve yeni geleceklerin katılımı, Gençlerbirliği’ni daha iyi noktaya taşıyacaktır. Savunmayı toparlayacak, orta alanı çekip çevirecek ve tabelayı değiştirecek bir forvetin, bu takıma önemli bir seviye atlatacağı düşüncesindeyim.

Yazının Devamını Oku

Yeni kartlar açılıyor

7 Mart 2021
Gençlerbirliği’nde genel kurulun yapılacağı tarihin belli olduğu ancak gizli tutulduğu iddia edilirken, Beştepe’de hareketlenen kulislerle birlikte, temas trafiği de baş döndüren bir hıza erişmiş durumda.

Başkan Murat Cavcav ile eski başkan vekillerinden Niyazi Akdaş arasında gerçekleşen telefon görüşmesi, beklenen sonuca ulaşmazken, daha önce bir araya gelen ancak aralarındaki uzlaşı masası, son anda yaşanan tartışmanın ardından devrilen ikili, Murat Cavcav ve Arda Çakmak’ın bir kez daha buluştuğu bilgisi, ortamı yeniden hareketlendirdi. Yeni görüşmede, hem kongreye kadarki süreç hem de sonraki dönemle ilgili yapılacakların masaya yatırıldığı belirtiliyor.
Akdaş ile Cavcav arasındaki görüşmenin, Akdaş’ın kulübün vahim ekonomik tablosunu görüp geri adım atması sonrasında ikinci plana bırakıldığı, yeni formül arayışında, Cavcav-Çakmak temasının, gündemin belirleyicisi olacağı konuşuluyor.

FARKLI HAMLELER GELEBİLİR

Önceki günkü buluşmaya Cavcav ve Çakmak’ın yanı sıra yöneticilerden Murat Öngelen ve Osman Kaçar’ın da iştirak ettiği belirtiliyor. Görüşmede, hem acil eylem planının devreye sokulması hem de sonraki sürecin nasıl olması gerektiğinin masaya getirildiği ifade ediliyor. İlk planda altı çizilenin ise gerekli ödemeler için kaynağı bulunması olduğu dile getiriliyor. Arda Çakmak, daha önce yapılan bir dizi görüşmede kulübe gerekli maddi destek konusunda çalışma yapacağını söylemişti. Çakmak’ın ikinci buluşmayı kabul etmesi, kendisi destek konusunda aynı düşüncede şeklinde yorumlanıyor. Burada, iki konu tartışılıyor. İlki, kongreye kadar Arda Çakmak belli miktarda maddi destek sağlayacak. Genel kurulda Murat Cavcav yeniden başkan adayı olursa Çakmak, başkan vekili olarak mı görev yapacak ? İkincisi ise Cavcav başkanlığa adaylığını koymazsa, kulüpteki delege ağırlığının zor dönemde kendilerine katkı sağlayan Arda Çakmak’a yönelmesini mi isteyecek? İkinci seçenek, eski yöneticiler Sinan Gürsoy ve Hıfzı Kuruşa ile birlikte hareket ettiği söylenen, mevcut yönetim içinden bazı isimleri yanına alabileceği belirtilen Niyazi Akdaş ile başkan vekilliği görevinden alındıktan sonra sessizliğini koruyan ancak başkan adaylığını düşünen ve Cavcav ekibinde bulunan bazı isimleri kendi ekibine alabileceği belirtilen Arif Ölmez’e karşı bir güç birliği oluşturma çabası olarak değerlendiriliyor.

Yazının Devamını Oku

Faturası ağır olur

28 Şubat 2021
Gençlerbirliği, kritik maçta Malatyaspor ile evinde berabere kalıp, ileride çok arayacağı 2 puanı yitirdi. Önemli oyuncuların olmayışı, takımı olumsuz etkiliyor, teknik ekibi zorluyor ancak bu saha içinde hatalar yapıldığı gerçeğini değiştirmiyor. Bu maç mutlak kazanılmalıydı. Bunun için şanslar da geldi ama değerlendirilemedi.

Hatalar dedik açalım... Son resmi müsabakasını yaklaşık 8 ay önce oynayan Mustafa Akbaş tercihi, böyle bir maçta büyük riskti. Daha önce olduğu gibi Arda-H.İbrahim ikilisi savunmanın ortasında, Polomat da sol bekte başlayabilirdi. Mugni-Soner-Motta’dan oluşan orta saha üçlüsü, bu alanda yeteri kadar etkin, dirençli ve verimli olamadı. Zaten, devre bitiminde hem Mustafa hem Mugni, kenara alındı.

ATILACAĞI BELLİYDİ

Rakip, yaklaşık 50 dakika eksik oynadı. Gençler, bu bölümde üstünlüğü sağlayamadığı gibi kalesinde golü gördü. Daha 34. dakikada, sanki maçın son anları oynanıyormuş gibi neredeyse tüm oyuncuların rakip ceza alanına yığılması ve sonrasındaki ani atakta yenilen gol, Süper Lig takımına yakışmadı, herkes pozisyonu sadece izledi.
Ayite’nin atılacağı belliydi, teknik kadro bunu fark edemedi. Takım, baskıyı iyice arttıracağı son bölümde eksik kaldı.
Bunlar küçük detaylar ancak sonucu belirliyor.

Yazının Devamını Oku

Kritik süreç hata kaldırmaz

25 Ocak 2021
Gençlerbirliği, Süper Ligde ilk yarıyı beklentilerin, hayallerin ve hedeflerin çok uzağında tamamladı. Kırmızı-siyahlılar, oynadığı son 4 maçta ‘sıfır’ çekerken, devre arasına, küme düşme hattının içinde girdi. İkinci yarı, hemen başlayacağı için, hiç vakit kaybedilmeden, kısa sürede acil eylem planının devreye sokulması gerekiyor.

Sezon başında kadro yapılanmasını iyi yapamayan Gençlerbirliği, maçlar oynandıkça; sakatlıkların, cezaların ve covid-19’un etkisiyle sıkıntıyı daha derinden yaşadı. Beştepe cephesi, 4 maç öncesine kadar, puanı ve sıralamadaki yerinin aldatıcı rahatlığıyla, yaklaşan tehlikeyi sezemedi. Rakipleri ara transferde takviyeler yaparken, kırmızı-siyahlılar, ekonomik sıkıntıdan, kadroyu güçlendirme konusunda adım atmadı, atamadı. Üstelik, takımın en etkili isimlerden biri olan Berat da elden çıkarıldı.
Maddi sorunu aşma konusunda, başkan Murat Cavcav ve ekibinin yaptığı girişimleri, hafta içinde yazmıştım. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile başkan Murat Cavcav arasında gerçekleşen ve kulübe desteği içeren buluşmayı sayfamıza taşıyıp, taraftarın bu görüşmeye tepkisini, “farklı yankı buldu” diye değerlendirmiştim. Başkan Murat Cavcav, haberin gazetede çıktığı gün arayıp, sitemini iletti, serzenişte bulundu. Söylediklerini yazma konusunu konuşmadığımız için gündeme getirmek istemiyorum.

TAKIM GÜÇLÜ OLMALI

Kulüp tarafından alınmış genel kurul kararı var. Kongrenin ne zaman toplanacağını, salgının gidişatı, kulüptekilerin yaklaşımı ve yetkililerin tavrı belirleyecek. Murat Cavcav, yeniden aday olur olmaz, yönetimi değiştirir değiştirmez orasını bilemem. Ancak, genel kurula kadar, takımın kesinlikle güçlü olması, güçlü yürümesi ve bu lige tutunması lazım. Genel kurulda, Cavcav ve ekibi yola devam etse ya da bir devir kapansa bile, sonrasında bayrağı taşıyacak olanlar, mücadelesini Süper Ligde sürdürecek, rakipleriyle çarpışabilecek bir kadro bulmalı. Aksi takdirde, gücü tükenmiş bir takımla, borcu sürekli büyüyen ve içine düştüğü çıkmazda bocalayan kulübün, ayakta durması hiç kolay olmaz. Ara transferin bitimine yaklaşık bir hafta var. Kısa ancak Beştepe için hayati bir süre. Buradaki hatanın telafisi, artık çok zor olur.

Yazının Devamını Oku

Değerini bulmak

4 Ocak 2021
Gençlerbirliği yönetimine önceki yazımda, “Berat Özdemir için transfer teklifi gelirse ne karar verirsiniz” diye sormuş, Murat Cavcav ve arkadaşları için tercihte bulunmanın zor olacağını belirtmiştim. Camiadan farklı tepkiler aldım.

Kısa sürede yaşanan gelişmeler gösteriyor ki konuyla ilgili olarak Beştepe üzerinde yoğunlaşan bir baskı var ve bu iyiden iyiye artıyor.
Yönetimin yerine kendimi koyuyorum, işin içinden çıkmakta zorlanıyorum. Bir tarafta, tüm kulüplerde olduğu gibi Beştepe’de yaşanan büyük bir ekonomik sıkıntı var ve bunun aşılması için mevcut kaynaklara yenilerinin eklenmesi gerekiyor. Bu aşamada en akılcı, en kestirme çözüm yolu, oyuncu satışı gibi duruyor. Buradan elde edilecek gelir, mevcut şartlar nedeniyle, geçmiş dönemlere kıyasla çok daha değerli, geleceğe güvenle bakılması açısından çok daha önemli.
Diğer tarafta, kulübün mali yapısı biraz olsun rahatlasın, hareket alanı genişlesin düşüncesiyle adım atılsa, şu an tehlikeli sularda dolaşan takımın kadro gücünün daha da aşağı çekilmesi gibi büyük bir risk söz konusu. Çarkın en önemli dişlilerinden birinin sökülmesi, telafisi zor sonuçlara yol açabilir.

KATKI SUNACAĞI SÜRE UZUN

Berat, 10 yaşında Beştepe’ye girip, alt yapısından yetiştiği kulübünde basamakları birer birer çıkan, her gün futbolunu geliştiren, olgunlaştıran bir yetenek. Süper Lig deneyimini sürekli yükseltirken, ümit milli takımda da görev alıp, uluslararası alanda kendini gösteriyor. 22 yaşındaki oyuncunun önünde, futbola uzun yıllar hizmet edeceği bir süreç var. Bu özelliklere sahip bir futbolcu, Fenerbahçe, Galatasaray ya da Beşiktaş’ta oynasa, değeri en az 6-7 milyon Avro civarında olurdu diye tahmin ediyorum. Küresel salgının, futbol piyasasına olan olumsuz etkilerini de unutmayalım.

Yazının Devamını Oku

Spor coşkusuna virüs bulaştı

1 Ocak 2021
Geride kalan yıl birçok önemli organizasyon ertelenirken, bazı branşlarda şampiyonlar ilan edilmeden sezonlar tamamlandı. Kazanılan en büyük başarılardan biri, ritmik cimnastik kadın takımının Avrupa zirvesinde yer alması oldu.

Her yıl geride kalırken, akıllarda; unutulmaz zaferler, başarı öyküleri, sevinçler, üzüntüler, gururlar ve hayal kırıklıkları gibi farklı duygular bırakıyor. 2020 senesi bu anlamda çok daha farklı hatırlanacak. Dünyada Şubat, ülkemizde Mart ayında ilk vakaların görülmeye başlandığı yeni tip coronavirüs (covid-19) salgını, hayatımızın her alanını olumsuz yönde etkilerken, hepimizin bakış açısını değiştirdi. Önceliklerimizi yeniden gözden geçirmemiz konusunda önemli mesajlar verdi. Ekonomiden sağlığa, eğitimden sosyal yaşama tüm alanlarda, bu korkutucu ve bulaşıcı virüsün yol açacağı zararın en aza indirilebilmesi için yetkililerce tedbirler alındı. Spor da bu anlamda bütün olumsuzlukları en derinden yaşadı. Geride kalan yıl başta olimpiyat oyunları ve Avrupa Futbol Şampiyonası olmak üzere birçok önemli organizasyon ertelenirken, bazı branşlarda şampiyonlar ilan edilmeden sezonlar tamamlandı. Sporcular, uzun süre evlerine kapanmak zorunda kalırken, yeniden sahalara ve salonlara dönüş için yaklaşık 5-6 aylık bir bekleme süresine ihtiyaç duyuldu.



Salgının kontrol edilmeye başlanması ve vaka sayılarının özellikle yaz mevsiminin ikinci yarısında, hem Dünyada hem de ülkemizde azalmasıyla birlikte, branşlarda kısıtlı da olsa yarışmalar düzenlendi.

Yazının Devamını Oku

Duayen başkan Berat’ı verir miydi ?

31 Aralık 2020
Gençlerbirlği’nin alt yapısından yetişen Berat Özdemir, futbolunu sürekli geliştirirken, son dönemde golleriyle de öne çıkmaya başladı.

Ümit milli oyuncu, hem takımına kritik puanlar kazandırıyor, hem de kendi piyasa değerini yükseltiyor. Sezon başında, yerli ve yabancı kulüplerin transfer listesine giren Berat’ın, ara transfer döneminde taliplerinin artacağı kesin. Beştepe’nin kapısı her an çalınabilir. Böyle bir durum, rahmetli Başkan İlhan Cavcav zamanında olsa ne yapardı diye düşündüm. Kendisinin anlattığı ve yakınında olanların paylaştığı, bana göre, ibretlik iki transfer hikayesi aklıma geldi.

GENÇLER BİZİM DEĞERİMİZ

Bucaspor’da yıldızı parlayan, büyüklerin de transfer etmeyi istediği bir oyuncu vardı. Başkan bu genç yeteneği Beştepe’ye getirmeye kararlıydı. O dönem yaşanan gelişmeleri, şöyle anlatmıştı:
“Bucaspor kulübüne teklifimi ilettim. 1 milyon TL civarında bonservis bedeli ile birlikte bizim 2 genç oyuncumuzu bedelsiz istediler. Kesinlikle futbolcu vermem, sizin oyuncunuzu, bonservisi neyse öder alırım. Alt yapıdaki gençlerimiz, bizim değerimiz, bizim geleceğimizdir, dedim. Pazarlık yaptık, sonuçta 1 milyon 700 bin TL’ye anlaştık.”
O oyuncu, kısa süre sonra Beştepe’ye geldi. Olgunlaşması için Hacettepe’ye verildi. Ardından Gençlerbirliği’ne geçiş yaptı. Başkan Cavcav, futbolcu oynatılmadığı zaman nedenini ısrarla soruyor, genç yeteneğin, fayda sağlayıp, gelecekte yıldız olacağına duyduğu inancını dile getirerek, takımda mutlaka yer alması gerektiği uyarısında bulunuyordu. O oyuncu, Taylan Antalyalı idi. Gençlerbirliği’nde yeterince şans bulamadığı için Erzurumspor’un yolunu tutan, şimdi ise yabancı transferler arasından sıyrılıp Galatasaray’ın orta sahasını parselleyen, her geçen gün kalitesini yukarı taşıyan ve A Milli Takıma koşan Taylan... Sahi, Taylan Erzurumspor’dan, Galatasaray’a geçerken yapılan ‘hülle’ sonucu, kırmızı-siyahlılar devre dışı bırakılmış, Beştepe’nin bu transferden alacağı pay ‘buhar’ olmuştu. Bu konuyla ilgili Gençlerbirliği, hukuki bir süreci gündeme getirmişti, sonucu ne oldu doğrusu merak ediyorum. Duayen başkan döneminde, bu transferin seyri asla böyle olmaz, kulüp oyuncuyu kazanır, parasını da kimseye bırakmazdı.

Yazının Devamını Oku