Ne isterler ne istemezler

Haber sitelerinde aynı kişiler... Sosyal medyada aynı kişiler üzerinden dönen aynı haberler...

Haberin Devamı

Bence çoğumuzun sıkılmış olması lazım artık.

Mesela aklı başında biri Mehmet Ali Erbil’in hayatından sıkılmıştır şimdiye kadar.

Her gün o ve onun genç sevgilisiyle ilgili haberler yapılıyor.

Son olarak “Kız ev istemiş de Erbil almayınca ayrılmışlar” haberleri çıktı.

Offff ki ne offf.

Ben ilk ve son kez yazıyorum, umarım kulaklara küpe olur.

Kendinden 40 yaş büyük biriyle evlenen bir kız ne ister?

∆ Aşk mı, hayır!

∆ Sevgi peki, asla!

∆ Sadakat, “Bana ne canım” der!

∆ Aile, aklına bile gelmez!

∆ El ele kırlarda yürüyüş, aman aman der!

Ama gel gelelim...

∆ Araba, ister.

∆ Ev, “Kesin olsun” der.

∆ Harçlık, bir gün geciktiremezsin diye dikte eder.

∆ Çanta, “Ee arkadaşlarımda var, bende niye yok” diye kızar.

∆ Son model telefon, o zaten Allah’ın emridir.

Yani bunlar tartışmaya kapalı, herkesin bildiği ama bazılarının kendine bile itiraf edemediği mevzulardır.

Haberin Devamı

Herkes bunları böyle bilirse belki ‘bır bır ’ her gün aynı konuları da konuşmaktan vazgeçeriz.

Günümüz tetikçiliği

Kiminiz bir yaşınıza daha gireceksiniz, kiminiz ise “Biliyordum zaten” diyeceksiniz. Kimileriniz “Ben bizzat bu işin uzmanıyım” da  diyebilirsiniz.

Artık eski sevgililerin korktuğu, platonik âşıklarına cevap vermeyenlerin ürktüğü bir durum var. O da bana göre günümüz tetikçiliği.

Olay şu: Hacker tutup sosyal medya hesabını kapattırmak.

Var böyle takıntılı tipler.

Mesela size gıcık mı oldu?

Arıyor hacker dostunu ya da buluyor sağdan soldan birini ve hedef gösterip “Kapat şunun sosyal medya hesaplarını” diyor.

Siz bir sabah uyanıyorsunuz Instagram hesabınız yok.

Sonra açtırmakla uğraş.

Bu iş ‘dark web’ denen internetin kirli tarafında 250-300 dolar civarında bir fiyata yapılıyordu.

Bizim piyasa o kadar yüksek değil. Bu fiyatların yarısından da azına bu işi yapanlar, yaptıranlar var. Tabii bunu yapan da “Ben yaptırdım” demiyor. Saklıyor, susuyor.

Vallahi yapmasak şöyle şeyler keşke ya...

Ya da bulaşmasak hiç böyle tiplere, karşımıza çıkmasa keşke.

Wish list’im aşko kızları

Şahane başlık biliyorum. Wish list’in anlamı ‘istek listesi’ demek.

Böyle tipler var etrafta son yıllarda. Kendini akıllı zanneden bazı kızlar giriyorlar alışveriş sitelerine, dolduruyorlar alışveriş sepetlerini ve ekran görüntüsünü alıp Instagram’dan paylaşıyorlar.

O sepette neler yok ki...

Haberin Devamı

Çanta, ayakkabı, saç düzleştirici, parfüm, elbise...

Valla oluyor mu böyle ya? Alan var mı bunları gerçekten?

Kanan var mı bu numaralara?

Bu ‘wish list’im aşko kızları’na çok dikkat etmek, yolda görünce falan karşı kaldırıma geçmek lazım.

Cahillik gibi cahillik

Şu can sıkıcı süreçte yaptıkları şapşallıkla canımızı ekstradan sıkanlar da var.

Görmüşsünüzdür.

Alıyorlar litrelerce Coca-Cola’yı, açıyorlar videoyu, “Gir kardeşim kayda” diyorlar ve başlıyorlar kolaları yere dökmeye.

Yahu bir ülkeyi, bir markayı, bir oluşumu, organizasyonu vesaire...

Protesto etmek onun ürününü yere dökmek midir?

Sen yere dökünce savunduğun taraf zafer mi kazanıyor?

Tüm dünyadan duyulacak bir ses mi çıkıyor?

Haberin Devamı

Davanın galibi sen mi oluyorsun?

Ben sana söyleyeyim güzel kardeşim ne olduğunu...

Sen o aldığın kolayı yere dökünce tek zararlı sen oluyorsun.

E paran boşa gidiyor çünkü.

Geç kalmış ekim duası

Biraz geç oldu, ortasında oldu ama olsun.

Sevgili ekim...

∆ Lütfen Dilan Polat haberlerini duymadığımız...

∆ Yaşlı amcalarla genç sevgililerinin ilişkilerinin tartışılmadığı...

∆ Bazı astrologların “Yarın zengin oluyoruz” diye palavralar sıkmadığı...

∆ Sosyal medya hesaplarından takip ettiklerini sıfırlayanların kaybolduğu...

∆ Fake hesaplarla insanların birbirine saldırmadığı...

Bir ay olursun.

Sen olmazsan da umarım kasım ayı öyle olur.

Hadi bakalım...

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları