İstanbul’da döner yemek

Çok kolay gibi gelse de zor olan bir iştir bu.Emek ister.

Haberin Devamı

Bolca vakit ve kabarık bir cüzdan ister.
Diyelim İstanbul’un meşhur dönercilerinden birine gitmek istediniz. Bu durumda rotanız Beykoz, Etiler ya da Fatih civarındaki dönercilerden biri olur genelde.
Hafta içi bir arkadaşım Etiler’deki Dönerci Serkan Usta’ya gitti.
Yemekler güzel, ortam temiz, garsonlar işini biliyor, müşteri kalitesi çok iyi.
Ama ben size işin ‘zor’ olan kısımlarını anlatayım.
Arabanızla Etiler’e ulaşmaya çalışıyorsunuz. Ama trafik felaket!
Dönercinin önüne gelip tam ‘ohh’ çekecekken kapınızı vale açıyor.
Zaten bıkmışsınız, düşünmeden veriyorsunuz anahtarı.Döner siparişi verirken fiyatları gördünüz.
“Pes” diyorsunuz ama açsınız “bir ya da bir buçuk porsiyon döner lütfen” diyorsunuz.
İçeceğiyle, salatasıyla kişi başı 80-90 TL’lik bir hesap geliyor.
Çıkışta en az 50 lira da vale istiyor sizden.
Oldu mu 140 lira.
Arabanın yakıtını falan hiç saymıyorum bile.
Günün sonunda aklınıza şu garip soru geliveriyor;
“Ben sadece döner yedim, üstelik çok kolay ara sokaklardan birine o aracımı park edebilirdim. Neden o valeye 50 TL ödedim.
Neden toplamda hesabım 140 lira oldu.
Alt tarafı döner yedim ben... Alt tarafı bir döner... Döner...”

Haberin Devamı

O şüphe var ya...
İçişleri Bakanlığı yayımladığı genelge ile taksileri artık polislerin denetleyeceğini söyledi. Hatta o polislerin çoğu sivil olacak. Yani taksilere müşteri gibi binmeye çalışacaklar. Taksiciler müşteri almadıkları zaman “Ya o polisse... Ya ceza yersem... Ya aracım trafikten men edilirse...” diye düşünmeye başlayacak.
O şüphe var ya o şüphe...
· Adamı dünyanın en pozitif insanı yapar...
· Taksiciyi araçta müşterisi varsa bile “müşterim var yoksa sizi tabii ki alırdım” açıklamasını yapmaya zorlar...
· Sigara asla içmez, içirtmez...
· Dikiz aynasından dik dik bakışlara son verir...
· “Trafik var. Burada inseniz olur mu” cümlesini söyletmez
O şüphe var ya...
Taksicileri yakar ama biz müşterilere çok iyi gelir.

‘Doktor’ dans edemez
Seda Sayan’ın programında dans eden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doktor Banu Küçükpolat’ı, Mehmet Öz ile kıyaslamak ‘abesle iştigal etmektir’.
Mehmet Öz bir ‘show business’ adamıdır.
Bunu kendi de kabul eder.
Mesleğinin yanına çok uzun yıllar önce televizyon şovlarını eklemiş biridir.
Ama Banu Küçükpolat kimdir?
Daha yeni tanıdık kendisini?
Ne doktorluğunu biliriz ne başka bir şeyini.
Bu doktor hanımefendi sadece...
· Reklamım olsun...
· Mesleğimden çok dansım konuşulsun...
· Madem ekrana çıktık bir kere, amaaan ne olursa olsun...
Gözüyle bakıyor mevzuya.
O yüzden sakın...
· Dans iyi gelir...
· Dans huzur verir...
· Dans bu yahu nesi kötü olur falan demeyin...
Dans tabii ki iyidir! Ama yerinde ve zamanında.
“Ne güzel dans ediyor, böyle insanlara ihtiyacımız var” diyenlere soruyorum “Kalbinizi bu hanımefendiye emanet eder misiniz?”

Haberin Devamı

Boşuna ‘Sultan’ dememişler

Uzun bir aradan sonra Türkan Şoray’ı görüntülemiş magazinci arkadaşlarımız. Şoray’ın kısa videosunu seyrettikten sonra şunları düşündüm...
· Halen nasıl kibar...
· Nasıl mütevazı...
· Boşuna ‘Sultan’ dememişler yani, Sultan gibi Sultan
· Keşke daha çok görsek...
· Keşke yeni nesil bazı sanatçılar onu örnek alsa....

Yazarın Tüm Yazıları