Tarkan mı Edis mi?

İki farklı nesilden iki gözde şarkıcı Tarkan ve Edis.

Haberin Devamı

Peş peşe yeni şarkılarını yayınladılar.
Önce Tarkan’ın “Yap Bi Güzellik” şarkısını dinledim...
◊ “Geççek” gibi bomba değil.
◊ Sakin sularda. Üstelik fazla uzlaşmacı: “Öp barışalım, dön kavuşalım” diyor sürekli.
◊ Klasik bir Tarkan şarkısı. “Önce burun kıvırır, sonra dinledikçe alışıp seversin” türünden.
◊ Ama ben hâlâ bu şarkı yerine son ses “Sen Başkasın”ı dinlemeyi tercih edebilirim.
“Karma” albümündeki bu şarkı öyle bir düzenlemeye sahiptir ki, pop-arabesk-rock ne ararsan vardır içinde.
Ve dinlemesi, dinlerken coşması da acayiptir zevklidir. Yeri gelmişken tavsiyeler tavsiyesi.
Gelelim Edis’in yeni şarkısı “Yalancı”ya...
◊ Sanki yeni bir “Martılar” gibi. Ama “Martılar” daha güçlüydü. Sanki.
◊ Dinamik ve neşeli bir şarkı olduğu kesin.
Nakarat hemen dile takılıyor.
◊ Arabada son ses dinlenilir.
◊ Şarkıda geçen “Bak yağmurdan kaçarken gözlerine yakalandım” dizesi pek güzel.
Ama “Bir gülsen gelse bahar” ve “Sök kır kalbimin zincirini” gibi klişelerin halen kullanılıyor olduğunu görmek de (yıl olmuş 2022), pek üzücü.
◊ Bu şarkının ardından Rosalia’dan “Chicken Teriyaki” dinlensin.
Eğlenceli oluyor.

Haberin Devamı

Valentino partisi nasıldı

Beymen bu yaz peş peşe şık organizasyonlar yapıyor Bodrum’da.
Geçtiğimiz haftalarda Momo’daki Attico davetinden sonra perşembe gecesi de Lucca Beach’te Valentino partisi yaptılar.
Şöyle bir partiydi:
◊ İlk başlarda her kodu ezberlenmiş o bildik davetler havasındaydı.
◊ Sonra DJ Wolfram’ın çalmaya başlamasıyla parti başka bir havaya büründü.
◊ Ortam coştu, olay gerçek bir plaj partisine dönüştü.

Köpekbalıklarının dibinde

Ayşegül Dinçkök’ün “Deep Passion / Misunderstood-Rebirth” sergisini Bodrum Zai’deki son gününde yakaladım.
Sergide müthiş heyecanlı kareler vardı, çünkü...
◊ Serbest dalış şampiyonu Şahika Ercümen’i köpekbalıklarının arasında çekmiş Dinçkök.
◊ Ercümen’in öyle kareleri var ki, sanki köpekbalıklarıyla arkadaşmış gibi...
◊ Ercümen’i su altında fotoğraflayan Ayşegül Dinçkök bu kareleri çekerken bir kafesin içinde değilmiş. Gayet korumasız, o da köpekbalıklarının dibindeymiş.

Yazarın Tüm Yazıları