Mısır Çarşısı’nın üzerinde yeni nesil bir buluşma

Mısır Çarşısı’ndaki Pandeli’ye girer girmez hem içim ısınıyor hem de büyük sobanın üzerinde pişen kestanelere ilişiyor gözüm. Doğrusu bu epeydir unuttuğum bir görüntüydü.

Haberin Devamı

Çok hoşuma gidiyor ve tabii kestanelerden bir tanesini çaktırmadan alıp mideye indiriyorum.
Bu arada Pandeli tıklım tıklım. Kalabalığın çoğunluğu yabancı turist.
Benim orada bulunmamın nedeni ise “lokum tadımı”.
Lokum da tıpkı soba üzerindeki kestane gibi unuttuğum şeylerden...
Neyse ki eski tip bir lokumun tadımı değil bu.
Pandeli’nin yeni nesil lokum markası Marsel’le beraber çıkardığı “Bazaar Lokum”un tadımı.
Önce Selim Cenkel’in kurduğu Marsel’den bahsetmeliyim.
Dedesi Marsel’in ismini verdiği markası için ilk başlarda çok fazla lokum denemesi yapmış Selim Cenkel.
Şeker şurubu ve aroma gibi unsurları bertaraf ederek lokum üretebilmek için mutfakta uzun saatler geçirmiş.
Çünkü günümüz tüketicisine uygun, sağlıklı yanı ön plana çıkan bir lokum yapmak istiyormuş.
Bu nedenle şeker şurubu yerine taze elma suyundan elde ettiği früktoz şekerini, aroma yerine de meyve, yemiş ve baharatları kullanmış.
Kahve sektöründe edindiği marka iletişim bilgisini de işin içine katınca, benim gibi tasarım meraklılarının ayrıca bayıldığı küçük kare kutulardaki Marsel ortaya çıkmış.
Selim’in Pandeli’yle ortak oluşturduğu lokumda öne çıkan tatlar ise karanfil, tarçın ve ceviz.
Mısır Çarşısı’nın dokusuna gayet uygun bir tat yani.
Küçük kare kutusunun ambalajı da Pandeli’nin renklerinde.
Selim Cenkel’e “Neden lokum?” diye sormadan edemiyorum tabii.
Çünkü uzun süredir bu kadar tutkuyla yaptığı işi anlatan birini görmemiştim.
Meğer gerçek bir lokum düşkünüymüş Selim. İşlerine ara verdiği bir dönemde lokum yapmayı denemeyi istemiş.
Aynı zamanda geleneksel bir ürün üzerinden fark yaratmak da diğer amaçlarından biri olmuş.

Haberin Devamı

Çok kırmızı ve çok sportif bir etkinlik

Hürriyet Kelebek ev sahipliğinde düzenlenen “Men’s Day” için Kemer Country Oteli’ne doğru uzandığımda salonda gözüme çarpan ilk şey:
Ünlü golfçü Tiger Woods gibi kırmızı tişört giymiş erkekler.
Gazetenin kurumsal iletişiminden Yağmur Kalyoncu da öyle, baştan aşağı kırmızı giyinmiş.
Ben ise baştan aşağı siyah!
Neyse ki, golf turnuvası ben gelmeden az önce sona ermiş. Etkinliğin ana renklerinin hem siyah hem de kırmızı olduğunu öğreniyor ve rahatlıyorum.
Tam o sırada Men’s Day’in sponsoru Damat Tween’in de sahibi olan ORKA’nın başkanı Süleyman Orakçıoğlu geliyor. Onunla gerçekleşen mini söyleşide şunların altını çiziyor Orakçıoğlu:
“Pandemiyle birlikte koleksiyonlarımızda zamansız, cinsiyetsiz ve oversize parçalar ön plana çıktı. Üretimde iklim krizini dikkate alarak hareket ediyoruz.
Sürdürülebilir ürünleri hedefliyoruz.
Dijitalleşme ile birlikte kağıt ve su kullanımını aza indirmeyi dikkate alıyoruz”.
Damat gibi maskulen yanı ağır basan bir markanın cinsiyetsizliğe vurgu yapıyor oluşu önemli

Haberin Devamı

Mısır Çarşısı’nın üzerinde yeni nesil bir buluşma

Yazarın Tüm Yazıları