Listeye giren Mikla’nın değiştirdiği o şey

İtiraf etmek gerek: The Marmara Pera’nın tepesine konuşlanmış olan şef Mehmet Gürs’ün mekânı Mikla’yı uzun bir zaman önce turistlere emanet etmiş ve doğrusu unutmuştuk.

Haberin Devamı

Şimdi ise dünyanın en iyi 100 restoranı listesine
96’ncı sıradan girince Mikla, yeniden hatırlandı ve gündeme geldi.
Herkes hakkında konuşmaya başladı.
Dile kolay, Mikla açılalı 10 yıl olmuş.
10 yıl öncesine döndüğünüzde Mikla’nın yemekleri birçok kişi için zordu, çok fazla yeniydi.
Her zaman gidilecek, haftada birkaç kez yenilecek yemekler vaat etmiyordu Mikla.
Fakat son yıllarda Mikla’nın izinden giden epey restoran ve Türk aşçı var.
Demek ki bir şeyleri değiştirmiş Mikla. İleriyi görmüş.
Bu yüzden sonbaharda 10’uncu yaşını kutlamaya hazırlanan Mikla’ya uğramanın tam sırası.
Hem nefis manzaralı barında bir şeyler içmek hem de Gürs’ün başarısını takdir etmek için...

Listeye giren Mikla’nın değiştirdiği o şey

Oturma Tülin hep hareket et!

Haberin Devamı

Onu en iyi anlayanlardan biriyim.
Çünkü yerinde durmuyor, o şehir senin bu şehir benim koşturuyor.
Hayatı uçaklarda geçiyor.
Hareket halinde olmanın ne kadar değerli olduğunu biliyor.
Geçtiğimiz günlerde Akmerkez Brasserie Cognac’taki akşamüstü partisinde karşılaştığımızda da vakti sınırlıydı.
“15 dakika durup başka bir yere gideceğim” dedi gülerek.
Aslında kaliteli bir görüşme için 15 dakika zaten yeterlidir.
Zamanı uzattıkça birbiriyle ilgilenmeyi yavaş yavaş bırakır insan.
Daha az konuşur, daha çok elindeki telefona bakmaya başlar.
Ah, bir de fazla hareket edenler genelde kıskanılır, “Bir yerinde otursana” lafını sıkça duyarlar ya da bıyık altından “Ne çok gezdin” klişesini...
Tülin Şahin’den bahsediyorum.
Yerinde duramayan o çılgın kadından.
O gün Cognac’ta karşılaştığımızda Conde Nast Traveller’ın Rusya edisyonuna ikinci kez kapak olduğunu anlatmıştı.
Sonradan derginin haziran sayısına baktım, Tülin’in nefis fotoğrafları eşliğinde bir Türkiye sayısı!
Çekimleri D-Resort Göcek ve Kapadokya’daki Argos Oteli’nde gerçekleştirmişler.

Listeye giren Mikla’nın değiştirdiği o şey

Pembe saçlı kız

Ece Seçkin’i bundan üç yıl önce Akaretler’deki bir sokak partisinde izlemiş ve beğenmemiştim.
Hatta yazmıştım da, “Enerjisi düşüktü, bu ne ya!” diye.
Henüz şarkılarını ortaya çıkarmamıştı Ece.
Tanınmıyordu.
Menajeri Ufuk Ergin ondan umutluydu ama, “Bu kız çok iyi olacak, ben ona inanıyorum” diyordu.
Ufuk’un dediği oldu, Ece Seçkin adım adım ilerledi.
“Hoşuna mı Gidiyor” şarkısı tuttu, şimdi onun peşinden yeni bir şarkı daha çıkardı Ece.
Yeni pembe saçlarını da çok sevdim, matrak olmuş.
Ece Seçkin, Edis’le beraber genç popun iyi isimlerinden biri artık.
Umarım çabuk yorulmaz Ece.
Baksanıza, il il dolaşmaktan kendine bakmaya vakit bulamıyor, havalimanlarında duş alıyormuş!


Yazarın Tüm Yazıları