Kapısında kuyruk olunan sergi

Cumartesi akşamüstü bir kulüp ya da restoranın değil, bir sanat galerisinin önünde kuyruk vardı. İçerisi çok kalabalık olduğu için insanlar sırayla içeri alınıyordu.

Haberin Devamı

Bahsettiğim galeri Pilevneli.

Lokasyonu ise Dolapdere.

Aslında Pilevneli Galeri’deki bu ilk sergi kuyruğu değil. Daha önce Refik Anadol’un sergisinde de buna benzer görüntüler yaşanmıştı.

Üstelik günlerce.

Şimdi de Ali Elmacı’nın sergisinin açılışında aynı çılgın kalabalığa şahit olduk.

Açılıştan haftalar önce serginin tanıtımları, videoları dönmeye başlamıştı sosyal medyada.

Özellikle de Aleyna Tilki’nin oynadığı kısa film hayli merak uyandırmıştı.

Bu tanıtımların da etkisiyle serginin ilk günü, tipik ve hayli sıkıcı geçen açılışlardan çok başka bir şeye, über hareketli bir “olaya” dönüştü.

DUDAKLARIMI ÖP KALBİMİ HANÇERLE

Serginin ismi “Dudaklarımı Öp Kalbimi Hançerle”.

Tıpkı ismi gibi sergideki işler de bolca ikilem barındırıyor.

Hızlıca gezindiğimde ilk dikkatimi çeken bu oldu.

Haberin Devamı

İtiraf edeyim:

Bazı işleri yoğun kalabalıktan dolayı göremedim.

Özellikle video işlerine kalabalık yoğun ilgi gösterince odaklanmak zor oldu.

Bir tek Aleyna Tilki’li videoyu baştan sona izledim.

Toplum tarafından üzerine yapıştırılan tüm etiketleri bir bir söküp atıyor Aleyna Tilki video boyunca. Sonra da elmasını yiyip huzurla uykuya dalıyor!

Bu videonun teması üzerine bir de şarkı yapmış Aleyna.

Onu da dinliyorsunuz videoda. “Keşke şarkı olmasaymış” dedim, çünkü kısa filmin sanatsal etkisini “video klipleştirmiş” bu şarkı.

SİNEMAYA GEÇER Mİ?

Ali Elmacı sergideki üç kısa filmin yönetmenliğini üstlenmiş.

Prodüktörü ise Bulut Reyhanoğlu. Kısa filmlerin dünyasına şöyle bir bakınca, Ali Elmacı’nın kamera arkasına daha çok geçeceğini ve hikâye anlatıcılığına tablolardan daha çok sinemada devam edeceğini hissettim.

Zaten Elmacı’nın tabloları da her daim bir uzun metraj dünyası gibi bol karakterli ve katman katmandır.

Tüm o dünyayı yansıtan filmler çekmeye devam etse nefis olur aslında.

PERA PALACE VE SOHO

Sergi açılışı sonrası Dolapdere’deki kalabalık soluğu Pera Palace Oteli’nde aldı.

Gaye Su Akyol’un performansının olduğu sergi partisinde...

Elmacı’nın kısa filmlerinde oynayan oyuncular da partideydi:

Hakan Meriçliler, Hatice Aslan, Melisa Şenolsun...

Haberin Devamı

Bir noktadan sonra ise parti kalabalığının bir kısmı Soho House’a geçti.

Soho House’dan sonra da Room Pera’ya.

Kısacası Dolapdere’deki sergi kalabalığı Beyoğlu’nun popüler mekânları arasında bölünerek dağılmış oldu.

Bölgenin sanatsal geçmişi
Dolapdere’nin “sanatsal” geçmişini de kısaca özetleyelim:
Bu bölgede önce Dirimart ve Pilevneli galeri açtı.
Hatta onlar ilk açıldığında, “Buraya insanlar gelir mi?” diye düşünülüyordu.
Çok geçmeden Arter’in yeni binasının inşaatı bitti ve Arter’in gelişiyle birlikte Dolapdere’nin estetik olarak çehresi de değişmeye başladı.
Müze Evliyagil de Arter’le aynı cadde üzerinde bir galeri açtı.
Derken dört önemli galeri Dolapdere’ye çok yakın olan Piyalepaşa projesinin içine konuşlandı:
Merkür, Zilberman, ArtSumer ve Pi Artworks.
Galerilerin yoğun olarak yer almaya başladığı bu bölgede hâlâ eksik olan tek şey, sergi çıkışı sonrası sosyalleşmek için iyi bir mekan olmaması.

Yazarın Tüm Yazıları