İstiklal Caddesi’nde moda haftası nasıl olur

 Ertelenen Mercedes-Benz İstanbul Moda Haftası 20-24 Mart tarihleri arasında sürpriz bir yerde yapılıyor: İstiklal Caddesi üzerindeki Grand Pera’da.

Haberin Devamı

Burası malum, yıkılan eski Emek Sineması’nın da yer aldığı tarihi Cercle d’Orient binası.
Moda Haftası’nın burada yapılacak olmasına ilk başta şaşırdım, “İçinde o kadar geniş yer var mı?” diye. Varmış, moda haftasını düzenleyen ekip söylüyor.
Hatta çok şaşaalı olacağını belirtiyorlar.
En azından eski havasından eser olmayan (sadece 8 Mart gecesi kadınların yürüyüşüyle hareketlenen) terk edilmiş İstiklal Caddesi dört günlüğüne hareketlenmiş olacak. Bu da bir şey...
Hatta İstiklal Caddesi’ne ‘güvenlik’ ve başka sebeplerle uzun süredir hiç adım atmayan farklı bir kitle buraya akmış olacak.
En başta defilelere davetli ünlü ve sosyetik isimler.
Bakalım gelecekler mi, bekleyip göreceğiz. 

O sadece bir reklam filmi

Evet, Filli Boya’nın reklam filmi etkileyici, güzel, mesajları ‘cuk’.
Ama çok seven de çok yeren de fazla abartmadı mı?
Sonuçta bu sadece bir reklam filmi.
Bir reklam filmi nedeniyle ikiye
bölünmek biraz tuhaf kaçmadı mı?

Haberin Devamı

Sıla’nın tek planda çekilen klibi

Son günlerde en çok beğendiğim klip bu oldu: Sıla’nın Yan Benimle’si.
Klibi sevmemin esas sebebi ise kameranın hiç durmaması, akması.
Çünkü klibin dörtte üçü tek planda çekilmiş.
Bu yüzden bırakamıyorsun klibi, sonuna kadar izlemek istiyorsun.
Tıpkı Alejandro Inarritu’nun tek planda çektiği Oscar’lı Birdman filminin havası var Sıla’nın klibinde.

Sinan bunu hesap ettin mi

Sinan Akçıl sevgilileriyle sözleşme imzaladığını söyleyip en önemli şartını açıklamış:
“Play Station oynarken telefonu açmam, televizyonum sabaha kadar açık kalır.”
Play Station tutkunu erkekler için böyle bir durum var, doğru.
Peki ya sevgilin bu maddeye karşılık şöyle bir şart eklerse Sinan (ah Sinan)?
“Sinan’ın Play Station oynadığı geceler dışarı çıkarım, sabaha kadar dönmediğim gibi o esnada telefonumu da açmam.”

Ruh yok

Uzun süredir sosyal hayatın tadı tuzu yok.
Hayır mekanlar sinek avlamıyor. Her yer kalabalık, insan dolu.
Sıkıntı ‘sayı’dan yana değil. Sıkıntı insanların ruhunda.
Öyle bir bezmişlik var ki, hissetmemek mümkün değil.
Koşar adım kaçmak istiyorsun o yüzden her mekandan.
İnsanların kafasında sürekli “Şu nisan bir geçsin de” cümlesi.
Son üç yıldır böyle. O tarih geçiyor, başka bir tarih bekleniyor.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları