Bu yaz hepimiz birer yazlık gazinoyuz

Tarkan’ın Ahde Vefa albümünü önce “Nasıl olmuş?” merakıyla dinledim, sonra da kapılıp gittim.

Haberin Devamı

Çünkü Tarkan tüm şarkıları öyle sakin, öyle yormadan, öyle gösterişsiz ve aynı zamanda “içli” (olayı özetleyen kelime bu aslında) okumuş ki, tekrar tekrar dinlemek istiyorsun.

Sanki hiç görmediğin, gitmediğin o nostaljik, naif yazlık gazinolardan birindesin.
Masalardan birine gizlice kurulmuş, papyonuyla sahneye çıkan Tarkan’ın alaturkalarıyla kah hüzünlenip kah cilvelenmektesin...
Akşam oldu hüzünlendim ben yine derken Tarkan, ah çekip uzaklara dalmaktasın.
Kadehinde zehir olsa ben içerim bana getir diye coştuğunda ise alkışlarınla kibar kibar tempo tutmaktasın.
Ahde Vefa’nın yarattığı his tam olarak da bu.
O yüzden bu yaz hepimiz birer yazlık gazinoyuz.
Dillerde mırıl mırıl tekrar hatırlanan o şarkılarla, bu histen kaçış pek yok:
“Söyleme bilmesinler, bu aşkın bittiğini...”

 

Haberin Devamı

Nurgül’e helal olsun


Her şeyi açık seçik anlatmış Nurgül Yeşilçay.
Paramparça setinde Erkan Petekkaya ile neler yaşadığını...
Eğer karşı taraf “Açıklarsam yer yerinden oynar” tarzı demode bir demeçlemeyle durup dururken suyu bulandırmasaydı, Ayşe Arman’a hiç konuşmayacaktı belki de Nurgül.
Ama işte haklı olarak dayanamamış.
“Olan biten işte budur, yemezler öyle tehdit mehdit, al işte ben daha mertim, bu adamların bize erkeklik diye yutturdukları şeye artık dayanamıyorum” diyerek eteğindeki taşları dökmüş.


SETİN SAYGINLIĞI OLMALI!
En çok da sette yaşanan bu olaylara kimsenin bir müdahale etmemiş olması tuhaf.
Setin bir saygınlığı olmalı değil mi?
Oyuncu kafasına göre davranırsa, senaryoyu değiştirmeye kalkarsa, erkek oyuncu kadın oyuncuyu laflarıyla taciz ederse, yönetmen erkek oyuncunun suyuna giderse o set bir süre sonra çorba olur.
Her sektör birbirinin aynısı işte: Türk işi!
Bu yüzden zincirleme trafik kazası gibiyiz ya.

 


Ozan Güven’in bakış açısı

Ozan Güven’den ait olma üzerine şu cümleleri okuyunca şaşırdım.
“Ait olma hissini seviyorum. Bu insanı çok özgürleştiren bir şey. Şaka değil, gerçek fikrim bu. Bir kadınım olsun, bir sahibim olsun, herkes de bunu bilsin, o zaman daha rahat hareket edebilirim.
Çünkü ben birine aşığım ve oraya aitim. Sahip olmanız gereken hayatta, sizi çok sevecek, seveceğiniz bir kadın ve bir çocuk. Gerisi gayrimenkul.”
(Milliyet Pazar, Asu Maro)
Ait olmak ve özgürlüğü yan yana kullanmak alışık olunmadık bir durum.
Genelde tam tersidir ya.
Ait olmak pek öyle yüceltilen bir durum değildir.
Hele özgürlükle bağlantısı hiç kurulmaz.
O yüzden Ozan Güven’in bakış açısı ilginç geldi.
Tek ekleyeceğim şu: Ait olmak tembellik de getirir!

Yazarın Tüm Yazıları