Belki şehre bir hareket gelir

Bir süredir ‘biz bize’yiz. Bize bize derken şehirdeki hareket bereket anlamında söylüyorum.

Haberin Devamı

Özellikle de konser ve şov bakımından.
Babylon Bomonti’nin 13 Mayıs’a kadar olan programına baktığınızda bile yurtdışından gelen sanatçı sayısı çok çok az.
Sonuçta Babylon şehrin en fazla yabancı sanatçı ağırlayan sahnelerinden biri...
En son Finlandiyalı meşhur çello grubu Apocalyptica 8 Nisan’daki Küçükçiftlik konserini iptal etti.
Gösterdikleri gerekçe grup üyelerinden bazılarının güvenlik gerekçesiyle İstanbul’a gelmek istememesi...
Yani artık alıştığımız, kanıksadığımız bir gerekçe.
Büyük konser deseniz, henüz ufukta bu yaz için görünen bir şey yok.
Kısacası bir süre daha böyleyiz, biz bize.
Gerçi iyi şeyler de olmuyor değil.
Mesela beni çok heyecanlandıran 25-25 Mart tarihlerindeki Sonar Festivali.
Zorlu PSM’de yapılacak bu mini festival elbette Barselona’daki orijinalinin yanında daha sıkıştırılmış bir versiyon olacak, ama buna da şükür!
Çünkü program iyi (Moderat, Roisin Murphy ve Nina Kraviz başrollerde), “yakın gelecek” temalı konsepti de...
Bu arada Sonar programında yer alan, Hollandalı iki arkadaştan kurulu elektronik müzik grubu Weval de son dakikada gelmekten vazgeçmez umarım.
Malum, vaziyetler ortada...
Peki başka ‘hareket’ olarak ne var?
25 Mart’ta bir Jose Carreras konseri var. Ülker Sports Arena’da.
Meraklısı için bu da iyi bir konser ziyafeti.
Ama ötesi boşluk!
Bahar geliyor ve koca şehirde şöyle ilham verecek yurtdışı kaynaklı bir şey izlemek neredeyse mümkün değil.
Çünkü şehirde yaşamak dediğin aslında bu:
İlham almak, yeni ve farklı enerjiler görmek.
Umutsuzluk satırları döşenmek istemiyorum ama, epeydir aynı enerjiler dönüp duruyor işte. 

Tuhaf şeyler

Haberin Devamı

◊ GERÇEKTEN Mİ?!
Bazen çok acayip mailler geliyor.
Mesela geçenlerde gelen bir mail: Yapımcı bir karı koca Türkiye’de bulunan yapım şirketlerini Los Angeles’a taşımış. İyi hoş, çok güzel atılım tabii.
Peki gönderilen basın bülteninin başlığında ne yazıyor? Aynen şu:
“Türklere Hollywood kapısı açıldı!”
Hadi bakalım, iddiaya gel!
Bununla da bitmiyor, bültenin devamında şu fantastik cümleler var:
“Bu işin merkezi olan Los Angeles’tan hızlı bir şekilde dünyaya yaymak istedik. Bunun yanı sıra Hollywoodlu yıldız isimlerle (İkamet adresi mi soracaksınız? Avrupalı, Avustralyalı olmuyor mu?) birlikte, bizden de oyuncuların olacağı İngilizce dilinde (Çince de makbul olurdu) sinema filmleri çekeceğiz.”
Dahası var.
Basın bültenine bir de yapımcı çiftin Los Angeles’ta çekilmiş fotoğraf kareleri eklenmiş, megabayt meganayt. Ultra megabayık...
Maili okurken çektiğim “Of Allahım of”ların bu fotoğrafları görünce katbekat arttığını tahmin edersiniz herhalde...

◊ YENİ TÜRKİYE’NİN LİNDSAY’İ
Lindsay Lohan “yeni moda koleksiyonu yolda” diye bir paylaşım yapmış.
Buradan yola çıkarak deniliyor ki, Lohan eşarp koleksiyonu hazırlıyor.
Valla nereden nereye? Ağzım açık izliyorum Bayan Lohan’ın yeni versiyonunu.
Lindsay Türkçe öğrenir öğrenmez yakında dizilerde de oynar, demedi demeyin.

Yazarın Tüm Yazıları