Sanatla erken tanışan çocuk kendiyle barışık büyür

Hayatı anlayan ve anlamlandıran çocuklar yetiştirmek çok önemli. Bunun için bebeklik çağından itibaren çocukla ilgilenmek, onu erken yaşta sanatla tanıştırmak ve sanat eğitimiyle desteklemek gerekiyor. Peki, ama bunu nasıl yapacağız? Bale sanatçısı, eğitmen ve koreograf Tan Sağtürk’e sordum.

Haberin Devamı

Erken yaşta sanatla tanışan çocukların kazandığı en önemli özellikler nelerdir?
Bir çocuk, 2-4 yaşları arasında konuşmayı, ifade etmeyi büyük oranda başarmış olur. Konuşmak, onun en önemli eylemlerinden biri. Üstelik bu konuda çok da aceleci davranmak ve kendini olabildiğince hızlı şekilde ifade etme ister. Oysa ne kadar konuşursa konuşsun yetmez ona. Daha fazla sözcüğe sahip olması, ona daha fazla anlatım gücü kazandıracaktır ama nihayetinde bu da bir keşif süreci... Eğer bir çocuk 2-4 yaşları arasında sanat dalıyla tanıştırılsa kendini kontrol etme, zamanında konuşma ve dinlemeyi öğrenme özelliği kazanır. Örneğin bu yaş diliminde bale ile tanıştıysa kendini uzun uzun izlemeye başlar. Çünkü bale salonlarında her yer aynalarla kaplıdır ve çocuk kendini tüm yönleriyle görür, tanır ve kendini her haliyle kabullenmeye başlar. Sanatın çocuğa kattığı en önemli şeylerden biri belki de budur. Üstelik bu özellik çocuğun kendisiyle barışık büyümesine de katkı sağlar. Bunun yanında refleksleri gelişir, özgüveni artar. Bu süreçte çocuk illaki bale gibi salon sanatlarıyla tanışacak diye bir şey yok. Açık hava sporları, yüzme veya tenis de çocuğu geliştirir. Meselâ tenis oynarken top düşer, çocuk onu fark eder oraya doğru koşar. Dolayısıyla refleksi gelişir.

Haberin Devamı

Sanatla erken tanışan çocuk kendiyle barışık büyür

Peki, bir çocuk kaç yaşından itibaren konsere veya tiyatroya gidebilir?
2 yaşından itibaren seyretmeye müsait hale gelir. Üstelik hiç tahmin etmediğimiz kadar uzun eserleri bile seyredebilir çocuklar. Tabii eğer karnı aç değilse, çişi yoksa, hayatından memnunsa... 3 yaşından sonra ise bir sanat dalını fiziksel olarak deneyimlemeye başlayabilir. Mesela biz baleye 3 yaş diliminde başlanmasında yarar görüyoruz. Hiçbir anne baba “Benim çocuğum odaklanma sorunu yaşıyor” diye onu kısıtlamamalı veya ona eğitim aldırmaktan vazgeçmemeli. Aksine onu teşvik etmeli. Özellikle 3 yaştan itibaren...
Eğer çocuk 3 yaşında baleye başladıysa, doğuştan getirdiği ritim duygusu ve çocuğun doğal içgüdüsü olan hareket duygusu ona eşlik eder. Yani çocuk bale ile hem ritim duygusunu biraz daha geliştirir hem de doğru hareket etmeyi öğrenir. Bu nedenle anne babalara en büyük tavsiyemiz, onları olabildiğince küçük yaşta sanatla tanıştırmaları... Zaten çocuğun doğasında var olan 360 dereceyi gözlemleyebilir ve denetleyebilir olma dürtüsü, sanatla biraz daha gelişir. Yani yanındaki hareketin nereden geldiğini anlar, farkındalığı artar. İşte bu süreçte çocuk düşmeyi, kalkmayı, eğrilip doğrulmayı da öğrenir. Bu yaş diliminde öğreneceği her şey gelecekteki yaşamını da etkiler.

Haberin Devamı

LEYLEKLERE YENİ YUVA

Türkiye leylek göçünün önemli merkezlerinden biri ve leylekler daha korunaklı buldukları için özellikle elektrik direklerine yuva kuruyorlar. Oysaki direklerdeki elektrik akımına kapılıp yangın çıkmasına sebep olabiliyor kimi zaman da istemeden kendi yuvalarını tehlikeye atıyorlar. Bu sebeple leyleklerin yoğun olarak geldiği Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Avşar ve Doğanbey köylerindeki elektrik direklerine Adm Elektrik tarafından ‘yaşam platformları’ inşa edildi. Böylece leyleklerin elektrik telleriyle teması da engellenmiş oldu.

Sanatla erken tanışan çocuk kendiyle barışık büyür
Leylekler, doğası gereği her yıl aynı yere gelip kendi yuvasını buluyor ve orada konaklayıp, zamanı gelince de göç ediyorlar. Yuvası değişen ve bozulan leylekler ise başka bir yer arayışına giriyor ama bu onlar için oldukça küstürücü ve zorlu bir süreç. Bu sebeple leyleklerin kendi doğası içinde yaşaması için çevre dostu çalışmalar yapmayı sürdürmeliyiz.
Çocukların ülkemizi her yönüyle tanıması da çok önemli. Eğer yolunuz Söke’ye düşerse leylek göçünü izleyin.

Haberin Devamı

Bir evlâtlık: Efe leylek

Söke'nin Avşar köyünde ilginç bir de olay yaşanmış. Çiftçilik yapan Meryem İlgin, 2019 yılında önce evine yakın elektrik direğinin yakınında uçamayan leylek yavrusunu fark etmiş. Leyleği sahiplenen İlgin, evine getirdiği kuşla özel olarak ilgilenmiş ve leyleği mamayla, balıkla besleyip büyütmüş. Meryem teyze, evinde beslediği leyleği büyüttükten sonra doğaya salınmak üzere yetkililere teslim etmiş. Efe leylekle ilgili ise "Leyleği evimde mamayla büyüttüm. İnanın öz yavrumdan farksız oldu. Bu süre zarfında yanımdan hiç ayrılmadı. Daha önce 'Yaşar' adını verdiğimiz bir leyleği de büyütüp doğaya bırakmıştık. Eşim de leyleğin beslenmesi için balık tuttu. Onlar ailemizin bir parçasıydı. Yine zor durumda bir leylek görsem yine getirir bakarım. Hayvanları çok seviyorum.’’ diyor. Doğa ve hayvan dostu insanlarımız sayesinde ülkemiz daha da güzelleşiyor.

Haberin Devamı

Sanatla erken tanışan çocuk kendiyle barışık büyür

HADİ GİDELİM

Mahşer-i Cümbüş

Çocukların, sanat ve eğlenceyi deneyimlerken, oyuncuları ve oyunu interaktif olarak yönlendirebildikleri bu doğaçlama oyun bol kahkaha ve eğlence vadediyor. Yer: İstanbul-Trump Sahne
Tarih: 2 Eylül Cumartesi Saat: 16.00 Yaş: 4+ İletişim: (0212) 348 78 40 Fiyatı: 157 lira

Sanatla erken tanışan çocuk kendiyle barışık büyür

Yazarın Tüm Yazıları