Murat Özer’in ardından

Yıllar boyu birlikte film izlediğiniz, galalarda, film festivallerinde aynı havayı soluduğunuz bir arkadaşınızın ölüm haberini aldığınızda geriye dönüp bakarsınız.

Haberin Devamı

Yol ayrımlarıydı, kopmalardı, pandemiydi derken uzun yıllar yüz yüze bile gelmemiş olmanız o zamansız ayrılığın acısını hiç değiştirmez.
Bir “ah” çekersiniz kalbinize saplanan hüzünle birlikte.
Murat Özer, etrafa neşe saçan, girdiği ortamı ısıtan bir dost olmasının yanı sıra sinema eleştirmenliğini sulandırmadan, özünden, ciddiyetinden kaybettirmeden popüler hale getirmiş, kalemiyle, diliyle milyonlara sinema sevgisini aşılamış bir yazardı. 
Sinema eleştirmenleri arasında yıldızımın barışmadığı, uzak durmayı tercih ettiğimi isimler vardı tabii.
Ama Murat’tan gördüğüm dostluk, iyilik ve samimiyet oldu hep.
İyi ki var dediğim biriydi.
Başarısında, gözünün içinden eksik olmayan o ışık, zekası, titizliği ve yaptığı işe olan sevgisi çok önemli rol oynamıştı.
Çok genç yaşta kansere yenildi ama aramızdan ayrıldı diyemeyeceğim.
Yazıları ile yaşamaya ve kalplerimizde o sıcak gülüşüyle, samimiyetiyle ve hissettirdiği güzel duygularla var olmaya devam edecek.

Haberin Devamı

Cem Karaca ne güzel sevmiş

Cem Karaca’nın ölümünden 3 yıl önce eşine yazdığı mektuba denk geldim geçen gün. 
“Doğarken ağladı insan, bu son olsun bu son” diyen Karaca eminim eşi ve bunu sonradan okuyan pek çok kişiyi şu naif cümleleri ile istemsiz ağlatmıştır.
İşte o mektup:
“Canım benim, bir tanem, İlkim’im. Ben çok yakında öleceğim, bunu hissetmek değil biliyorum ve adına lösemi diyecekler. Hoş kal, hoş yaşa ve beni, sana rağmen unut... Ya da unutma... Ama sana son iki lafım şudur: 1. Hayat her şeye rağmen güzeldir. 2. Seni bu dünyada çok sevdim.”
Allah rahmet eylesin, dolu dolu sevmiş Cem Karaca.

BAFTA’nın en kötüsü

BAFTA tarihinin en kötü sunucusu unvanı artık Rebel Wilson’ın.
Wilson’ın BAFTA’daki performansı, 1989 Brit Awards’daki Samantha Fox ve Mick Fleetwood ikilisi ile karşılaştırıldı ve onlardan bile daha kötü bulundu. Lady Gaga’nın sevgilisine altın kaplama bir sutyen hediye edişi ise gecenin en soğuk esprisiydi sanırım.
Michael Polansky bir daha ödül törenlerine gitmeme kararı almıştır.

Bize gel Kardashian

Tüp bebek konularında Türkiye’deki hastaneler gerçekten de 1 numara.
Böyle şeyleri pek duymuyoruz mesela.
42 yaşındaki Kourtney Kardashian, tüp bebek tedavisi nedeniyle erken menopoza girdiğini söyledi ve aşırı kilo alımını böyle açıkladı. 
Nişanlısı Travis Baker ile çocuk yapabilmek için tedavi gören Kourtney Kardashian’ın eski sevgilisi Scott Disick’ten üç çocuğu var. Erken menopoz ve kilo alımıyla ilgili olarak çektiği videoyu kısa bir süre sonra silen Kardashian’a “Come to Turkey” (Türkiye’ye gel) diyorum.
Ülkemize saç ekimi için gelen turistler kadar tüp bebek tedavisi için gelenler de çoğunlukta çünkü. 

Haberin Devamı

Konser sonrası pıhtı attı

Nazara inanır mısınız bilmem ama Justin Bieber son konserinde eşi Hailey Bieber ile olan fotoğraflarını yayınlamış, konseri izleyen eşine sağlam bir jest yapmış, saygı ve sevgi duruşunda bulunmuştu.
Üzerinden çok geçmeden Hailey, kocası ile kahvaltı ederken şuur kaybı yaşadı.
Beyin damarına pıhtı atan genç yıldız, pıhtıyı kendi kendine atarak sağlığına kavuşmuş neyse ki.
Bu pıhtı olayını kem gözlere bağlayanlar da var, korona ve aşılara da.
Bilim mi hurafe mi, siz seçin artık. 

Unutulmayan bir film repliği

∆ “Nasıl oluyor da kadınları bu kadar iyi yazabiliyorsunuz?
∆ Bir erkeği düşünüyorum. Sonra da sorumluluk ve mantığı çıkarıyorum.”
(As Good As It Gets)

Yazarın Tüm Yazıları