Sıcak savaşın ötesine bakmak
Başkentte Ukrayna savaşıyla ilgili iki şey yapılıyor. Bir, sıcak gelişmeler izlenerek pozisyon değiştirmek; iki, orta ve uzun vadede evrileceği nokta konusunda perspektif geliştirmek. Bu konuda istihbaratçıların, diplomatların, dış politika uzmanlarının siyasetçilerden daha iyi stratejik bakış açısına sahip olduğunu söyleyelim.
Savaşa ilişkin sıcak gelişmeleri, arabuluculuk girişimlerini ve diplomatik temasları hep birlikte izliyoruz. Ancak Ukrayna savaşının nereye evrilebileceğine ilişkin kulis bilgileri, sorunun daha doğru algılanmasına yardımcı olabilir. Savaşın daha geniş bir coğrafyaya yayılması, Kafkasya ülkelerine sıçrama endişesini taşıyan değerlendirmeler yapılıyor, şöyle ki:
TARAF OLMAK İSTEMİYORUZ
“Sonuçları tüm dünyayı etkileyecek. Savaş boyut değiştirir ve süreç uzarsa, tüm Kafkaslar’ı tehdit edebilir. Ülke olarak barış için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz. Kırım’a nasıl karşıysak, Ukrayna’ya da karşı olduğumuzu sürekli olarak Rusya’ya iletiyoruz. Sorunun diplomasi yoluyla çözülmesi için yeni öneriler geliştirmeye devam edeceğiz.
Bu süreçte, Rusya’nın boğazlarla ilgili üç gemi geçişi talebi oldu, geri çevirdik. Montrö konusundaki tavrımızın net olduğu anlattık, itiraz etmediler. Vatandaşlarımızın tahliyesinde karayolunu bilinçli olarak tercih ettik. Havayoluyla tahliyede uçaklara provokasyon yapılması olasılığını dikkate almamız gerekiyordu. Savaşın tarafı yapılmak istemiyoruz.”
Rusya ile Ukrayna arasında görüşmenin devam etmesinin altı önemle çiziliyor. Savaşın uzamasının ve masanın terk edilmesinin, her iki ülkeye yönelik sonuçları olacağı konuşuluyor. Afganistan işgalinin SSCB’nin sonunu hazırlaması gibi, Rus halkının tepkisinin Devlet Başkanı Vladimir Putin’i, aşırı popülist tavırlarının da Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski’yi etkileyeceği analizleri yapılıyor.
Tabii, savaşın ekonomik maliyeti ve sonuçları, tüm toplantıların ana konusu.
SAHTEKÂRLIĞIN BÖYLESİ
Meclis, Meclis olalı böylesini görmedi. Ombudsmanın dikkatiyle ortaya çıkarılan sahte diploma skandalı dinleyenleri şaşkına çevirdi. Sahte hukuk diplomasıyla okula başvuran bir kişi, diplomasının orijinalini istedi. Ancak yapılan araştırmada sadece diplomanın değil, diplomanın noter onayının da sahte olduğu ortaya çıkarıldı.
Turan Yılmaz’ın aktardığına göre, konu TBMM Dilekçe-İnsan Hakları Karma Alt Komisyonu’nda gündeme geldi. Kamu Denetçisi Arif Dülger, “Hukuk fakültesi mezunu olduğunu belirten bir vatandaşımız diplomasının yeniden basılıp verilmesi talebiyle başvurmuştur. Dosyanın inceleme sürecinde başvuru ekinde sunulan noter onaylı diploma suretinin yani hem diplomanın hem noter onayının sahte olduğu anlaşılmış ve tespit edilen suç kurumumuzun hukuk müşavirliği aracılığıyla ilgili yetkili mercilere ve noterliğe bildirilmiştir” dedi.
BU NE PİŞKİNLİK
Mini sunumu dinleyen milletvekilleri, “Bu ne pişkinlik ya pes” demekten kendilerine alamadı. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, “Yani şimdi hem sahte diplomayla başvurup, orijinal diploma mı istiyor?” dedi. Milletvekilleri, böylesine bir olaya tanık olmadıklarını dile getirirken, ombudsman sahtekârlığın bilirkişi marifetiyle de tespit edilerek, kayıtlara geçirildiği ve ilgili tüm kurumlara gereğinin yapılması için başvurulduğunu anlattı.
Komisyon üyeleri şaşkınlık içinde dosyayı kapatıp, ombudsmanın dikkatini takdir ettiler.
