Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Komşu ülkelerle normalleşme

Ülke olarak deprem felaketlerinin neden olduğu yaraları sarmaya çalışırken düne kadar ilişkilerin gergin olduğu komşu ülkelerden Türkiye’ye uzanan yardım eli ve ziyaretler sürüyor.

Haberin Devamı

DİPLOMASİ HAVASI

Yunan halkının depremzedeler için seferber olması, Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın afet bölgesine gelen ilk yabancı devlet adamlarından biri olması, elbette 1999 depremi sonrasında Türkiye-Yunanistan arasındaki deprem diplomasisini akla getiriyor.

Yunanistan’da önceki günkü trajik tren kazası sonrasında da Türk yetkililer, Yunan muhataplarını telefonla arayarak aynı şekilde kötü günde komşularının yanında olduğu mesajı verdiler.

UZLAŞMA SAĞLAYAMADIK

Malûm, hepimizi derinden etkileyen afetler öncesinde Türkiye-Yunanistan arasında tansiyon giderek yükseliyordu.

İki ülkenin de seçimlere hazırlandığı bir ortamda bu elektrikli havanın sıcak bir çatışmayı tetikleme ihtimali ise endişe yaratıyordu.

Şimdi o tehlikeli bulutlar bir nebze de olsa dağılmışa benziyor. Keşke o devasa afet yaşanmadan önce de aynı coğrafyada yaşayan iki toplum olarak diyalogla, hakkaniyetle uzlaşmanın yolunu bulabilseydik.

Haberin Devamı

O ZAMAN NE OLMUŞTU

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dendias’ın ziyareti sonrasında ‘Yunanistan ile yeni bir sayfa açtık’ diye açıklama yaptı. 1999 depremi sonrasında Türkiye-Yunanistan arasında 2004’e kadar süren bir bahar dönemi yaşanmıştı. Hatta o dönemde Ege’deki Yunan adalarının karasuları ile ilgili görüşmelerde ilerleme sağlandığı da biliniyordu.

Ancak 2004’te Yeni Demokrasi Partisi’nden Kostas Karamanlis’in 11 yıllık Sosyalist PASOK iktidarını bitirmesiyle bu yakınlaşmanın da sonuna gelindi.

SORUNLAR ARTTI

Günümüze gelindiğinde o döneme göre iki ülke arasındaki sorunlar Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervlerine dair bulgularla daha da arttı.

Kıbrıs ve Adalar sorunlarına, Doğu Akdeniz’in paylaşımı, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı attığı adımlar, Türkiye’nin Libya ile deniz yetki anlaşmaları gibi meseleler de eklendi.

Şimdi nisanda Yunanistan’da, mayısta ise muhtemelen Türkiye’de seçimler yapılacak. Onca yıkımın, onca can kaybının ardından iki ülke de muhtemeldir ki, bu defa retoriği fazla yükseltmemeyi seçecektir.

İki ülke sorunlarının ciddi bir şekilde yeniden ele alınması da büyük olasılıkla seçim sonrası kurulacak hükümetlere kalacaktır. Hatta Yunanistan’da beklenti hiçbir partinin Atina’da hükümet kuracak desteğe ulaşamayarak birkaç ay içinde ikinci bir seçime gidileceği yönünde.

Haberin Devamı

İSRAİL, MISIR, ERMENİSTAN

Yunanistan dışında malûm Türkiye’nin ilişkileri normalleştirme zemini aradığı İsrail, Ermenistan ve Mısır’dan da resmi ziyaretler oldu, yardımlar geldi.

Mesela Türkiye-Ermenistan arasındaki Alican sınır kapısı Ermenistan’dan insani yardımlar için 35 yıl sonra ilk kez açıldı.

Yine 2013’te Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin devrildiği darbeden bu yana ilişkilerin maslahatgüzâr seviyesinde sürdüğü Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri deprem bölgesine ziyarette bulundu. Bakan Çavuşoğlu, Mısır ile de yeni bir sayfa açıldığını belirtti.

İsrail, Türkiye’ye ilk arama-kurtarma ekiplerini yollayan ülkelerden biri oldu. Ancak depremde yıkılan Antakya Sinagoğu’nda bulunan tarihi Ester parşömeninin İsrail’e götürüldüğü haberleri rahatsızlık yaratırken Türkiye Yahudi Toplumu, İstanbul’da geri alındığı, tadili sonrasında Antakya’ya geri döneceğini açıkladı.

Haberin Devamı

Kültür ve Turizm Bakanlığı da Ester parşömeninin Türkiye Hahambaşılığı muhafazasında olduğunu bildirdi.

DİPLOMASİ TUTAR MI

ŞİMDİ depremin korkunç enkazı, on binlerce can kaybı, Suriye ve sonrasında Ukrayna’daki savaşların anlamsızlığını daha da gözler önüne seriyor. Türkiye, doğal bir afetin enkazını kaldırmaya çalışırken insan yapımı savaşlar, insan yapımı yıkımlar daha bir anlamsızlaşıyor.

Dolayısıyla komşularla deprem diplomasisi, sorunların çözümü için yeni bir başlangıca vesile olabilir.

Ancak burada afetler nedeniyle Türkiye’nin elinin zayıfladığını düşünmek gibi bir yanılgıya da düşmemek gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları