Bulutların üzerindeki çağrı merkezi

Artık bulutların üzerinde bir çağrı merkezi olduğuna inanıyorum.

Haberin Devamı

Biz, hayatta aradığımız şeylerin numarasını çeviriyoruz, orası çoğu zaman meşgul çalıyor.
Bazen cevap vermediği oluyor.
Sonra ısrarlıysak, mutlaka o telefon açılıyor ve sana “Merhaba, çağrı merkezimize ulaştınız, size nasıl yardımcı olabilirim” diyor.
Beş senedir bir şarkının peşindeyim.
Hayatımda ilk defa, bir başkasının bestesine söz yazdım. Seslendirme hevesindeydim.
Şarkının bestecisi dört kişiydi. İkisi izin vermedi. (Neden bilmiyorum.)
Yani çağrı merkezi çaldı çaldı, açılmadı bulutların üzerindeki telefon. Yıllar geçti.
İki hafta önce merak ettim.
Belki bir şeyler değişmiştir dedim. (Bir şeyler hep değişir.)
Değişmemiş, cevap vermedi bulutların üzerindeki çağrı merkezi.
Üç gün önce, o şarkıyı söylemeye başladım.
Benim olmadığını bile bile, bağıra çağıra söylemeye başladım şarkıyı.
Hazır söylüyorken, bir kez daha çevireyim şu numarayı dedim.
Sordular, bu sefer de bestecilerden birine ulaşamamışlar. Kısacası, hâlâ cevap vermiyordu bulutların üzerindeki çağrı merkezi.
Bir şeyin bu kadar peşindeyken, artık o yukarıdaki telefonu sürekli çaldırmış oluyorsun ve açılma ihtimali de yükseliyor tabii.
Israrcılar bunu bilir. İnatçılar, vazgeçmemişler bilir bunu.
Yolundan dönmemişler, sabretmişler bilir.
Telefonu kesintisiz çaldırıyordum vazgeçmeyerek. Şarkıyı söylerek, tekrar deneyerek.
Aklımda tutarak, kalbimden geçirerek, niyet ederek, dilimden düşürmeyerek.
Çaldırıyordum telefonu. Kuşlar bile duyuyordu.
Derken, cuma günü açtılar telefonu. “Merhaba, çağrı merkezimize ulaştınız, size nasıl yardımcı olabilirim?”
Mutluluktan havalara uçtum. Şarkıyı söylediğim duyulmuştu demek. Ona doğru yürüdüğüm görülmüştü. Hayallerim izlenmişti.
Hak etmiştim ben bu cevabı.
“Selam” dedim, “Ben de sizi bekliyordum.” Şarkıyı verdiler. Sözleri çoktan ezberimdi zaten.
Birkaç kere daha oldu bu hayatımda.
Bir şeyler imkansızdı.
Dağların ardında, fırtınaların gözünde, ejderhaların ağzındaki ateşteydi.
Bulutların üzerindeki ‘çağrı merkezi’nin varlığı şüpheliydi. Cevap yoktu, meşguldü ya da ulaşılamıyordu.
Ne zaman bu şarkıda olduğu gibi, ısrara karar verdim, o vakit duyulur derdim, geldi cevabım.
Açıldı kapı, girdim içeri.
Demem o ki bulutların üzerinde bir çağrı merkezi var. Telefonları ısrarla çaldırırsanız, mutlaka açar. Şimdi açmıyorsa da bir cuma günü açar.

Yazarın Tüm Yazıları