Suyumuzu hor kullandık krizin eşiğine geldik

KURAKLIK ve susuzluk gündeme gelince, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar’ın görüşünü alırım. Kuraklığa soğumanın neden olduğunu vurgulayan Yaşar’ın görüşlerinden özet sunuyorum:

Haberin Devamı


ENERJİ DE ETKİLENİYOR
“Dünyada 2020 sonrası için kuraklık uyarıları vardı. Özellikle Avrupa’da beklenen oldu. 2021’de sıcaklığın ortalama altında olduğu mart ayı ile yağış azaldı, tarımda verim ciddi düştü. Nehirlerde su azalınca HES barajları boşaldı, enerji krizine girildi. Türkiye, elektriğinin yaklaşık yüzde 26’sını HES’lerden sağlarken, 2021’de oran yüzde 10’lara düştü. Enerji açığı ithal kömür ve doğalgazla kapatıldı. İthalat, enerji fiyatlarına zamla yansıdı.
EKONOMİDE DE OLUMSUZLUK
Kuraklık tarım ve enerjiyi olumsuz etkileyince, dünyada son yılların en şiddetli ekonomik krizine girildi. Son 60 yılın en soğuk üçüncü kışının yaşandığı 2008’de de kuraklık yüzünden dünya gıda indeksi rekor kırarken kömür fiyatları 200, petrol 170 dolarlara fırlamıştı. Bugün çok daha şiddetli ekonomik kriz yaşanırken gıda ve kömür fiyatları tüm zamanların rekorunu kırmaya devam etmektedir. Isınmadan değil, soğumadan korkmamız gerektiği ispatlanmaktadır.
DÜNYA NELER YAPIYOR
Dünyada çok sıkı önlemler alınıyor. ABD’de başta Kaliforniya olmak üzere, çim dikmek, sulamak gibi çok su isteyen aktiviteler yasaklandı. Avrupa, bahçe sulamadan yüzme havuzlarına kadar sert su önlemleri uyguluyor. Gelişmiş ülkeler, kuraklık yıllarında kullanılması gereken yeraltı suları önlemlerini uzun yıllar önce almıştır.
ŞURA KARARI UYGULANMIYOR
Ülkemizde özellikle Ege’de, şiddetli kuraklık var. Önemli su havzalarından Gölmarmara kurudu. Ancak önlem alınamamaktadır. Su Şurası kararları uygulanmıyor. Manisa ve İzmir, son 80-90 yılın en kurak günlerinde. Çünkü Ege’de 10.2 derece olan mart ayı ortalama sıcaklığı 6.1’e düştü. Martta yüzde 31, nisanda yüzde 61, mayısta ise yüzde 53 eksik yağış düşünce barajlar etkilendi. Menderes Ovası için önemli olan Adıgüzel’in seviyesi yüzde 17’lere düşünce pamukçuya bir kez su verilebildi.
CİDDİYE ALMAMA GÖSTERGESİ
İzmir’in suyunun yüzde 44’ünü karşılayan Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı yüzde 47’lere düştü. Balçova’da yüzde 28’e düşünce, su verilmiyor. Bazı kuyulardan daha az su çekiliyor. Tahtalı’dan günlük su çekimi yüzde 50’ye çıkarıldı. Kış aylarında yaklaşık 135 litre olan kişi başı günlük su, yazın 160 litreye çıkarılmıştır. Nedeni de bahçe sulaması. Bu da kuraklığı pek ciddiye almadığımızı gösteriyor.
MUTLAKA HAZIR OLMALIYIZ
Kuyulardan ağır metal gelir, Tahtalı’ya yüklenilirse baraj hızla boşalabilir. Siyanür sorunu yaşanan 2008’de Tahtalı’nın dibi görülmüştü. Tehlike bugün de var. ABD’de suyun yeniden kullanımı çalışmaları hızlandı. İzmir de çalışmalıdır. Kuraklığa hazır olmalı, önlem almalıyız. Denizden su arıtma projeleri geliştirilmelidir.
YÖNETİM SORUNU VAR
İzmir’de uygun bölgelere baraj, gölet, yeraltı barajları yapılmalıdır. 300 bin kişiye su sağlayabilecek Çamlı Barajı başlamalıdır. İzmir ve tüm ülkede ürün türleri, suya göre planlanmalıdır. Türkiye’de su sorunu yoktur, su yönetimi sorunu vardır. Nüfusla birlikte tarım alanlarının artması, az yağış alan bölgelere çok su isteyen bitkiler dikilmesi, sulamak için yeraltından aşırı su çekilmesiyle 50’den fazla göl, sulak alan kurudu. Türkiye, ciddi su krizi eşiğine gelmiştir. Nedeni, iklimsel değişimler değil, suyun ısrarla hor kullanılması. İzmir de çok kritik konumdadır. 2008 kuraklığında İzmir’deki su krizi unutulmamalıdır.”

Yazarın Tüm Yazıları