İzmirli ressamın başarı serüveni

BUGÜN İzmir’den Kanada’ya uzanan bir başarı öyküsünden söz edeceğim. Öykünün kahramanı Cem Başarır. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Tasarım Bölümü mezunu. İzmir’de yıllarca reklamcılık yaptı, sektörün önde gelen isimlerinden oldu.

Haberin Devamı

Öte yandan sürekli resimle uğraştı, kendine özgü bir tarz geliştirdi.
16 YIL ÖNCE GÖÇ ETTİ
Başarır, 16 yıl önce Kanada’ya göçtü, Toronto’ya yerleşti. Bir-iki yıl geçtikten sonra her şeyi bir kenara bırakan Cem Başarır, yalnızca resme verdi kendini. İşi kolay değildi. Kanada’da sanat dünyasına kendini kabul ettirmek çok çaba gerektirirdi.
YABANCI İLK BAŞKANI
Örneğin ABD’li, Rus ressamlar ilgisizlikten yakınıp dururken Cem Başarır, bir Türk ressamının ağırlığını kabul ettirdi. CFS (Colour ad Form Society-Renk ve Biçim Topluluğu), SCA (The Society of Canadian Artists-Kanadalı Sanatçılar Topluluğu) üyesi oldu. CFS’nin iki yıl başkanlığını yaptı, kendi isteğiyle bıraktı. Topluluğun Kanadalı olmayan ilk başkanıydı.

İzmirli ressamın başarı serüveni

ÜNLÜ GALERİYLE ANLAŞMA
Tekniği, resimlerinin farklı olması, çabası ve sabrı Başarır’ın bugünlere gelmesinde büyük etken oldu. Ve yine bir güzel haber geldi İzmirli ressamdan. Başarır, oradaki en ünlü gazete olan Toronto Sun’da karikatür çizen ünlü ressam Andy Donato ile çalışan önemli bir sanat galerisiyle anlaşma yaptı. Başarır, sanat dünyasında yaygın yeri olan Art World Fine Art Gallery’nin sürekli ressamlarından birisi oldu.

Haberin Devamı

İzmirli ressamın başarı serüveni

ÇOK ÖZEL SERGİ VAR
Üstelik Cem Başarır, Ortadoğu ve dünya barışı yanlısı, insan hakları savunucusu Andy Donato ile kasım ayında özel bir sergide buluşacak, resimleri sergilenecek. 16 yıl süren çabalarının karşılığını almaktan mutlu olduğunu vurgulayan Cem Başarır, “Bir Türk ressamının dünyaca ünlü bir galerinin sanatçıları arasında yer almasını sağlamak, ülkem adına bana onur veriyor” diyor.

-----

SÖZ SİZİN

BİR ÖNEMLİ UYARI
Kent Ormanı’na
yazık olmasın

SAYIN yetkililer, eşimle her sabah İnciraltı Kent Ormanı’nda yürüyoruz ve devamında 1-2 saat oturup gazete okuyoruz. Son aylarda, özellikle hafta sonlarında sakin bir şekilde oturma imkanımız olmuyor. Biz de Kent Ormanı’nın sonuna, yani köprüye doğru gitmeye başladık ve deniz kenarında oturuyoruz. Son olarak tanık olduğumuz manzara şöyleydi: Birileri bağıra çağıra denize girdi, tamam. (Şortlarını nasıl değiştirdiler sormayın)
YIKANIP ATEŞ YAKTILAR
Sonrasında bahçe sulama hortumunun vanasını açtılar. (Nasıl açtılar ve yerini nereden biliyorlarsa) Bir güzel eğlenerek yıkandılar. Devamında da ateş yaktılar. Kendilerine, ‘Burada ateş yakılmaz’ ve ‘Ateş yakmak için özel yer yapıldı’ dediğimde havalı bir şekilde, ‘Biz güvenlikten izin aldık’ cevabı verdiler. Sonra güvenliğe haber verdim. Güvenlik gelince oradan ayrıldım. Ateşin söndürülüp söndürülmediğini bilmiyorum.
CİDDİ DENETİM ŞART
Eğer ki, bir yerlere ‘Ateş yakmayın’ ibareli uyarı yazıyorsanız, kendi koyduğunuz kurallara uyulup uyulmadığını ciddi şekilde denetleyiniz. Sayı olarak yetersiz ve de yetkisiz güvenlik ile bunu başaramazsınız. Ayrıca, aylarca ormanda geceleyenlere, kamp kuranlara, gezenlerden para isteyenlere mani olamaz ve de tek başına yürüyüş yapan bayanların güvenliğini sağlayamazsınız. Bunu sonucu da Kent Ormanı maalesef arzu edilen konuma gelemez. (Gürbüz YÖRÜK-Emekli öğretmen)

-----

Haberin Devamı

BİR TRAMVAY ÖNERİSİ
İkinci Kordon bölümü
tıkaç gibi olmasın

TRAMVAY çalışmalarındaki bir hususa dikkat çekmek istedim. Kanaatimce proje oldukça iyi. Eğimler, motorlu taşıtlarla müşterek kullanılacak bölümler özenle etüt edilmiş görünüyor.
SADECE İKİ ŞERİT KALDI
Ancak İkinci Kordon girişi, İş Bankası-Büyük Kardıçalı Hanı arası, motorlu trafikle müşterek kullanılması gereken bir bölümken (Elbette bu benim kanaatim) kaldırım taşlarıyla tramvay yolu ayrılarak motorlu taşıtlara sadece iki şerit bırakıldı. Burası tam bir “tıkaç” olacak gibi görünüyor. Görüşümü sunmak istedim. Yol yakınken düzeltilebilir.

-----

BİR ALINTI
Yeşim Alca’dan: Sonra çekildim kenara, seyrettim olan biteni.
Ben herkeste ne kadarım, herkes bende ne kadar kalmış... Özdemir ASAF

Yazarın Tüm Yazıları