Kadın ve yaş...

Yaş 35 yolun yarısı eder anlayışını hem ruhen hem de fiziken aştığımız bir çağda yaşıyor olsak da, insanların yaşları salgın nedeniyle hiç olmadığı kadar çok gündeme geldi. 65 yaş, statü sınırı haline dönüştü.

Haberin Devamı


Tedbir muhtemelen makuldü. Biyolojik açıdan en kırılgan grubun korunmasına yardımcı oldu.
Ancak 65 yaş üstü olanlar kendilerini dışlanmış hissetti.
O biyolojik sınırı geçenlere farklı davranılmaya, evde oturmaları istenmeye başlandı. Bundan en çok da erkekler mustarip oldu.
Çünkü biz kadınlar, erkek egemen toplumun yaş üzerinden değerlendirmelerine alışkınız. 40 yaşından sonra kadınlar yaşlarıyla anılırlar. 50’lerinde, 60’larında kadınlıklarından istifa edip köşelerine çekilmeleri beklenir.
Oysa 70’lerinde, 80’lerinde olan, üreten, çalışan, duruşu ve anlayışıyla emsal teşkil eden, biyolojik anlamda gençlerden hiçbir farkı olmayan o kadar çok kadın var ki.
Mesela geçen hafta sonu Antalya’da tanıştığım Sebahat Özaltın bu kadınlardan biri.
Enerjisiyle, çalışmasıyla çevresindeki etkiliyor, hatta büyülüyor.
23 yıl önce Gloria Golf Resort’ü açtıkları günden bu yana otelin peyzajıyla o ilgileniyor. Golf sahaları için İtalya’dan binlerce ağaç getirtmiş.
O dönemden bu yana her gün sorumlu yöneticilerle açık alanları geziyor, neler yapılmalı, neler eksik takip ediyor. Bu arada golf oynuyor, ödüllü bir golfçü, saatler süren yürüyüş yapıyor ve yüzüyor.
Sebahat Özaltın, 4 yıl önce eşi Nuri Bey’i kaybettikten sonra anısına boş arazileri değerlendirmeye karar vermiş.
100 dönüme 3 bin 400 zeytin ağacı diktirmiş. Ardından da narenciye ve avokado ağaçları gelmiş. Bu yıl 131 litre zeytinyağı almışlar.
6-7 yıl içinde otelin zeytinyağı ihtiyacını karşılayacak kadar çok zeytin yetiştireceklerini düşünüyor.
Pandemi süresince tesislerin içindeki evinde kalmış ve bu dönemi fırsata çevirmiş.
Önce çimlerde değişikliğe gitmiş. Sonra da tesise bitişik nehrin kenarına biri balık, diğeri Yunan mutfağı iki restoran yaptırmış.
Sebahat Hanım “Peyzaj mimarı, bahçıvan gibi tabii ki her işin sorumlusu var ama onların görmediği sizin gördüğünüz şeyler de olabiliyor, beraberce ilerlemek önemli” diyor...

Haberin Devamı

Rus turist Antalya’dan vazgeçmiyor

Pandemi sonrası uçağa ilk kez geçen hafta Antalya’ya giderken bindim. THY’ye her zaman güvenim tamdır, bu kez de hijyen kurallarını gayet iyi uygulamışlar. İçimiz rahat gidip döndük. Antalya’ya temmuzdan bugüne dek yaklaşık 350 bin turist gelmiş. Gelenlerin büyük bir bölümü de Rus ve Ukraynalılar.
Gittiğimiz Gloria Resort ve Serenity’de de konaklayanların neredeyse yarıdan fazlasını Ruslar oluşturuyordu. Umarım bu böyle devam eder, turizm sezonu en az zararla kapanır.
Ancak yabancı konukların maske takmayı pek sevmediğini de not etmem gerek.
Bana yerliler, bizler daha fazla kurallara uyuyormuşuz gibi geldi...

HER ŞEY DAHİL BİTER Mİ?

Açık büfe restoranlardaki israfı gördükçe her şey dahil sistemin, özellikle de açık büfe anlayışının kalkması gerekli bir uygulama olduğunu düşünürüm.
İnsanlar, Türkiye’de de dünyanın başka yerlerinde de yiyemeyecekleri kadar çok yiyeceği tabaklarına doldurur ve sonra da tabaklarında bırakırlar.
Bu kez sistemin değişmese de salgın sayesinde reforme olduğunu gördüm.
Yemekler hijyen sağlansın diye camların arkasına konmuş, konuklarla açık büfe arasına hem cam hem de servis elemanı girmiş.
Eskiden dürtüleriyle tabaklarını dolduranlar şimdi biraz daha düşünerek hareket etmek zorunda kalıyor. İsraf tamamen bitmese de biraz azalmış...

Haberin Devamı

Karaköy Lokantası Teras

Kültür olarak açık havada, deniz kıyısında, manzaralı teraslarda yemek yemeyi her zaman severiz.
Ancak salgın bu sevgiyi zorunluluğa dönüştürdü.
Seçimlerimizi bu olanakları sunan yerlerden yana kullanıyoruz. Karaköy Lokantası da bulunduğu binanın teras katını hizmete açtı. Manzara muhteşem, yemekler de her zamanki gibi iyi.
Sadece sardalye yemek için bile Karaköy Lokantası’na gidilir. Fakat mutfak giriş katında. Asansör de tek olduğu için operasyon gördüğüm kadarıyla kolay olmuyor. Sanırım ikinci bir mutfak ya da servis asansörü gibi yeni çözümler bulunması gerekecek...

Butik Oteller Kitabı

Elde olmayan nedenlerle geç başlayan, mesafe kurallı yaz tatilinde her zamankinden daha fazla küçük, butik otellerde konaklamayı ister olduk.
Türkiye’nin önde gelen profesyonel rehberlerinden ve seyyahlarından Saffet Emre Tonguç, Ege ve Akdeniz Bölgesi’ndeki ‘yeni normal ve yeni tatil’ anlayışına uyan butik otelleri seyahat yazarı Serda Büyükkoyuncu başta olmak üzere güvendiği arkadaşlarının, yakınlarının desteğiyle bir araya getirmiş.
“Saffet Emre Tonguç’la Butik Oteller”de 50 mekân yer alıyor. 13’üne ben de gitmişim. Diğerlerini de listeme aldım. Seçimler gerçekten çok isabetli...

Haberin Devamı

Yeni bir zeytinyağı butiği

Uluslararası zeytincilik uzmanı ve zeytin çiftçisi Dr. Mustafa Tan’ın Dereli’de ürettiği Dr. Tan Yağları, Türkiye’de en beğendiğim, severek kullandığım yağların başında gelir.
Mustafa Bey, Dereli Köyü’ndeki satış noktasından sonra ikinci şubesini Edremit’te açtı.
Zeytinyağları ve zeytinlerin yanı sıra kendi ürettikleri sabunlar da mağazada yer alıyor.
Yolunuz düşerse uğrayın derim...

Yazarın Tüm Yazıları