Pandemi hayatlara O da dekorasyona iz bıraktı

ELİF Abacıoğlu... Pandemi nedeniyle eve kapanma sürecinde boş durmayan ve yeni bir girişimin fitilini ateşleyen genç iş insanı. Yaratıcı ve farklı olmayı el yapımı ev dekorasyon ürünlerine aktaran Culaccino Art’ı kurucusu Elif Abacıoğlu’yla girişimcilik yolculuğundan yarınlara dair hedeflerine kadar birçok konuyu konuştuk. Ticaretle uğraşan bir anne ve babanın kızı olarak 1996’da İstanbul’da dünyaya gelen Elif Abacıoğlu, hikayesinin devamını şöyle aktardı:

SOSYAL GİRİŞİMCİ
“Ben göremedim ama dedem, ilk vida üreticilerinden. Babam ise vida makinesi ticaretiyle bu geleneği sürdürdü. Annem de halamla birlikte demir-çelik ticaretiyle ilgileniyordu. Yani ticaretin içinde büyüdüm ama çocukluğundan beri boyamaya, tasarlamaya ve geri dönüşümlü ürünler yapmaya çok meraklı oldum. İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü okudum. İş hayatına da sosyal girişim olan bir sivil toplum kuruluşunda başladım ve alanımla ilgili öğrencilik hayatım boyunca gönüllü olarak kent sosyolojisi üzerine çalışmalar yaptım.”

PANDEMİ FAKTÖRÜ
Elif Abacıoğlu, 2020 Ocak’ta Avrupa Birliği’nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Programı’nda cinsiyet eşitliği dersi vermek üzere Portekiz’e gider. Portekiz’de 2 ay boyunca 550 öğrenciye gönüllü cinsiyet eşitliği eğitimi veren Elif Abacıoğlu, “Çeyrek asırlık hayatım boyunca hep insanlara dokunmak, sosyal fayda üretmek ve iz bırakmayı hedefledim. Hedeflerimde emin adımlarla ilerlerken tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi gerçeğiyle yüzleştim. O sırada da Türkiye’ye geri döndüm. Tabii bir yandan sosyal girişimci olsam da öte tarafta babamın işlerinin sorumluluğunun bir kısmını almıştım. Vida makinelerinin parçalarının satışıyla ilgileniyordum. 2020 Mart başında da Bodrum’daki evimize babam ve annemle bir tadilat işi için gelmiştik. Tam da bu süreçte pandemi yoğun bir şekilde başladı ve büyük bir bilinmezliğin içine girdik” diyerek, bu dönemi Bodrum’da yaşamanın daha güvenli olacağına karar verdiklerin paylaştı.

FIRSATA ÇEVİRDİ
Bodrum’da kaldığı süreçte de pandeminin verdiği ruhsal boşluğu tasarım yaparak dolduran Elif Abacıoğlu, “Evimde ne yapabilirim” sorusuna da yanıt arar. Elif Abacıoğlu, şöyle devam etti:
“Beni ne güçlü kılar, diye düşünürken girişim fikrim gelişti. Elektronik ticaretle sınırların kalktığı bu dönemi, fırsata çevirmek istedim. Beni epoksiyle çocukluk arkadaşım Ezgi Asiye Zeren tanıştırdı. Birbirimize destek olarak ilk adımlarımızı attık. İlk etapta hobi olarak gelişen süreç, sonrasında bir iş fikrine dönüştü. Ve Culaccino Art doğdu. İsim üzerine de çok düşündük sonra Culaccino’da karar kıldık. Culaccino İtalyanca içeceğin masada bıraktığı iz demek. Biz de Culaccino Art olarak masamıza, evimize, hayatımıza bıraktığımız iz olarak oluştuk. Bu süreç içerisinde çeşitli eğitimler aldım. İlk etapta çocukluk arkadaşımla başlasam da şu an yola tek başıma devam ediyorum.”

MARKANIN ANAHTARI
YARATICILIK VE FARKLILIK
ŞU an daha çok sofra dekorasyonuna ağırlık verdiklerini dile getiren Elif Abacıoğlu, “Atölyeyle beraber daha büyük çaplı zeytin ağacından masa ve saat ile ayna gibi çalışmalarımız da başladı. Epoksi herkes tarafından yapılabilecek gibi gözüken ama bir sürü zorluğu olan bir malzeme. Bu noktada da yaratıcı ve farklı olmak sizi gerçek bir marka yapıyor. Ben sattığımın somut bir ürün olmadığını, soyut olarak bir tasarım sattığımın farkındayım. İnsanlara enerji verdiğini, renklerin insanlara iyi geldiğine inanıyorum. Renklerin psikolojisine inanıyorum ve genellikle bu renkler üzerinde çalışmalar yapaya özen gösteriyorum” diyor.

BUTİK AMA GLOBAL
CULACCINO Art’ı kurarken geleceğe dair tek bir isteği olduğunu dile getiren Elif Abacıoğlu, hedefleriyle ilgili şu bilgileri paylaştı:
“En büyük isteğim, atölyem olsun idi. Bodrum’da çok sevdiğim, gerçekten başarılarına saygı duyduğum işletme sahibi Murat Oğan; işimi, hevesimi, çalışmamı gördüğünde melek yatırımcı olmayı teklif etti. Yaptığım işe ve bana bu kadar güvenmesi benim için ‘evet ben bu işi gerçekten çok iyi yapıyorum’ dememe ve işime daha çok bağlanmama sebep oldu. Melek yatırımcım Murat Oğan’la beraber bir atölye tuttuk. Kumbahçe’deki eski bir Rum evini atölye ve eve çevirdik. Bahçesi de olduğu için pandemi şartlarına uygun. Atölye ve workshop eğitimleri de veriyoruz. En büyük hedefimiz ise uluslararası bir marka olmak. Tabii butik yapımızı koruyarak bu hedefe ulaşmak en büyük arzum. Türkiye’nin en büyük pazar yerlerinde, Amazon, Etsy gibi ve finalde de kendi e-ticaret satış kanalımızı kurmayı hedefliyoruz. Şu anda Shopier üzerinden bir e-ticaret satış sitemiz var. Anadolu Kültürel Girişimcilik ve muzedenal.com bünyesinde özel ‘bodrum’ koleksiyonun üretimini aldım. Bodrum Kalesi’nin hediyelik eşya bölümünde de varız.”