Genel ahlak kimin ahlakı?

DÜNYA robotları tartışıyor.

Haberin Devamı

İstihdamı nasıl etkileyeceğinden tutun da robot haklarına ve etik meselelere kadar tüm boyutlarıyla.

Dev şirketler ve devletler laboratuvarlara kapanmış geleceğin dünyasını tasarlıyor.
Bu arada Türkiye’de neler oluyor?
Robotlar bir yana, henüz insanla meselesini halledememiş bir ülkede bir belediye Kadınlar Günü vesilesiyle bilbortlarını LGBTİ örgütlerine açtı diye kıyamet kopuyor.
Ne yazıyor bilbortlarda?
“Lezbiyenim, transım, biseksüelim, interseksim. Okulda, işte, mecliste, her yerdeyim!”

 

*

 

Sorun, bilbortta yazan değil. Sorun, epeyce insanın lezbiyen, trans, biseksüel, interseks insanlarla aynı evde, aynı sokakta veya aynı mahallede, aynı şehirde, aynı ülkede yaşamasına rağmen yoklarmış gibi davranması.
Bu bilbortlara karşı karalama kampanyası başlatanlar bu ikiyüzlülükten nasibini en çok alanlar. Birileri kendilerini kandıradursun, memlekette hak ihlallerine en fazla maruz kalan gruplardan biri LGBTİ’ler. Yani, birilerinin kabulünün dışında cinsel yönelimi ve kimliği olan tonla insan.

 

*

 

Haberin Devamı

Bu insanlar toplumda yokmuş gibi davranan veya yok olsun isteyenler sıkça ‘genel ahlak’ kavramına başvuruyorlar.
Genel ahlak deyince benim aklıma yalan söylememek, çalmamak, hak yememek gibi şeyler geliyor. Bir insanın cinsel tercihi neden genel ahlakın konusu olsun ki? Olamaz ama oluyor işte; hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında genel ahlakı ölçüt ve neden olarak kullanıyorlar. Genel ahlak kimin ahlakı belli değil. Kocasından boşanmak isteyen bir kadın çocuğunun velayetini almak istediğinde “Onun lezbiyen eğilimleri vardı” gerekçesiyle velayet babaya verilebiliyor. Ya da en basitinden, bir kadın tacize uğradığında kıyafeti, hali, tavrı bahane edilerek suçlu o oluyor.
Bunlar hep, evrensel insan hakları önümüzde dururken, ahlak gibi değişken bir kavramı referans aldığımızdan oluyor.

 

*

 

Haberin Devamı

Kadıköy Belediyesi’nin LGBTİ’lere açtığı bilbortlara sosyal medyada verilen tepkilerin bir kısmı “LGBTİ’lerin Kadınlar Günü’yle ne ilgisi var? Belediye kadınlardan özür dilesin” minvalindeydi. Bu genel ahlakçılar, fikirlerini soran varmış gibi, eşcinsel kadınların kadınlığını kadınlıktan saymıyor. Oysa lezbiyen, biseksüel, trans, interseks kadınlar yıllardır Kadınlar Günü mitinglerinin ve gece yürüyüşlerinin hem organizasyonunda rol alıyor hem de bu etkinliklere katılıyor.
Ama işte kadınlık, belli kalıplara sıkıştırılan ve ancak bu kalıbın içindeyken makbul görülen bir kimliğe dönüştürüldü. Evli, çocuklu, gece sokağa çıkmayan, açık giyinmeyen, kocasını rahat ettiren kadın kadından sayılırken bu kalıbın dışındakiler ötekileştiriliyor.
Bekâr kadınların bile görünmez kılınmaya çalışıldığı toplumda eşcinsel kadınların ne kadar görünür olabileceğini varın siz hesaplayın. Bu toplumda pek çok insana “İki kadını sokakta öpüşürken görseniz ne yaparsınız?” diye sorduğunuzda ihtimal o ki “İzlerim” cevabını alırsınız. Çünkü kadın eşcinselliğinin yer bulduğu tek alan erkekler için fantezi malzemesi olan porno filmler.

 

*

 

Haberin Devamı

Tam da bu yüzden o bilbortlar asılmalı.
Eşcinsel dendiğinde akla sadece eşcinsel erkeklerin geldiği, eşcinsel kadınların ötekileştirildiği veya tamamen görünmez kılındığı bir yerde...
Bu bilbortlar tüm kadınların heteroseksüel olmadığını, farklı yönelim ve cinsiyet kimliklerine sahip kadınların da her yerde olduğunu vurguluyor.
Bırakın koca ülkede bir kentin bir semtinde bir hafta boyunca kalmayı, hepimizin sokağına bu afişlerden bir tane asılmalı ki birileri eşcinsel kadınların uzayda değil, aramızda yaşadığını ve kimsenin diğerlerinin kimliğini ahlak bahanesiyle yok sayamayacağını öğrensin.

Yazarın Tüm Yazıları