Z.C. artık kasaba hukukuna emanet!

GÜNÜMÜZDE Karaman’ın bir ilçesi olan Ayrancı, Anadolu’nun kadim yerleşim birimlerinden...

Haberin Devamı

Tarih içinde pek çok medeniyetin gelip geçtiği bu topraklar günümüzde tarım ve hayvancılıkla geçinmeye çalışan 8 bin küsur insanı ağırlıyor.
Sistematik şekilde nüfusu eriyen tipik bir Anadolu kasabasını gözümüzde canlandırabilmek için düşüyorum bu notları.
Ayrancı bir tecavüz davasıyla geldi gündeme.
Dün tecavüz mağduru 15 yaşındaki Z.C.’nin kendisine tecavüz edenleri serbest bırakan mahkeme heyetine yazdığı mektubu okuyanlar olmuştur aranızda.
Okumamış olanlar için önce mektubu aktarayım.
Sonra Doğan Haber Ajansı’ndaki arkadaşlarım aracılığıyla sırrına vâkıf olmaya çalıştığım hadiseye bakarız...
“Hâkim amca...
Ben yaşadıklarımı utandığım için bir de polisler ve siz bana inanmıyor gibi davrandığınız, alay ettiğiniz için anlatamıyorum.
Her erkeğin bana tecavüz edeceğini sanıyor, korkuyorum. Hâkimsin bir daha bana bağırma. Beni azarlamayın.
15 yaşında 38 kilo bir kızım. Benim gücüm bu adama yetmez ki karşı koyup onu yeneyim. Polisler de siz de beni suçladınız. ‘Neden karşı koymadın’ diye. Bu adamın benim üç katım kilosu ve gücü var. Bir erkekle benim gücümü nasıl bir tutuyorsunuz.
Canlı cenaze gibiydim. Tek düşündüğüm bir an önce ölmekti. İntihar edecektim, beceremedim. Bu son ifademdir. Bana inanmayan dalga geçer gibi davranan aşağılayan mahkemenize gelmeyeceğim. Sizi adalet ve vicdanınızla baş başa bırakıyorum...”

*

Haberin Devamı

Z.C.’nin “davasına” bakabiliriz şimdi yüreğimiz ne kadarını kaldırabilecekse artık...
2012’de, mahalleden arkadaşı olan, aynı yaşlardaki M.Ü.B. okul dönüşü evine gelerek tecavüz ediyor Z.C.’ye.
Küçük yer Ayrancı, lafın nasıl yayıldığını tahmin etmek güç değil.
M.Ü.B.’nin ardından yine aynı yaşlarda başka çocuklar da (toplam 8 kişi) kızı istismar ediyor.
Bu süreçte olayın ortaya çıkması için devreye 47 yaşındaki lokantacı H.Ç.’nin girmesi gerekiyor.
H.Ç., kıza tecavüz ettikten sonra aile durumdan haberdar oluyor ve savcılığın yolunu tutuyor.
2013’te 55 gün tutuklu kalan H.Ç., “15 yaşındaki kızın ifadesinde tutarsızlıklar” tespit eden mahkeme heyeti tarafından beraat ettiriliyor.
“Tutarsızlıklar” öğrenebildiğim kadarıyla şöyle şeyler:
“H.Ç. hem seni zapt edip hem de cüzdanından nasıl prezervatif çıkarmış olabilir...” vesaire.
Daha sonra sıra yaşları 15 ile 17 arasında değişen 8 kişiye geliyor.
Onlar da “kesin ve inandırıcı delil bulunamadığı” gerekçesiyle, “Z.C.’nin iddiaları inandırıcı olsa bile rızasının bulunduğu” anlaşılarak filan beraat ediyor.
Hukuk soğuktur.
Z.C.’yi tutarsız bulmuştur.
15 yaşındaki çocuğun “Bunlar bana tecavüz etti” demesini “inandırıcı bulsa bile ikna edici bulmamıştır” işte!
Mahkemenin hukuku beraat kararını yazdırmış devreden çıkmıştır.
“15 yaşındaki çocuğun rızası olsa ne olur, olmasa ne olur?” demek ve cezayı kesmek yerine “Olmuş işte birşeyler ama n’apalım?” demiştir özetle hukuk sistemimiz ve onun bütün boşlukları!
Mahkeme kapısı kapanmış, hukuk kendini sistem içinde aklamış ve Z.C. “kasaba hukuku”na bırakılmıştır.
Kasaba hukuku nasıl bir şeydir peki?
Onu da Z.C.’nin annesinin sözleriyle okuyalım:
“Suçlular sokakta gezerken bizler evde hapis hayatı yaşıyoruz. Adalete, kanuna güvendik böyle oldu...”
Kasaba hukukuna emanet artık Z.C.
Bundan sonra ne yapar, nasıl bir hayat yaşar?
Vay bize, vaylar bize; başka diyecek lafım yok!

Yazarın Tüm Yazıları