Canım sahtekârım sana bir şey olmasın

YAKLAŞAN süt krizine dikkat çekmek için elinde peynir paketleriyle basın toplantısı düzenleyen CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “İçinde süt yok bu peynirlerin” dedi.

Haberin Devamı

“Sütsüz peynir”de süt yoksa ne var?

Bolca margarin ve “katı madde karışımı” var.

Peki “katı madde karışımı”nda ne var?

Sütü para etmediği için kesilen hayvanın kemiğinin tozu var, nişasta var, “iade” peynir var.

“Tanışalım mı? Adım Pollyanna? Süt ürünlerini kemik gelişimi için kullanıyorum zaten, kemik tozu faydalı olabilir” diyen çıkar mı bilmem...

“Fıstık tozu” diye ağaç kabuğu; pul biber veya zencefil diye boyanmış talaş yediriyorlar...


ORGANİK TAVUK BOKU
Kıyma niyetine hayvanın toynağını bile yediriyorlar; “O kıymanın içinde yok yok” diyeceğim ama et yok mesela bazı durumlarda...

“Plastik pirinç tuzağına dikkat” diye haber okuduk çok şükür; pilav niyetine yediğimiz şeye bak!

Organik yumurta diye sanayi üretimi yumurtayı tavuk bokuna bulayıp satıyorlar; “serbest gezen sersem” olarak afiyetle lüpletiyoruz...

Ekonomi müdürümüz Sefer Levent geçen ay hepimizi “dışarıda ve hatta evde yemek yemekten” soğutan o şahane yazılarda neler anlatıyordu hatırlıyor musunuz?

Yoğurda peçete ile “kaymak tabakası” yapan var...

Karpuz kabuğunu ince kıyım yapıp hıyar diye cacığa katıp kakalayan var...


ÜZÜMSÜZ PEKMEZE GEL
Dönerin içine hayvanın iç organları, bağırsak, hayvan tırnağı, tavuk kırıntıları katan var... At mıdır eşek midir o kısmına girmiyorum bile...

Bu arada hazmı kolay olsun veya yiyen “kâbus görmesin” diye değil, rengi tutturmak için lohusa şerbeti de basıyorlar. Oh be, şifa niyetine!

Üzüm görmemiş pekmez var...

“Nasıl olur?” demeyin. Musluk suyuna basın glikoz şurubunu ve boyayı, bal gibi olur.

“Bal gibi olur” derken, bal da öyle üretilebiliyor gerçekten de...

Hal böyleyken...

Ne yediğimiz belli değilken...

Arkadaşımız Hacer Boyacıoğlu geçen hafta Ankara’dan bildirdi: “Hileli gıda üretenler artık açıklanmıyor...”

Hatırlar mısınız?

Bakanlık bir ara “taklit, tağşiş (karıştırılmış) ve bozuk” ürünleri kamuoyuna duyuruyordu.

Açıkçası ben hâlâ duyurduklarını varsayıyordum...

Meğer son liste Aralık 2016’da yayınlanmış...

Arkadaşımız sormuş: “Niye yayınlanmıyor artık listeler?”

Cevap gelmiş bakanlık yetkililerinden: “Listeler açıklanınca üreticiler mağduriyet yaşayabiliyor...”

Vah canım, onlar mağdur olmasın.

Biz yiyelim, onlara yarasın.

Canlarım benim, sahtekârlarım benim...

Size canımız feda...

Yazarın Tüm Yazıları