Bağrımızda taş, konserdeyiz arkadaş

Pandemi döneminde en özlediğim hadise, çok açık farkla konsere gitmek oldu.

Haberin Devamı

Bağrımızda taş, konserdeyiz arkadaş

“Rüyama girdi” desem yalan söylemiş olmam, çünkü geçen bir yıl içinde rüyama fon olmuşluğu da var...

İlk gençlik yıllarımda gittiğim bir Egzotik Band performansıyla başlayan “konserli hayat” hep ilgimin odak noktasında oldu, canlı ve “o anda” yapılan müziğin bir parçası hissetmek tutkusu ruhumu hiç terk etmedi.

Tatil planlarımı konserlere göre yaptım, bütçemi yılda en az bir festivale gidecek şekilde denkleştirmeye dikkat ettim, kendimi ses, ışık ve kitlenin heyecanıyla besledim.

Geçen hafta, çarşamba gecesi, İstiklal Caddesi’nde cebimdeki izin kâğıdı ve üç katlı maskeme dayanarak Suriye Pasajı’na doğru ilerlerken de kendimi bir tür hayalin içinde hissediyordum...

Haberin Devamı

Galatasaray tarafından Tünel’e doğru ilerlerken sağda beliren Suriye Pasajı’nın veya daha doğru ifadeyle Suriye Pasajı’ndan geriye kalanın önünde durdum.

Hasan Halbuni Paşa ile Mehmet Abbud Paşa’nın mimar Demetre Th. Bassiladis’e yaptırdıkları, 1908’de kapılarını açan bu neoklasik şaheser, koruma altında olmasına rağmen yediği darbelerle kimliğini büyük ölçüde yitirdi ancak ayakta kalmayı sürdürüyor.

Suriye Pasajı’nın üst katlarında, yıpranmış olsa da karakterini ve güzelliğini koruyan bir eski Beyoğlu apartman dairesinin holüne vardığımda kapının arasından görüyorum grubu...

“Bağrımızda Taş”ı çalıyorlar:

“Memleket nargile kafe/ Dumanında boğulduk/ Duvarda asılı saatmişiz/ Zamanı geldi bozulduk/ Kimse silmedi gözümüzden yaş/ Gören olmadı bağrımızda taş...”

Evde Kal Fest kapsamında canlı yayınlanan Gaye Su Akyol konserine davetli 3-5 kişiyiz...

Vokalde GSA, gitarlarda Ali Güçlü Şimşek ve Görkem Karabudak... Hem çok sevdiğim müzisyenler hem de arkadaşım olan üçlüyü canlı olarak izlemek, tam olarak “1 yıl, 1 ay 17 gün” sonra bir konserde bulunmak ne kadar iyi geliyor anlatamam.

“İsyan Manifestosu”, “Develerle Yaşıyorum”, “Laziko”, “İstikrarlı Hayal Hakikattir”... Tarihi apartman dairesinin holünde dikilmiş canlı müzik susuzluğumu gidermeye çalışırken hem çok mutluyum hem de fazlasıyla karışık...

Haberin Devamı

Kapısında arkadaşlarınla buluşup muhabbet ateşini harladığın, gerçek dünyadan, o “yaban hayatından” kaçıp müzikli bir limana sığındığın, kalabalığın içinde basların göğsüne göğsüne vuracağı yakınlığa ulaşana dek ilerlediğin konserler şimdi ne kadar uzak...

Kendimi bu düşüncelerden mümkün mertebe sıyırıp ana odaklanıyorum... Gaye Su Akyol, Ali Güçlü Şimşek ve Görkem Karabudak her zamanki gibi sallıyor, yuvarlıyor ruhları...

Canlı yayınlanan konserin ardından, grubun o geceki “setlist”ini, çaldığı şarkıların sıralandığı kâğıtlardan birini (Tam olarak sevgili dostum Ali Guççi’nin kâğıdını) alıyorum, kuliste bu gecenin hatırası olarak imzalatıyorum...

Haberin Devamı

Kuliste normale göre “azıcık” da olsak, birbirimizle hasret gideriyoruz. Gazapizm de uğruyor yanımıza; herkes konser sayesinde biraz iyileşmiş hissediyor...

Vedalaşıp ayrıldıktan sonra, gecenin sessizliğinde, hiç görmediğim kadar tenha Beyoğlu’nun kaldırımlarını çiğnerken Gaye Su’nun şarkısını mırıldanıyorum:

“Halimiz itten beter, keyfimiz paşada yok...”

Tez zamanda “bildiğimiz manada” konserlere de kavuşmak ümidiyle...

‘ONLINE KONSER’ KALMAK NİYETİNDE

Bağrımızda taş, konserdeyiz arkadaş

Covid-19 salgınının darbesini en ağır şekilde hissedenler arasında müzik dünyasının bileşenleri ilk sıralarda...

Dev bir sektör olan, azımsanamayacak sayıda bir kitlenin geçimini sağladığı canlı müzik organizasyonları kesilince ortaya haliyle dev bir dram çıktı.

Haberin Devamı

Palyatif çözümler, cüzi bile sayılmayacak sembolik destekler dışında kendi haline bırakılan müzisyenlerin veya sektörün başka taşıyıcı kolonlarının yaşadıkları zorluklar dayanılmaz hale geldi.

Pandemi sürecinde düzenlenen “online konserler”, sektörün yaşadığı yangını söndürmeye yetecek boyutta değil elbette ancak yine de bir umut ışığı olarak beliriyor hem dinleyici hem de hayranlar açısından.

Sektörde “konser tarzının” pandeminin ardından da süreceğini düşünüyor ve planlarını, yatırımlarını bu yönde geliştiriyor.

Sadece canlı performans yayınının ötesine geçilen, “chat odaları” sayesinde sosyalleşme imkânı sunulan, yurtdışında eve içecek sipariş etmek veya grupların hatıra ürünlerini satın almak gibi imkânlar sunarak “eski konserlere yakın deneyimler sunmak” için pek çok model deneniyor.

Haberin Devamı

Oyun platformlarında düzenlenen ve alkış yerine “emoji”lerin havada uçuştuğu performanslar üzerinden yapılan deneylerde büyük başarılar elde ediliyor mesela.

Fortnite üzerinde rap yıldızı Travis Scott’un “hologram” olarak belirdiği konseri 27 milyon kişi izliyor, Billie Eilish’in sanal konserinin biletleri 30 dolara satılıyor vesaire...

Dünyayı bir ekrandan görmeye, yaşamaya talimli yeni kuşakların konserleri böyle takip etme ihtimalleri korkutucu olsa da, vaziyet böyle işte...

Yazarın Tüm Yazıları