Belki bir gün bu maceralardan bıkar

Eşim, köyden büyük şehre göç ettiğimizden beri hep başka kadınlarla beraber. Arkadaşlarım ayrılmam gerektiğini söylüyor, ben ise umutla sabrediyorum.

Haberin Devamı

Sevgili ablacığım, ben 27 yaşında bir ev kadınıyım. 8 senelik evliyim.
Biri 4, diğeri 6 yaşında iki oğlum var. Ancak eşimle 3 yıldır artık karı-kocalığımız kalmadı.
Ayrı yataklarda yatıyoruz. Zaten eşim eve düzenli gelmiyor. Beni ve oğullarımızı hiç düşünmüyor, yüzümüze bile bakmıyor, bizi bir kenara attı.
Köyden büyük şehre göç ettiğimizden beri çok değişti, hep başka kadınlarla beraber.
Benim bunu bildiğimi bilmiyor. Hoş bilse de aldıracağını sanmıyorum. Bunları bana işyerindeki bir arkadaşı anlattı.
Eşimle konuşmam bile mümkün değil artık. Hep bağırıp çağırıyor. Hatta biraz daha öfkelenirse dayak atıyor.
Arkadaşlarım genç bir kadın olduğumu ve eşimden ayrılmam gerektiğini söylüyor.
Ancak ben ne yapacağımı bilemiyorum. Ayrılırsam kime güveneceğim?
Ailem uzakta, memlekette. Zaten bu durumdan haberleri de yok. Bu büyük şehirde kimsesiz ne yapacağım?
İki küçük çocuğumla ortada kalacağım. Eşim, ayrılırsak bana ve iki çocuğumuza hiç bakmaz. Evli olduğumuz halde ancak aç kalmayacağımız kadar para bırakıyor.
Belki bir gün bu maceralardan bıkar, acılarım biter umuduyla sabrediyorum ama bu nasıl bir evlilik bilemiyorum. Yaşadığım hayat, hayat değil.

Haberin Devamı

Sevgili kızım, ne yazık ki senin eşin gibi büyük şehre göç ettikten sonra şaşırıp eşini, çoluk çocuğunu bir kenara atan, orada burada kadınlarla maceralar yaşayan erkeklerin sayısı giderek arttı.
Sen üç yıldır sabrediyorsun. Eşinin aklının başına geleceğini umut ederek bekliyorsun. Ama sonuçta bu çok uzun bir süre. Sana da yazık, bu mutsuz ortamda büyüyen çocuklarına da...
Eşinle karşılıklı konuşamadığını, hiçbir laf anlatamadığını söylüyorsun. Peki çevrenizde ona söz geçirebilecek birileri yok mu? Örneğin işyerinde çekineceği bir büyüğü, bir şefi yok mu? Belki onun sözünü dinler. Gidip onunla konuşabilirsin mesela.
Senin artık dayanamayacağını, boşanmak istediğini anlarsa belki vazgeçer.
Çünkü bazı erkekler böyle çapkınlık yapmayı çok doğal görürler, eşlerinin kendilerini bekleyeceğinden öylesine emindirler ki.
Zaten sen de hiç itiraz etmediğine göre senin ayrılmak isteyebileceğini aklının ucundan bile geçirmiyordur eminim.
Genç bir kadınsın, hayatını onun uslanmasını bekleyerek geçiremezsin.
Belki de daha yıllar boyunca uslanmayacaktır.
Memleketinde sana kucak açabilecek bir ailen, yakınların varsa, bir süre için köyüne dön.
Belki bu ayrılık onun aklını başına getirir...
Sonuçta ya yeniden evlenirsin ya da bir iş bulup çalışırsın.
Örneğin bir hasta bakmak, bir ailenin çocuğuna bakmak gibi bir iş bulabilirsin...
Kendi çocuklarını da baktıracak bir komşun, bir yakının olabilir.
Ya da onları şimdilik köydeki ailenin yanına bırakırsın bir süreliğine...
Ama hem dayakçı, hem çapkın, hem sorumsuz olan bu adamı çekmene gönlüm razı değil.

Haberin Devamı

15’imde evlendirildim16 yaşında anne oldum

Ablacığım, ben çocuk yaşta anne-baba zoruyla evlendirilmiş ve genç yaşında anne olmuş bir kadınım.
Babam beni hiç tanımadığım, istemediğim, 14 yaş büyük birine verdiğinde ölmek istedim. Ancak engel oldular. Allah’tan ki eşim iyi bir insan çıktı.
15’imde evlenip 16 yaşında anne olduğumdan, kendimi şimdiden yaşlanmış gibi hissediyorum.
Eşimin maddi durumu fena değil, kendimize de çocuğumuza da iyi kötü bakabiliyoruz....
Yine de içimde bir eziklik var. Aşkı tatmadan, sevgiyi yaşamadan evlendim anne oldum.
Sevmeyi sevilmeyi hiç bilmedim. Okumak isterdim, okuyamadım...
Bu yüzden anne ve babalara seslenmek isterim... Benim hayatım söndü, lütfen kızlarınızı evde gereksiz bir boğaz olarak görüp para karşılığı evlendirmeye kalkışmayın.
Güzin Abla, gençlere kucak açtığınızı biliyorum ve bu mesajımı sizin aracılığınızla büyüklere göndermek istedim. Lütfen yazın ki herkes okusun...

Haberin Devamı

Sevgili kızım, elbette ki yaşadıkların hiç kolay değil. Daha sen çocuk sayılırsın, evlilik, hele hele çocuk sorumluluğu kolay mı?Zaten hem ev hanımlığını, hem çocuk bakmayı bu yaşta tam layıkıyla yapman da mümkün değil. Üstelik uzmanlar bu kadar genç doğum yapmanın hem anneye hem de çocuğa büyük zararı olduğunu söylüyor. Senin tek şansın eşinin iyi bir insan çıkması.Sevgili yavrum, ben de köşemde sık sık anne babaları uyarıyorum. Çocuklarını küçük yaşta zorla evlendirmemeleri için tekrar tekrar rica ediyorum. Senin acıların, gerçek bir yaşam örneği olarak herkese ders olmalı. Ama işte bu konu hâlâ gündemde. Kızların çocuk yaşta evlendirilmeleri neredeyse yasalarla geçerli hale getirilebilecek. Bu yüzden senin yakarışın, benim köşemden seslenişim bilmem yararlı olacak mı... Umarım olur....

 

 

Yazarın Tüm Yazıları