2 bin 310 yaşındaki zeytin ağacına nasıl kıyacaksınız?

DÜN Dünya Çevre Günü idi.

Haberin Devamı

BM kararıyla 1972 yılından beri 5 Haziran’da kutlanan Çevre Günü, bu yıl dünyada Trump’ın çekildiği Paris İklim Anlaşması, bizde ise doğanın en büyük nimeti zeytin ağaçlarıyla ilgili hararetli tartışmaların sürdüğü günlere denk düştü.

Tartışmalardan çevreyi fazla konuşamadık yazık ki.

Biz konuşmasak da rakamlar bizim için konuşuyor.

Şöyle ki, bugünkü tüketim ve üretim modellerini koruduğumuz takdirde 2050 yılında üç gezegene daha ihtiyacımız olacak.

Sadece plastik tüketiminde rakamlar korkunç.

2 bin 310 yaşındaki zeytin ağacına nasıl kıyacaksınızArabadan, cep telefonlarına oyuncaklara kadar dünya ekonomisinin vazgeçilmezi olan plastiğin üretimi 2015 yılında 322 milyon tona ulaşmış.

2050 yılında dört katı olacak.

Haberin Devamı

Her yıl okyanuslarda biriken plastik atığın miktarı 13 milyon ton.

2050 yılında denizlerde balıklardan fazla plastik olabilir.

Okyanuslar hasta, çevre giderek kirleniyor, üstüne üstlük Trump, “milyarlarca, milyarlarca dolara mal olacak” diye sıcaklık artışını 1.5 derecenin altında tutmayı hedefleyen Paris İklim Anlaşması’ndan çekiliyor.

Oysa New York Times’a göre, ABD’nin “Yeşil İklim Fonu” dahil küresel ısınmaya dur demek için ödeyeceği miktar 6 milyar dolardan fazla değil.

ABD Paris Anlaşması’ndan çekilince Türkiye de anlaşmayı onay sürecini “askıya aldığını” duyurdu.

SEKTÖRDEN GÖRÜŞ ALINMADI

Ne ki bugünlerde İklim Anlaşması’ndan önemli bir meselemiz var bizim.

Doğanın en büyük nimeti, “ölmez ağacı” diye bilinen güzelim zeytin ağaçlarımız tehlikede.

Hem de 2020 zeytincilikte dünya ikinciliğini hedeflediğimiz halde.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın üretim ve yatırımın önündeki engelleri kaldırmak için hazırladığı kanun tasarısı, zeytinciliği koruyan 3573 sayılı yasayı deliyor.

Konuyla ilgili Başbakan Binali Yıldırım ve milletvekillerine mektup gönderen Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Ümmühan Tibet ile dün gelişmeleri konuştuk.

“Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Organize Sanayi Genel Müdürlüğü yasa tasarısını hazırlarken zeytincilerden görüş almadı” diyor.

Haberin Devamı

Sektörün yasa tasarından son dakikaya kadar hiç haberi olmamış,

Tibet “Biz sanayileşmeye karşı değiliz ama sektörün görüşünün mutlaka alınması gerektiğini,  uzlaşma zemini aranması gerektiğini söylüyoruz. Yasa oldubittiye getirilmesin” diye konuşuyor.

750 bin zeytin üreticisi adına Bakan Faruk Özlü ile görüştüklerini, yasa tasarısının sektöre olumsuz yönlerini anlattıklarını belirten Tibet, tasarının her bir maddesinin tuzaklarla dolu olduğunu hatırlatıyor.

AĞAÇ KESMENİN BEDELİ 4 BİN LİRA

Geçen hafta söz konusu yasa tasarısı komisyonda görüşülmesinden kısa bir süre sonra zeytin ağaçları kurtuldu diye sevinmiştik.

1 dekarda 15 ağacın altındaki alanları konuta, turizme açan madde çıkarılmıştı çünkü. Oysa o madde tasarıdan çıkartılmış olsa da 20. madde Demokles’in Kılıcı gibi.

Haberin Devamı

İlk satırda “zeytinliklere 3 km. mesafeye kadar sanayi kurulamaz” cümlesinin yer aldığı madde “alternatif alan olmadığı takdirde izin yetkisi valiliğin oluşturacağı kurula verilir”  diye ekliyor.

Ümmühan Tibet “yasa tasarısının her cümlesi tuzaklarla dolu” derken haklı.

Valiliğin oluşturacağı kurulda 7 bürokrat ve 4 sivil toplum temsilcisi olacağına göre zeytinliklerle ilgili nasıl bir olumsuz kararın çıkabileceği bal gibi ortada.

Bu hafta meclis genel kurulunda görüşülecek olan yasa tasarısında ağaç kesmenin bedeli 4 bin lira.

UZZK Başkanı diyor ki “Karaburun yarımadasında sadece binin üzerinde “anıt ağaç” var. Geçenlerde Urla’da 2 bin 310 yaşında bir zeytin ağacı bulduk. Bir müteahhidin aldığı arazinin ortasındaydı. Şimdi müteahhit projesini hayata geçirmek için o ağaca kıymaz mı.”

Kıyar mı kıymaz mı?

Siz karar verin.

Haberin Devamı

AYŞE BİLGE DİCLELİ’Yİ KAYBETTİK

TÜRKİYE’nin kadın ve çevre hareketinin önemli isimlerinden, KA-DER’in eski başkanlarından Ayşe Bilge Dicleli’ye dün kaybettik.

KA-DER’in (Kadın Adayları Destekleme Derneği) 2001 ile 2005 yılları arasında peş peşe iki kez başkanlığını üstlenmiş olan Dicleli aynı zamanda KAGİDER “Yeşil İş Çalışma Grubu”nun üyesiydi. “Yeşil Siyaset”,Toplumsal Cinsiyet ve Siyaset” eğitimleri veren Dicleli zaman zaman TÜSİAD’ın Görüş Dergisi’nde de yazıyordu.

Yazarın Tüm Yazıları