Beyazperdede film izlemek hayal mi olacak

Dijital platformlara olan ilginin koronavirüs salgını nedeniyle en yüksek seviyeye ulaştığı şu günlerde, dünyaca ünlü yapım şirketi Warner Bros, filmlerini salonlarla eşzamanlı olarak dijital platformlarda gösterime sokmaya hazırlanıyor. Dijitalleşme sinema adına bir devrim mi, yoksa sinemacılar kendi ölüm fermanlarını mı imzaladı? En önemlisi de dev perdede film izlemek tarih mi olacak? Yapımcı-sinemacılara sordum.

Haberin Devamı

Beyazperdede film izlemek hayal mi olacak

SİNEMANIN YERİNİ SİNEMA DOLDURUR

TÜRKİYE’nin en ünlü yapımcılarından, TIMS&B Prodüksiyon Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Timur Savcı, “Sinemanın yerini ancak sinema doldurur” diyerek giriyor söze, şöyle de devam ediyor: “Pandemi ile sinema sektörü tamamen durdu. Sinema salonları neredeyse 1 yıldır kapalı ve 2-3 ay daha kapalı kalacağa benziyor. Dijital mecralar, durum itibariyle, 1-0 önde gibi gözükse de sinemanın ölmeyeceğini düşünenlerdenim. Zira mecralar değişebilir, dengeler değişebilir ancak kaliteli ve zengin içeriğe olan ihtiyaç hiçbir zaman değişmez. Elbette dijital platformlarda iyi yapımlar var ve olacaktır da ama bu yapımlar beyazperdeye yansıyan kaliteli ve içerik açısından zengin bir filmin yerini hiçbir zaman tutamayacak. Dijital platformlar bu noktada açık büfeye benziyor biraz! İlk başta seyirciye hayli cazip gelse de bir süre sonra onlarca seçeneğe rağmen tabağın boş kaldığını fark ediyor ve ‘İzleyecek bir şey yok’ demeye başlıyorsunuz. Ayrıca unutulmamalı ki herkesin evinde izlenilen film ya da diziyi görsel şova dönüştürebilecek dev ekranlar, projeksiyonlar, ses sistemleri de yok. Tanımadığınız insanlarla, aynı beyazperdeye bakarak acı, sevinç, hüzün, mutluluk gibi benzer duyguları paylaşıp film izlemek evde TV karşısında ya da bir telefon ekranına bakarak film izlemekten farklı ve keyifli bir deneyim. Lig maçlarına bakın, onun da seyircisiz keyfi yok. Sinema da öyle. Sadece film izlemeye değil o atmosferi yaşamak için sinemaya gider, sosyalleşirsiniz...” diyor.

Haberin Devamı

DÖNÜŞÜMÜZ MUHTEŞEM OLACAK

SİNEMA Yatırımcıları Derneği Genel Sekreteri Fevzi Genç sinemanın dijitale kayma sürecinin pandemi ile hızlandığını söylüyor ve “Ancak hatırlatmak isterim ki biz sinemacılar daha önce yeni teknolojik gelişmeler yaşandığında da benzer durumlarla karşılaştık” diyerek, şöyle devam ediyor: “1950’lerde TV yaygınlaştı. Sinema yok oldu mu? Hayır. Sinema kendini de olumlu anlamda geliştirerek bunu bertaraf etti. Sonra 70’ler sonu- 80’lere gelindiğinde video kaset furyası sonra onun dijitalleşmiş hali, VCD-DVD derken sinema her gelişmeden güçlenerek çıktı. Şimdi de dijital platformlar gündemde. Geçmişi referans alırsak sinema elbette bunu da kendine pay çıkararak; belki seyircisinin bir kısmını oraya bırakıp, kendisine yeni bir seyirci grubu bularak, değişip, evrimleşerek bertaraf edecektir. Sinemacı arkadaşımız Tolga Akıncı şöyle bir örnek vermişti. Ben de o örnekten gideyim. Hepimiz evde kahve yapabiliyoruz, ucuz da... Ama arkadaşımızla kahve içmeye gidiyor muyuz? Gidiyoruz. Neden? Çünkü insan sosyal bir varlık ve sosyalleşmek istiyor. Bundan sonra, bana kalırsa, dijital platformlara yapılan filmler ile sinemada gösterilecekler ayrı olacak. Yüksek bütçeli filmler çekildiği sürece sinema salonları film izleme merkezi olarak kalır. Zira dijital platformlar o yüksek bütçeleri karşılayamazlar.”

Haberin Devamı

Beyazperdede film izlemek hayal mi olacak

SALONLARA DESTEK PAKETİ

Genç, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Yerli Film Gösterim Desteği” adı altında sinema salonlarına sunulacak 15 milyonluk destek paketiyle, Anadolu’da bir veya 2 salonu olan işletmelere kaynak aktarım sağlayacağını ve bilet fiyatı üzerinden verilen yüzde 10’luk eğlence vergisinin haziran ayına kadar kaldırıldığını hatırlatarak “Bu, bizim sektör için cansuyu oldu. Hele de Anadolu’da sinemalar kapanırsa bir daha açmak belki de mümkün olamayacaktı. Yapımcılar dijital platforma film yaparak geçineceklerini düşünmesinler. Sinemaların herkes için yaşaması lazım” diyor.

BÜYÜK BALIĞI SİNEMAYA SAKLIYORLAR

‘ELTİLERİN Savaşı’, ‘Karakomik Filmler’, ‘Kız Kardeşler’, ‘Ahlat Ağacı’, ‘Arif V 216’, ‘İftarlık Gazoz’ gibi başarılı filmlerin ünlü yapımcısı Muzaffer Yıldırım’a Warner Bros’un 2021’de filmlerini sinema salonlarıyla eşzamanlı olarak dijital bir platformda gösterime çıkarmasının “Sinema adına bir devrim mi yoksa ölüm mü?” olduğunu soruyorum. Yıldırım “Amerika sinema endüstrisinin dünya çapında yarattığı etki milyarlarca dolar. Aynı başarıyı dijital platformdan sağlamak mümkün değil ki bunun sağlamasını da bir animasyon filmiyle yaptılar zaten. Sinemada 300 milyon dolar hasılat yapan bir animasyon dijital platformda 80 milyon dolar yaptı. Başarıyı yakalamak için tüm dünyada var olmak, tüm dünyada var olmak için de sağlam bir altyapı lazım. O yüzden hiçbir platformun gücü sinemayı öldürmeye yetmez! Şirketler düşük bütçeli filmlerle dijitalde testler yapıyor olabilir ancak hemen hemen hepsi büyük balığı sinema salonlarına saklıyor” diyor.

Haberin Devamı

2021 SİNEMANIN YILI OLACAK

Yıldırım’a göre 2021 sinemanın yılı olacak! Bu noktada ‘Ama’ diyor ve şöyle devam ediyor: “Sinema sektörü 2021’e kadar dayanır mı? İşte onu bilmiyoruz. Türkiye’de birçok salon iflas etmek üzere. Eğer dayanırlarsa seyirciyi olağanüstü bir içerik bekliyor. Benim de 3 filmim var. Biri İbrahim Büyükak, diğeri Gupse Özay bir diğeri de Uğur Yücel’in başrol oynadığı Çağan Irmak filmi. Ben inanıyorum ki herkes sinemayı özledi. Daha geçenlerde Atlas sinemasının perdesi denenirken özlemin ne kadar büyük olduğuna şahit oldum. Sinemaya gitmek, beraber bir şeyler izlemek! Hayatımızın ne de önemli bir parçasıymış. İnsanlar dijital ortamda film izlemekten, TV ekranına bakmaktan yoruldu. Zaten öyle hızlı tükendi ki sağlam içerik de kalmadı.”

 

Yazarın Tüm Yazıları