İnsan denilen zalim

İNSAN yaratıldığı günden beri kendini, etrafındakileri ve tüm evreni inceliyor, araştırıyor. Kendini tanımada eriştiği sonuç; ‘İnsan denen meçhul’. Yani kendini tanıyamadan kıyamet kopacak ve dünyamızdaki insanlık bitecek.

Haberin Devamı

Ne acı!

Bu acı hakikat, insanoğlunun yaratılış gayesinden ne denli uzaklaştığının da tipik göstergesidir. Zira kendini bilen, tanıyan Rabb’ini bilir, tanır.

Kuran-ı Kerim’in ifadesiyle; ‘İnsan ki en cahil ve en zalimdir’; ilahi teklifi kabul ederek, ‘muhatap’ oldu ve o teklifi yüklendi.

Nitekim Bakara Suresi 30. Ayet’te mealen şöyle buyurulmaktadır: ‘Hani, Rabb’in meleklere, ‘Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım’ demişti. Onlar, ‘Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd ederek, daima seni tesbih ve takdis ediyoruz’ demişlerdi. Allahü teala da ‘Ben sizin bilmediğinizi bilirim’ demişti.

Halbuki insan, yine ilahi ifade ile ‘En güzel biçimde (fizyolojik, ruhsal ve zihinsel yetenekler bakımından en mükemmel, en seçkin olarak) yaratılan insan; en cahil, en nankör ve en zalimliğini ayyuka çıkarınca, ‘sonra da aşağıların en aşağısına indirdik’ ilahi hitabına muhatap olan yine insan. Malum her şey zıddıyla kaimdir (vardır). Yalnız Allah’tır ki, zatıyla kaimdir. Zira Allah şey değildir. Sınırlı olan insan aklının ve hayal gücünün dışındadır. Aklın düşünebildiği, tasavvur ve tahayyül ettiği hiçbir şey Allah değildir. Akıl için Allah, ötelerin ötesidir; sonsuz ötelerin ötesidir.

Haberin Devamı

İşte en mükemmel varlık olan insan en aşağı, en adi varlık olmak özelliğini beraberinde taşıyor. Şu halde en yüce yaratılışlı da insan, en alçak, en vahşi yaratılışlı da insan. En vefalı olan da insan en nankör olan da insan. En sevecen de insan en nefret eden de edilen de insan.

İyilikte, güzellikte, güzel ahlakta, Allah’a yaklaşmakta, bilgelikte, sevgide vb. seçkin ve bir numara olan da insan; kötülükte, kötü ahlakta, lanetlenip Allah’tan uzaklaşmakta, cehalette, nefrette, vahşette vb. sivrilmiş ve bir numara olan da insan.

Karıncayı incitmeyen de insan, bebekleri hunharca katleden de insan.

Onun içindir ki, cennet de cehennem de insan yatağıdır.

O her iki yerin yatakları da (huzur ve azap) dünyadan götürülür; dünyadaki amellerle götürülür.

Birinci nevi (cennet ehli) insanlar öyle yaşarlar ki, onlara ölü gelen bedenler dirilir. İkinci nevi (çeşit) insanlar ki (cehennem ehli) onlar da yeni doğan bebekleri gün yüzü göstermeden, onları hunharca katletmekten zevk alırlar.

Haberin Devamı

Ölüm makinesi olmakla övünürler.

Zalimler için yaşasın cehennem!

Yazarın Tüm Yazıları