Denetimin önemi

MİLLETİN parasının nasıl harcandığını denetlemek devlet olmanın gereğidir.

Haberin Devamı

Devletler, tarihleri boyunca, dönemin devlet yapısına ve kültürüne göre değişik biçimlerde bu denetimi yapmıştır.

Denetim, demokratik hukuk devletlerinin ortaya çıkışından sonra daha önem kazanmış, demokrasinin gereği olarak vergilerin nasıl ve nereye harcandığı daha gelişmiş yöntemlerle denetim altına alınmıştır. Bunun nedeni, demokrasilerin halka hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkeleridir.

Denetim bilinci, günümüzde artık her vatandaşın politik ve ekonomik birey kimliğiyle, oyunu ve vergisini takip etme hakkı olarak tanınmaktadır. “Eleştirel politik birey ve eleştirel ekonomik birey” kimliği taşımak ve onun gereği olarak, sadece sandıktan sandığa değil her süreçte verdiği oyun ve ödediği verginin hesabını sorabilmek, demokratik gelişmişlik ölçülerinden biri haline gelmiştir.

Haberin Devamı

Bu bakımdan demokratik hukuk devletlerinde vergilerin (bütçenin) ve vergi dışı gelirlerin (kamusal fonların) denetlenmesi en liberal sistemlerde bile mevcuttur.

YÖNETİM-DENETİM İLİŞKİSİ

Denetim demokratik sistemin ayrılmaz bir parçası olmasına karşın, yönetim denetimden, yöneticiler denetçilerden pek hoşlanmaz. Denetim geçirmek soğuk bir konudur.

Bazı liberal siyasetçiler ise denetimi yönetimin ayak bağı olarak görür. Nitekim rahmetli Turgut Özal böyle bir düşünceye sahip olduğu için Türkiye’nin denetim organlarını etkisiz kılan ve kamu fonlarını denetim organlarının yetki alanı dışına çıkaran bir politika izlemişti.

Oysa, denetim organları yönetime ayak bağı olan değil, yanlış uygulamaları, yolsuzlukları, istismarları ortaya çıkaran, yönetime yol gösteren ve hukuk içinde çalışmayı sağlayan organlardır. Devlet denetim organları sonuçta millet adına milletin parasının nasıl harcandığını denetleyen kurumlardır.

TÜRKİYE VARLIK FONU

Türkiye Varlık Fonu’nun kurulması ve fonun içine ülkenin en değerli, en güçlü kurumlarının devredilmesiyle, bu tartışma yeniden alevlendi.

Türkiye Varlık Fonu, Özal’dan bu yana gelenek haline gelmiş bir anlayışla Sayıştay denetimi dışında tutuldu. Meclis denetimi ise etkisiz, işlevsiz bir konuma getirildi.

Haberin Devamı

Sayıştay, 155 yıllık bir kurum. Görevi, TBMM adına (dolayısıyla millet adına), merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarını, mahalli idareleri, sermayesinde doğrudan veya dolaylı olarak kamu payı olan özel kanunlarla kurulmuş anonim ortaklıkları, diğer kamu idarelerini; kamu idareleri bütçelerinde yer alıp almadığına bakmaksızın özel hesaplar dahil tüm kamu hesapları, fonları, kaynakları ve faaliyetleri denetlemektir.

Bu kapsamda 1.5 asırlık bir kurumun denetimi, siyasileri ve bürokratları rahatlatacak, hesap vermelerini kolaylaştıracak, işleri doğru yapmalarını sağlayacak, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyacak bir işlev görmesine karşın, bundan kaçınmak hataya, yanlışa, şaibeye, istismara açık bir ortam yaratacaktır. Yönetimin ve yöneticilerin vicdani rahatlıkları açısından bu denetimi talep etmeleri reddetmelerinden daha doğru olur.

Haberin Devamı

BÜYÜK KURULUŞLARIN DENETİMİ

Türk ekonomisinde büyük yer tutan ve kurumlar vergisi rekortmenleri olan kamu ağırlıklı kuruluşlar Varlık Fonu’na devredildi.

Ziraat Bankası, Halk Bankası, THY, BOTAŞ ve benzeri dev kurumlar, Sayıştay tarafından değil, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından denetlenir, sonuçlar Meclis’e sunulur ve KİT komisyonu da onlar üzerinden denetim yapardı. Ancak 2010 yılında Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu lağvedildi ve Sayıştay bünyesine katıldı. Böylece, o yıldan bu yana bu kuruluşlar da Sayıştay tarafından denetleniyordu.

Varlık Fonu Kanunu’nun, fonu Sayıştay denetimi dışında tutması, bünyesine aldığı bu kurumları da tümüyle denetim dışında bırakmış oldu. Bu dev fonun, başbakan tarafından atanacak 3 bağımsız denetçi tarafından denetlenmesiyle, Sayıştay tarafından düzenlilik, hukukilik, performans ölçütleriyle denetlenmesi elbette aynı şey değildir.

Haberin Devamı

Bütçe dışında oluşturulan bu devasa Varlık Fonu’nun denetim dışında kalması, ileride önemli tartışmalara ve sorunlara yol açacak bir düzenlemedir.

Yazarın Tüm Yazıları