O karargâhtaki 9 ay 10 günün sırrı

Akşehir’den Kocatepe’ye... O topraklarda yürüdüm. Nice şehitler verdiğimiz tepeleri gezdim.

Haberin Devamı

GARP Cephesi Karargâhı’nın Müze Müdiresi Sevcan Çavdar, Atatürk’ün Büyük Taarruz hazırlığını yaptığı Akşehir’deki bu karargâhta ne kadar çalıştığını şöyle anlatıyor:

“Mustafa Kemal Atatürk 18 Kasım 1921’de buraya geliyor. Ve 24 Ağustos 1922 günü taarruz kararı alınıyor. Yani tam 9 ay 10 gün oluyor...”

Nasıl inanılmaz bir rastlantıydı bu...

Büyük Taarruz’un doğumu...

“Yani tam 9 ay 10 gün mü?” diye soruyorum.

Gülerek; “Evet tam 9 ay 10 gün” diyor.

O karargâhtaki 9 ay 10 günün sırrı

Sonra Gazi’nin çalışma yaptığı odaya geçiyoruz. Toplantıların siyah beyaz fotoğrafları. Tahta bir masada çay bardakları. Yorgun ama gözleri parlayan askerlerin fotoğrafları.

Haberin Devamı

Geceleri perdeler kapalı, gaz lambası ışığında harita üzerinde çalışmalar.

Neden?

Çünkü kimse bilmiyor orada olduklarını. İngiliz casuslarından, hainlerden gizlenerek gidiyorlar.

Mustafa Kemal, Büyük Millet Meclisi üyelerine o anı şöyle anlatıyor:

“Bakanlar Kurulu arkadaşlarımızın da onayları alındıktan sonra buradan yine kayboldum. Konya üzerinden Batı Cephesi merkezinin bulunduğu Akşehir’e gittim. Son incelemelerim göstermişti ki, artık düşmanı yenmek için her şeyimiz hazırdı ve düşmanı İzmir’e kadar ara vermeden kovalamamız için gereken bütün önlemler alınmış bulunmaktaydı.”

O karargâhtaki 9 ay 10 günün sırrı

KARARGÂH NEDEN KOCATEPE?

Şu an Kocatepe yolundaki bir kır kahvesindeyim. Çay üzerinden Dişli kasabasına geçiyorum.

Belen’den Tınaztepe’ye...

Önümde uzayıp giden tepeler. Her birinde kanlı çatışmalar yaşanmış. Nice kahramanlıklar... Bu satırları da orada yazıyorum.

4 Ekim 1922 - Birleşim: 112 Açık Celse...

O karargâhtaki 9 ay 10 günün sırrı

Ve Mustafa Kemal’in savaş karargâhını neden Kocatepe’ye kurduğunu anlatan o sözleri:

Haberin Devamı

“İşte bu ana noktalardaki bütün önlemler alınmış ve düzenlemeler yapılmıştı.

Bu hareketlerin (Büyük Taarruz) tabii ki yakından yönetilip yönlendirilmesi gerekliydi. Bu yüzden Başkomutanlık, Genelkurmay Başkanlığı ve Batı Cephesi Komutanlığı güneş doğmadan önce, Birinci Ordu’nun gözetleme noktası olan Kocatepe’de hazır oldular. Bilenler iyi bilir ve harita üzerinde inceleyenler de anlayabilirler ki; Kocatepe düşmanın güney cephesine ve güney cephesindeki önemli noktalara son derece yakındır. Öyle ki mevzileri incelemek ve hareketleri yönetip yönlendirmek için dürbün kullanmaya bile gerek yoktur.”

Değirmendere’den Işıklı ve oradan Karaaslan, Nuri Bey, Tınaztepe’ye doğru bakıyorum.

Haberin Devamı

Mustafa Kemal’in “Bütün askerlik hayatımda böyle bir topçu atışı ve başarısı görmedim” dediği topraklara...

GÖZLERİMLE GÖRÜYORDUM Kİ...

Ve ertesi sabah savaş meydanına gittiği o anı ve duygularını da şöyle anlatıyor: “Artık hiçbir şeyden çekinecek bir şey kalmamıştı. Bütün topçuların olabildiğince yakından, hatta açık mevzilerden ateş etmelerini emrettim. Öğleden sonra düşman artık tam bir ateş çemberine alınmıştı. Gözlerimle görüyordum ki, düşman şaşkınca hareketler yapmaya başlamıştı. Her taraf ateşle kaplanmıştı. Bu arada piyadelerimiz ateşten vazgeçerek süngülerini taktılar... Süngülerimiz düşmanın göğsüne girmişti. Bu arada gece geliyordu. Ve sanki gece bu acıklı manzarayı dünyanın bakışlarından saklamak için acele ediyordu...”

Haberin Devamı

O karargâhtaki 9 ay 10 günün sırrı

BİR ASKER İÇİN BİLE BU MANZARA ACI VERİCİDİR

Ve Mustafa Kemal’in o anki ruh durumunu anlatan şu sözleri: “Gerçekten, arkadaşlar! Savaş cephesini ertesi gün gezdiğim zaman, acı duymaktan kendimi kurtaramadım. Bir asker için bile bu manzara çok üzücüdür. Fakat Allah bu işgalcilere böyle bir kader çizgisi belirlemiş olduğuna göre; demek ki burada bu duruma düşenler asker değildir, suçlu katillerdir...” (Alkışlar...)

O KAHRAMANLARI İSİM İSİM OKUDUM

Evet arkadaşlar...

Bir an için Akşehir’deki karargâha dönersek...

Müze Müdiresi Sevcan Hanım’la duvarlardaki fotoğraflara bakıyorum...

Aman Allah’ım...

O tepelerde şehit düşen askerlerimizden fotoğraflar ve kısa hayat hikâyeleri... İşte o kahramanlardan bazıları.

 

Haberin Devamı

TAHSİN ALAGÖZ

Kur. Yarbay 1323-P.26

1884 yılında Isparta’da doğdu, Ahmet Bey’in oğludur. 1905’te harp okulunu bitirerek subay oldu. İtalyan, Balkan ve Birinci Dünya Harplerine iştirak etti. İstiklal Harbi’ne 1921-1923 yıllarında kurmay binbaşı rütbesi ile, Batı Cephesi Karargâhı İstihbarat Şubesi Müdürlüğü görevi ile katıldı... Eskişehir, Kütahya, Sakarya ve Başkomutanlık Muharebelerine girdi. Harp, Kılıçlı Liyakat ve İstiklal Madalyaları ile taltif edildi.

O karargâhtaki 9 ay 10 günün sırrı

 

MEHMET ŞÜKRÜ

Kur. Tuğbay 1323-P.28

1886 yılında Bosna’da doğdu. Ali Bey’in oğludur. 1909’da harp okulunu bitirerek subay oldu. Balkan ve Birinci Dünya Harplerine iştirak etti. 1920’de Harp Akademisi’nden mezun oldu. İstiklal Harbi’ne 1920-1923 yıllarında kurmay binbaşı ve yarbay rütbeleriyle katıldı. Harp, Gümüş Liyakat, Demir Salip ve İstiklal Madalyaları ile taltif edildi...

O karargâhtaki 9 ay 10 günün sırrı

 

MEHMET LÜTFÜ

Üsteğmen 1323-P.63

1891 yılında Üsküdar’da doğdu, Ali Bey’in oğludur. 1909’da Küçük Zabit Okulu’na girdi. Çavuş iken 1913’te subay oldu. Birinci Dünya Harbi’ne girdi. Esir düştü. 1920’de Mısır’dan, esaretten döndü. İstiklal Harbi’ne 1921-1923 yıllarında teğmen ve üsteğmen rütbeleriyle iştirak etti. Harp ve İstiklal Madalyaları ile taltif edildi...

O karargâhtaki 9 ay 10 günün sırrı

 

İRFAN ZEKİ BAGATUR

Albay 1333-P.64

1897 yılında Nasliç’te doğdu. Süleyman Bey’in oğludur. 1917’de subay oldu. Birinci Dünya Harbi’ne iştirak etti. İstiklal Harbi’ne 1919-1923 yıllarında üsteğmen ve yüzbaşı rütbeleriyle katıldı. 24. Tümen, 58. Alay, Üçüncü Bölük Komutanlığı, Batı Cephesi Komutanlığı Karargâhı Şifre Subaylığı, Birinci ve İkinci İnönü ve Eskişehir Sakarya Muharebelerine girdi. Harp, Demir Salip ve İstiklal Madalyaları ile taltif edildi...

O karargâhtaki 9 ay 10 günün sırrı

 

AHMET KEMAL

Albay 1318-Tbp.46

1877 yılında Üsküp’te doğdu. Abdülkadir Bey’in oğludur. 1902 yılında Askeri Tıbbiye Okulu’nu bitirerek subay oldu. Balkan ve Birinci Dünya Harplerine iştirak etti. İstiklal Harbi’ne 1919-1923 yıllarında binbaşı ve yarbay rütbeleri ile iştirak etti. İnönü ve Sakarya Muharebelerine girdi. 4’üncü Mecidi, Harp, Gümüş Liyakat ve İstiklal Madalyaları ile taltif edildi.

O karargâhtaki 9 ay 10 günün sırrı

Evet arkadaşlar... Malazgirt’ten Kocatepe’ye...

Bir milletin “yurt açan” ve “yurt kurtaran” zaferler ayında... Ve bu defa Büyük Taarruz’un topraklarında... Bütün şehitlerimizi minnetle andım... Zafer Bayramımız kutlu olsun...

Yazarın Tüm Yazıları