Gökyüzü bekçisi yine cezayı kesti

Kocaeli'de yine bir sabah.

Haberin Devamı

Yılların deniz uçağı pilotu: Hakan Osanmaz.

Yine bulutlara doğru yükseliyor. Bir çevre denetlemesi daha...

Onun adını çevrenin “gökyüzü bekçisi” koydum...

Çünkü yalnızca İzmit Körfezi’nde yüzlerce gemiyi, denizi kirletirken yakaladı.

Milyonlarca lira ceza kesti.

Körfez’i karadan kirleten işletmelerin belası oldu.

Şimdi hepsi arıtma taktırdı.

İşte bu yüzden ona çevrenin “gökyüzü bekçisi” diyorum.

Evet kaptan Hakan, önceki gün yine havalanıyor...

Tam küçük limana doğru alçalacak. 

İşte o zaman görüyor...

Yine bir şilep, yine bir gemi...

Basmış atığı... Kirletiyor...

Gökyüzü bekçisi yine cezayı kesti

Hakan da her zaman olduğu gibi basıyor deklanşöre, tek tek fotoğraflıyor.

İşte bu fotoğraflar:

Haberin Devamı

Gökyüzü Bekçisi ve deniz uçağı pilotu Hakan Osanmaz’ın fotoğraflarıdır...

Peki fotoğrafı çekti de ne mi oldu?

Onu da Hakan’a sordum.

İşte cevabı:

- Gemiyi, denizi kirletirken yakaladık.

- Peki nedir cezası?

- 1 milyon 197 bin lira ceza...

- Peki bu parayı ödüyorlar mı?

- Ödemezlerse, liman başkanlıkları gereğini yapıyor. Limandan ayrılamaz.

Geliyoruz aynı noktaya...

Bir karadan bir de denizden kirletme var.

Ama en beteri karadan kirletmedir.

Arkadaşlar...

Hiç durmayalım. Çekinmeyelim. “Bir şey çıkmaz” demeyelim.

Bu çevre mücadelesini veren herkese destek olalım... 

Hakan’ı alkışlayalım. Hatta Marmara Denizi için, Hakan gibi gökyüzü bekçileri bulalım.

Çünkü denetleme başladığında İzmit Körfezi’nde yüz civarı gemi yakalanıyordu.

Şimdi 3-5’e düştü...

Denetleyip cezayı verirseniz, işte böyle sonuç alınıyor.

Hakan’la bu çalışmayı yapan Kocaeli Belediye Başkanı’nı da kutluyorum.

İZMİR’DEKİ ’SÖZDE’ YURT MÜTEAHHİTLERİ, SİZİ ÇEVRE BAKANINA ŞİKÂYET EDİYORUM

Yurt sorunu üzerine onlarca, yüzlerce tartışma yaşanırken, bir dostum önemli bir gerçeği hatırlattı.

İzmir’in üniversite semti Buca’da yaşanan yurt sahtekârlığını...

Özeti şu:

Devlet, üniversite için yurt yapan müteahhitlere inşaat için çok ucuz kredi vermiş.

Bu uyanıklar da “Evet, yurt yapacağız” diye kredileri almışlar...

Haberin Devamı

Koca koca blokları da “yurt” diye yapmışlar.

Ama binalara girin yurtla alakası yok.

Şimdi yurt diye yaptıkları daireleri tek tek satmaya çalışıyorlar.

Bir de utanmadan, pazarlarken “temiz ev” diyorlar.

Özetle:

Müteahhitler yurt diye yaptıkları evleri satmak istiyorlar. Ama el altından...

Yani “yurt kredisi” ile yapılan bloklar aslında “yap-sat”a dönüşmüş...

İşte o yüzden diyorum ki:

Devlet, bu sahtekârların yakasına yapışsın.

Ve sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, sizin bu konulardaki hassasiyetinizi biliyorum.

“Lütfen, üniversite coğrafyalarındaki bu sahtekârlıkları inceletin.”

Sonucu ben de çok merak ediyorum.

Yazarın Tüm Yazıları