Dünyanın en şapşal hırsızı

Okuyunca inanamadım...

Haberin Devamı

Apartman yöneticisi Okan Dağlı da şaşırmış.

Hangi şapşal böyle bir hırsızlık yapar diye...

Dünyanın en şapşal hırsızı

Sonra fotoğrafa baktım.

Yine inanamadım...

Ankara Tuzluçayır’da bir apartmanın yöneticisi sabah uyanıyor. 

Ve bir bakıyor ki...

Güvenlik kameraları yerinde yok...

Hemen kayıt cihazına gidiyor.

Hırsızlar kabak gibi ortada... Bütün görüntüler var.

Bizim şapşal hırsız kamerayı çalmak için balkonlara tırmanıyor.

Sonra kameraya bakarak söküp alıyor. İşin ilginç yanı maske de takmış. Sözde saklanacak.

İnsan buna hırsız bile diyemez... Tam şapşal...

Dünyanın hangi ülkesinde bir hırsız gidip güvenlik kamerasını böyle çalar?

Haberin Devamı

Belki de kayıtların kamerada kaldığını sanıyordu..

Hırsızlık tarihine ya da rekorlar kitabına girmez mi bu şapşallık...

YAZDIM DA NE OLDU

Çok sevgili bir gazeteci kardeşim hatırlattı:

Abi, bazen insanların uğradıkları haksızlıkları yazıyorsun. Ama o haksızlıklara bir çözüm bulundu mu? Yazdın da ne oldu, merak ediliyor. Yani fikri takip...”

Evet, gazeteciliğin temelinde “fikri takip” diye bir kural vardır.

Yani suya yazı yazmazsınız. Bir olayı başından sonuna takip edersiniz...

Sonucunu da okura aktarırsınız...

Ben de geriye doğru baktım...

1) ABD’Lİ AİLEYİ GASP EDENLER NE OLDU?

Uzun uzun yazmıştım. ABD’li bir aileyi, Dolmabahçe Sarayı gezisi sonrası gasp etmeye çalışan 3 kişi vardı. Ve bir araçla kaçmışlardı. Ben de aracın plakasını verip yazmıştım:

Yakalayın bu alçakları. İşte plaka...”

ABD’li ailenin yaşadığı şoku düşünebiliyor musunuz? 

Ve demiştim ki...

İstanbul polisi bu alçakları yakalar mutlaka. Ve o aileye durum bildirilir...

Evet... İstanbul polisi o gaspçıları yakaladı. Gereğini de yaptı. Amerikalı aileye bildirildi mi, henüz bilemiyorum...

Ama İstanbul polisi için...

Tebrikler...

2) AY IŞIĞI SOYGUNCULARINA NE OLDU?

Datça, Bodrum ve çevresinden çok sayıda tekne hırsızlığı haberleri geliyordu.

Son olarak, ABD’den gelen ünlü Türk doktorların ABD’li doktor misafirleriyle birlikte Datça Knidos’ta tekneleri soyulmuştu. Binlerce dolar ve Euro gitmişti. Ziynet eşyaları dahil...

Bunu da yazmıştım. 

Haberin Devamı

Sahil Güvenlik ve Jandarma anında tepki gösterdi. Gerçi teknelerin üzerinde parmak izi ararken biraz siyah boya bıraktılar ama... Denetimler sıklaşınca, Türkiye’nin en güzel sahillerindeki o hırsızlıklar da bitti...
(Tabii varsa yine bildirin.)

3) VATİKAN ARŞİVLERİNDE BİR TÜRK

Rinaldo Marmara, Vatikan arşivlerinde araştırma yapabilen sayılı isimlerden birisidir. Ve o arşivlerde Fatih Sultan Mehmet Han yazışmalarına ulaşabilecek bağlantıları var. Dahası Abdülhamid Han’ın Vatikan’daki kiliseye yaptığı altın yardımını Rinaldo Marmara’dan öğrenmiştim. Çok güzel de bir kitap yazmış. Ve sormuştum.

“Acaba Osmanlı arşivleri ile Vatikan arşivlerini karşılaştıracak bir projeye Kültür Bakanlığı destek vermez mi?”

Haberin Devamı

Sonuç: Yazının çıktığı günün sabahı erkenden, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy aradı. Ve “Hemen bu konuyu araştırıyoruz” dedi. Ardından Telif Hakları Genel Müdürü Ziya Taşkent, Rinaldo Marmara’yı aradı. Güzel bir görüşme oldu. Ve sonradan öğrendim ki değerli akademisyen Canan Parmaksızoğlu da Kültür Bakanlığı’nın sağladığı proje kapsamında Vatikan’da ciddi araştırmalar yapıyormuş. Umarım, Osmanlı ve Vatikan arşivlerinden tarihimiz açısından karanlıkta kalan birçok konu aydınlanır...

Evet...

Arada “fikri takip” gerekiyor.

Ben bu sözü günümüze tercüme ederek...

“Yazdık da ne oldu?” dedim.

Demek ki bir şeyler oluyormuş.

Ve bunları bilmek de siz okurların hakkı...

Yazarın Tüm Yazıları