Bahçeli bunu yapar mı?

ASLINDA sorusu bile yakışmıyor.

Haberin Devamı

Yani...

 

Bahçeli, üzerinde mutabakata vardığı bir anayasa değişikliğinin, referandumda aleyhine çalışır mı?

 

Böyle bir oyuna girer mi?

 

İşte bu soru yakışmıyor.

 

Çünkü nasıl eleştirirseniz eleştirin ama Devlet Bahçeli’nin siyasi dürüstlüğünün sorgulanması ayıptır.

 

Yazıktır...

 

Dahası demokrasi kültürümüzü de aşağılamaktır.

 

Aslında ben Tuğrul Türkeş’in de böyle bir ‘kuşku’yu Bahçeli’nin şahsıyla ilgili olarak dile getirdiğini sanmıyorum.

 

Haberin Devamı

Türkeş, Bahçeli için değil referandum sırasında MHP tabanında meydana gelebilecek karşı seslere dikkat çekiyor.

 

MART SONU REFERANDUM

 

AK Parti ve MHP’nin anlaşma ihtimali giderek kuvvetleniyor.

 

Eğer mutabakat sağlanırsa, Türkiye şubat ve mart aylarını referandum hazırlıklarıyla, propagandasıyla geçirecek görünüyor.

 

Bu durumda mart sonu, nisan başı referandum takvimidir.

 

BAŞKANLIK SİSTEMİ VE YEREL YÖNETİM

 

GEÇTİĞİMİZ cumartesi günü Boğaz’a kıyısı olan belediyelerin bir çalıştayına katıldım.

 

Toplantının ev sahipliğini Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan yaptı.

 

Moderasyonunu da Bloomberg TV’den sevgili dostum Ali Çağatay gerçekleştirdi.

 

Konu: “Yönetimde yetki ve yerinden yönetim.”

 

Haberin Devamı

Toplumun her kesiminden 40 civarında isim yaklaşık 5 saat konuştuk.

 

Yeni ufukları zorladık.

 

Demokrasinin en temel alanı yerel yönetimlerin, Ankara’ya bağlı bir memurluk olmaktan nasıl çıkacağını tartıştık.

 

Doğrusu özgür düşüncenin böylesine medeni bir ortamda serpilip gelişmesini özlemişim.

 

Özetle...

 

- Başkanlık sistemi şimdilik birkaç anayasa maddesi değişikliği ve referandumla gelebilir.

 

Ama altyapısı için çok ciddi değişiklikler gerekiyor. Başta da yerel yönetimler.

 

Bir tek örnek vermek gerekirse...

 

- Bir kentin trafik problemini, o kente yaşayanların oyuyla gelen yönetici mi daha içselleştirir?...

 

Yoksa her an başka bir kente atanma ihtimali olan bürokrat mı?

 

Haberin Devamı

Ve elbette, çok başlılık meselesi...

 

Bunun gibi yüzlerce meseleyi masaya yatırdık.

 

Türkiye artık halkın kendi şehrinde hizmet alırken, oy verme ve demokratik hesap sorma olgunluğunu yakalayabileceği bir sisteme kavuşmalıdır.

 

Anlayacağınız, başkanlık sistemi birkaç maddelik değişiklikten ibaret olamaz.

 

Ardından halkın en temel meselelerinden birisi olan yerel yönetim reformu tartışmaya açılmalıdır.

 

EYVAH! O SİLAHLARI ALAMAZSAK NE YAPARIZ

 

AMA bu kadarı da ayıp oluyor artık.

 

Dedikodu ya da doğru. Çünkü ikisi de aynı kapıya çıkıyor.

 

Almanya’nın silah üretici şirketi Heckler&Koch, “artık Türkiye’ye silah satmayacakmış”...

 

Bir nevi ambargo yani.

 

Dedikodu olsa, yine maksadı var.

 

Haberin Devamı

Çünkü Türk ekonomisi üzerine olumsuz haber kampanyasının bir parçası demektir.

 

Doğruysa, komik...

 

Çünkü Türkiye bir NATO ülkesidir.

 

Ve komik çünkü...

 

O silahları Almanya bize satmazsa birileri acaba bu milletin panikleyeceğini mi sanıyor?

 

Bu yolla Türkiye’yi anlamsız bir inada ve kilitlenmeye sürüklediklerinin farkında değiller mi acaba?

 

Türk halkının ‘gurur’ katsayısını yükselttiklerini ve bunun da öfkeye dönüştüğünü görmüyorlar mı?

 

Avrupa medeniyetinin ‘olgunluk damarları’ kurudu da yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa teslim mi oluyor?

 

‘Konuşmak’ ne oldu?

 

‘Söz’ ne oldu?

 

‘Müzakere’ nereye gitti?

Yazarın Tüm Yazıları