Tosun 500 milyonu hangi kurdan dolara çevirdi

Tosun, saf veya kendini uyanık sanan vatandaştan söğüşlediği parayı sizce hangi kurdan dolara çevirdi?

Bulamıyorsanız gelin küçük bir “Tosuncuk muhasebesi” yapalım.

BİR: Bu arkadaş mart ayı başında söğüşlediği paralarla yurtdışına kaçtı değil mi?
Ne kadar para çaldı?
500 milyon Türk Lirası.

İKİ: 2 Mart 2018 günü itibariyle dolar kuru 3.80 TL idi.
Şimdi arkadaş kaçarken parasını bu kurdan dolara çevirdiğine göre cebinde 131 milyon 500 bin doları vardı değil mi?
Öyleyse Tosuncuk muhasebesine devam edelim.

ÜÇ: Peki şimdi bu arkadaşın cebinde ne kadar para var?
Sen de ki 1 milyon doları ben diyeyim ki 2 milyon doları harcadı. Kaldı mı cebinde 130 milyon doları...

DÖRT: Dolar aynı dolar mı... Evet...
Peki öyleyse bugün Tosunumun cebindeki Türk parası ne?
Dünkü kurdan çevir...
871 milyon Türk Lirası...

BEŞ: Şimdi buradan Tosunuma bir çağrı yapıyorum...

Ey Tosun, sen de katıl Anadolu’nun fedakârlık yarışına... Dön memlekete... Veya dönme, parayı gönder.

Ne kadar yürütmüştün?
500 milyon kâğıt mı...
Ver garibana ondan aldığın 500 milyonunu...
Ne kalır cebine...
371 milyon TL.
Bitmedi...

ALTI: Boz dünkü kurdan 371 milyonu...
Etti mi sana 55 milyon dolar...

YEDİ: Al durup dururken cebine girmiş 55 milyon dolarını otur Dubai’de...
Al yüz tane altındaki arabadan...
Git gir Dolce Gabbana’ya...
Parmağınla göster, al bütün hurma ağaçlı gömlekleri, palmiyeli şortları...
Bin bir deveye, çek bir selfie... Koy göğsünü gere gere Instagram’a...

SEKİZ: Vatandaşın anaparası kurtulmuş...
Senin vicdanın rahat...

Hesap bu be Tosunum...
Bu ekonomik krizin muzafferi yine sensin aslanım...
Helal olsun senin bu girişimcilik dehana...

Ama sen o parayı batırdım diyorsan bunu da yemezler tosunum. Hurma ağaçlı fotoğraf öyle demiyor...

AYAĞIMDAKİ AYAKKABI TAM 11 PLASTİK ŞİŞEDEN

Bu yaz en çok giydiğim ayakkabı, okyanus atıklarından yapılmış bir çiftti.

Ünlü bir marka, plastik kirliliğinin denizlerde yarattığı tehlikeye karşı harekete geçmiş. Denizlere ulaşmadan toplanan plastik şişeler “Parley okyanus plastiği” adlı bir maddeye dönüştürülmüş.

On bir plastik şişe “boost” taban ile birleştirilip ayağımda gördüğünüz şu ayakkabıya dönüştürülmüş.

Yaz boyu bir çift turkuaz renklisini giydim. Şimdi kış için de siyah bir çift aldım.

Ve 70 yaşımda tam bir çevreci oldum.

FAZIL’IN ALTINDAKİ 500 YORUMUN ANLAMI

FAZIL Say güzel bir şey yaptı. Cumhurbaşkanı ile yaptığı telefon konuşması ile ilgili yazımı Instagram hesabına koydu.

Altına 500’den çok yorum yazılmış.

Baktım çoğunluk bu insani teması sevmiş.

Ama bunkerlerine kapanmış çok katı insanların yorumları da var.

Çoğu Fazıl’a bir şey diyememiş ama hıncını benden çıkarmış.

Ne dönekliğim kalmış, ne iktidara yaranma çabalarım... Ben bunlara yıllardır şerbetliyim.

Var ya, hiçbiri umurumda değil.

Ne karşı mahallenin kabadayısından, ne kendi mahallemin kabadayısından korkuyorum...

Daha da önemlisi, zerre kadar takmıyorum.

HSK BAŞKANI GERÇEKTEN NE DEDİ

Dün HSK Başkanı Mehmet Yılmaz aradı. Adli yılın açılışı dolayısıyla Twitter’dan yaptığı 6 maddelik açıklamanın bazı gazetelerce sadece “Hâkimler kıyamet gününü düşünerek karar vermeli” şeklinde aktarılmasına üzülmüş.

O tweet’te şunları da söylediğini belirtiyor:

“Hâkimin karar verme yetkisindeki amiri, hukuk, adalet duygusu, akıl süzgeci ve hukuk mantığı ile donanmış, ifsat edilmemiş, hür ve temiz vicdanıdır...”

Yani dün tam benim de yazdığım şeyleri söylemiş.

Halk dilindeki tercümesi de şu:

Sizin tek amiriniz vardır o da hukuk ve vicdanınızdır. Birine yaranacağım diye karar vermeyin.

EN İYİ ŞİŞE ÖNCE Mİ AÇILMALI SONRA MI

Geçen cumartesi akşamı Mikla Restaurant’da çok güzel bir yemek deneyimi yaşadık.

Dünyanın en iyi 50 restoranı arasına giren Mikla’nın şefi Mehmet Gürs, son yıllarda Berlin’in en hızlı yükselen restoranlarından
Nobelhart und Schmutzig’in kurucusu Billy Wagner ve şefi Micha Schafer ile birlikte ortak bir mönü hazırladılar.

Harika bir geceydi.

Alman restoranının kurucusu Billy Wagner aynı zamanda Almanya’nın en iyi somelyesi.

Yemekten önce onunla biraz sohbet ettik.

Her akşam içiyor musun?
“Hayır. Hatta çalıştığım akşamlar içmiyorum. Ama bir arkadaş grubuyla yemek yiyorsam tabii ki içiyorum.”

Hep şöyle bir tartışma var. Bana göre en iyi şarap önce açılmalı... Bazılarına göre en iyi şarap sona saklanmalı. Hangisi doğru?
“Bana göre doğru olanı daha hafif şaraptan başlayıp, daha gövdelisine doğru gitmektir.”

O sırada, North Shield Pub ve La Brise restoranının sahibi Teoman Hünal söze karışıp şunu söylüyor:
“Zaten en iyi şarap restoranda içilmez.”

KEREVİZ

Masada bulunan bütün yemek yazarlarının ortak görüşü şuydu: Gecenin yıldızı bütün halde fırında pişirilmiş kerevizdi. Billy Wagner nasıl yapıldığını uzun uzun ve heyecanla anlattı.

130-140 derecede, bütün olarak pişiriliyormuş.

Bir gün önceden hazırlanıp dışarıda bekletiliyor, servis edileceği sırada yeniden fırına veriliyormuş.

Olağanüstü bir yemekti.