Otomotivde büyük kargaşa yaşanıyor!

OTOMOTİV sektöründe çalışıyorsanız ne yazık ki sürekli bir heyecan, endişe ve korku içindesiniz demektir.

Haberin Devamı

Çünkü her şey çok iyi giderken kırılgan ekonomimiz sayesinde bir bakarsınız kurlar rekor seviyeye çıkar, tam kurlar iyi derken bu kez bütçe açığına bağlı vergi artışları gündeme gelir. Yani şöyle arkanıza yaslanıp rahat rahat çalışmanızın pek imkanı yok gibidir.

Otomotiv sadece içinde olanlar için değil vatandaşlar yani otomobil alacaklar için de hayli zor bir sektör haline geldi. Çünkü şöyle bir baktığımda son 1-2 yıl içerisinde otomobil satın alacakları etkileyen çok önemli değişiklikler oldu. Öyle ki; araç satın almak isteyen müşterinin de aracı satmaya çalışan satış görevlisinin de kafasını ciddi anlamda karıştıran bir çok uygulama gündeme geldi.

TÜKETİCİ KREDİSİ ARTIYOR

- Bunlardan birincisi; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından alınan karar gereği artık aracın değerine göre yüzde 30 peşinat şartı getirildi. Yani 50 bin TL’ye kadar yüzde 70 kredi kullanılabiliyor. Kalan kısmın da yarısı kadar kredilendirilebiliyor. Vatandaşın kafası bu hesabı yaparken bile karışıyor. Güya tasarrufları artırmak için getirilen bu uygulamadan sonra şöyle bir durum da ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Öncelikle eskiden otomobil satışlarında kredili satış oranı yüzde 70 civarındaydı. Öğrendiğim kadarıyla bu oran BDKK’nın bu uygulamasından sonra yüzde 50 seviyelerine gerilemiş. Yani otomobil satışlarında nakit oranı artmış ve vatandaş kredi kullanımını azaltmış gibi görünüyor.

Ancak bu sadece görüntü de böyle. Sektörden öğrendiğime göre gerçek farklıymış. Vatandaş peşinatı olmadığı için taşıt kredisi yerine tüketici kredisi kullanmaya başlamış. Hem fiyat olarak daha hesaplı hem de aldığı otomobile rehin konulmasına gerek kalmıyor. Böylece tüketici kredisini çekip aracı sanki peşin alıyor gözüküyor.

YENİ ÖTV VE MTV SİSTEMİ

İkinci kafa karıştıran uygulama ise geçtiğimiz yıl devreye giren matraha dayalı ÖTV sistemi. Aracın hem motor hacmine hem de fiyatına göre belirlenen yeni ÖTV sistemi ile de yine kafalar bir hayli karışmış durumda. Ayrıca üzerinden 1 yıl geçmiş olmasına rağmen TL bazındaki baremler (çizelge) güncellenmediği için kur artışları nedeniyle yükselen araç fiyatları kafaları daha da karıştırıyor. Çünkü yeni fiyatlar bu baremlere takılıyor ve otomatik olarak fiyat daha da yükseliyor.

Haberin Devamı

Sektörün ve tüketicilerin kafasını karıştıran üçüncü uygulama ise yeni Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) sistemi. 1 Ocak’dan itibaren alınacak yeni araçlarda hem motor hacmine hem de aracın değerine göre ödenecek MTV hesaplaması tamamen içinden çıkılmaz bir hesaplama gerektiriyor. Kaldı ki, bundan sonra trafikte seyreden yaklaşık 21 milyon araç eski sistemden MTV ödemeye devam edecekken, 1 Ocak 2018 sonrasında alınacak yeni araçların ürün ömrünün sonuna kadar yeni, yani daha yüksek sistemden MTV ödemesine devam edecek olması da ayrı bir sorun. Bundan sonra ikinci el araç satın almak isteyenler bir de buna dikkat edecekler; “Acaba satın alacakları aracın trafik tescili 1 Ocak 2018 öncesi mi, sonrası mı?”

Haberin Devamı

Şimdi tüm karmaşaya baktığımızda akla tek bir soru geliyor: Neden?

Otomotivde büyük kargaşa yaşanıyor

Daha basit, uygulanması daha kolay sistemler getirilemez miydi?  Hatta eski halinin üzerine ilave artış yapılarak devam etseydi, vergi gelirleri yine artacak, ancak hem otomobil satıcısı için hem de vatandaş için hayat daha sade ve anlaşılır olacaktı.

Bu sayede her yıl TL bazlı baremlerin yani matrah sistemindeki çizelgenin güncellenmesiyle de uğraşılmayacaktı. Nasıl otomobilde verginin vergisini (ÖTV+KDV) almak bize has bir özellik ise kafa karıştırarak vergi gelirlerini artırmak konusunda da dünyada bir ilkiz. Bu matraha dayalı vergi sistemi daha çok kafalar karıştırır.

 

Yazarın Tüm Yazıları