Sen onlar üzerinde bir zorba değilsin!

İslam, sevgi ve hoşgörü dinidir.

Haberin Devamı

- İnsanları iyi ve güzel olana davet eder.

 

- Her türlü baskı ve zorbalıktan uzak bir şekilde insan aklına ve yaratılışına uygun bir teklifte bulunur.
Bu teklifi kabul edip etmemeyi ise kişinin kendisine, hesabını ise Allah’a bırakır.

 

*

 

Kuran’da ibadet etmeyenlere hatta Allah’ı inkâr edenlere dahi baskı kurmak ya da onları ibadete zorlamak, yapmayanları ise cezalandırmakla ilgili tek bir ifade yer almaz. Tersine bu tür bir zorlama Kuran’a aykırıdır.

 

- Çünkü Allah, insanların inanç ve ibadet konularında özgürce seçimlerini yapmalarını istemektedir.

 

Haberin Devamı

- Bu kişilerin eylemlerini değerlendirip yargılayacak otorite Allah’tır.

 

*

 

Peki, Kuran’da emredilmemiş hatta Kuran’a aykırı bir şeyi uygulayıp insanlara dini zorla dayatan ve üstelik bunu din adına yaptığını iddia eden biri gerçek anlamda Müslüman olabilir mi?

 

Kuran’da açıkça peygamberimize uyarıda bulunulur:

 

“Rabbin isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanırdı. O halde sen mi insanları inanmaları için zorlayacaksın?” (Yunus suresi 99)

 

*

 

Allah, peygamberimize Kur’an’da;

 

- “Sen onların üstüne bir zorba değilsin. O halde, benim tehdidimden korkanlara Kur’an ile öğüt ver.” (Kaf suresi 45)

 

- “Yüz çevirirlerse Biz seni onlar üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen, tebliğden başkası değildir.” (Şura suresi 48)

 

- “Rabbin isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanırdı. O halde sen mi insanları inanmaları için zorlayacaksın?” (Yunus suresi 99) şeklinde uyarılarda bulunmuş ve kendisine kulluk ve ibadet etmeyenlerin dünyevi olarak cezalandırılmalarını emretmemiştir. 

 

*

 

Haberin Devamı

Yine Kuran’da açık bir şekilde;

 

- “Dinde baskı, zorlama yoktur. Doğruluk, sapıklıktan seçilip belli olmuştur” (Bakara suresi 256) denilmiştir.

 

Bununla birlikte Allah insanlığa doğruluk rehberi olmak üzere gerçeği apaçık ortaya koyan vahyini bildirmiş ama inanıp inanmamayı insanların özgür iradelerine bırakmıştır:

 

- “De ki: Rabbinizden gerçek ve hidayet gelmiştir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen de inkâr etsin!” (Kehf suresi 29)

 

*

 

Yine Allah açık bir şekilde peygamberimize şunları söyler:

 

- “Artık sen, öğüt verip hatırlat. Sen, yalnızca bir öğüt verici, bir hatırlatıcısın. Sen onları (inanmaya) zorlayamazsın.” (Gaşiye suresi 21-22)

 

- “Bunlar, apaçık olan Kitabın ayetleridir. Onlar inanan olmayacaklar diye neredeyse kendini kahredeceksin (öyle mi?)” (Şuara suresi 2-3).

 

Haberin Devamı

- “... O halde tebliğ etmek sana, hesap sormak bize düşer.” (Rad suresi 40)

 

- “Yüz çevirirlerse Biz seni onlar üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen, tebliğden başkası değildir.” (Şura suresi 48)

 

*

 

Peygamberlerin ve inananların görevi, Allah’ın ayetlerini en güzel şekilde hayatlarına yansıtarak örnek olmak ve insanları Allah’ın ayetlerine davet ederek onlara iyi ve güzel olanı hatırlatmaktır.

 

Bunun dışında inanması ya da dini gereklilikleri yerine getirmesi noktasında kimse zorlanamaz. Buna kişinin en yakınları da dahildir.

 

- “Şüphesiz ki sen sevdiğin herkesi doğru yola yöneltemezsin. Fakat Allah (isteyenin) doğru yola yönelmesini diler. Zira O kimin doğru yola girmek istediğini çok iyi bilir.” (Kasas suresi 56)

 

*

 

Haberin Devamı

Allah’ın peygamberlerine dahi vermemiş olduğu yetkiyi kimse Allah adına kullanamaz. Allah’ın dini üzerinde hak iddiasında bulunamaz. Allah’ın dinini Allah’a öğretmeye kalkamaz.

 

İmtihan dünyasında olduğumuzu ve insanların özgür iradeleri ile başkalarına zarar vermeden günah işleme özgürlüklerinin olduğunu kabul etmeyerek günaha girmelerine engel olamaz.

 

- Kimse, Allah’ın dünyevi bir ceza koymadığı kimi günahlar için, Allah’ın kurallarını çiğneyerek, sınırlarını aşarak, insanlar üzerinde baskı kurup cezalar uygulayamaz.

 

Müslüman sadece öğüt verip hatırlatır:

 

- “Sen öğüt verip hatırlat! Çünkü gerçekten öğütle hatırlatma, inananlara yarar sağlar.” (Zariyat suresi 55)

 

Haberin Devamı

ALLAH’IN İSİMLERİ

 

Alim

 

Her şeyi mükemmel bir şekilde bilen. Tüm bilgilerin kaynağı olan.

 

Hakim

 

Daima hikmetle hükmeden. Her hükmünde tam isabet kaydeden. Tüm hikmetlerin kaynağı olan.

 

KURAN’DAKİ MÜSLÜMAN NASIL BİR İNSANDIR: İRADE

 

Müslüman özgür irade sahibi olduğunu bilen, iradesine hâkim olan ve eylemlerinin ahlaki sorumluluğunu üstlenme bilinci ile hareket edendir.

 

Allah insanları özgür iradeli olarak yaratmıştır. İmtihan dünyasında olduğumuz için iyiliğin ve kötülüğün insanlar tarafından özgür bir irade ile tercih edilmesi gerekir.

 

Allah katında değerli olan da budur. Baskı ve zorlama ile insanlara yapmak istemedikleri şeyleri yaptırmak Allah’ın razı olacağı bir yol değildir.

 

*

 

Müslüman’ın iradesi çelik gibi olmalıdır.

 

- Allah’ın sınırlarına riayet etme noktasında titiz ve tereddütsüz olmalıdır.

 

*

 

- Gerçek anlamda inanmış biri inancının gücünü Allah’tan alır.

 

- Allah’tan aldığı bu güç sayesinde iradesine hâkim, iyi ve güzel olanı tercih eden erdemli bir insan olur.

 

BAŞARIYLA UÇAN İLK İNSAN: ABBAS KASIM İBN FİRNAS

 

Endülüslü bir gökbilimci, simyacı, fizikçi ve şair olan İbn Firnas (810-888), uzun çalışmalar sonunda geliştirmiş olduğu cihaza büyük kuşkanatları takarak yüksek bir yerden atlayan ve tarihteki ilk başarılı uçuşu yapan kişidir.

 

Her ne kadar İbn Firnas yere oldukça sert bir iniş yaparak yaralanmış olsa da, havada uzun süre kuşlar gibi süzüldüğü bilinmektedir.

 

*

 

İbn Firnas’ın bu başarısı, Batı’da uçak yapıp uçmayı başaran Wright Kardeşler’den 1023 yıl önce gerçekleşmiştir.

 

- Kimya, fizik ve astronomi alanında araştırmalar yapan ve aynı zamanda şiir de yazan İbn Firnas’ın, suların akış hızının ölçümüyle çalışan el-Makata ismini verdiği bir su saati tasarladığı da bilinmektedir.

 

- İbn Firnas ilk renksiz cam üretim tekniğini bulmuş, renksiz şişe ve bardaklar üretmiş, ilk okuma gözlüklerini geliştirmiş, kuartz gibi sert kayaları kesme yöntemini keşfetmiştir.

 

- Evinde tarihteki en eski planetaryumu kurmuştur, Firnas’ın planetaryumunun yapay bulut ve şimşeklere bile sahip olduğu söylenir.

 

- Ay üzerinde bir kratere, Bağdat’ta bir havaalanına ve İspanya’nın güneyinde Cordoba’da bir köprüye İbn Firnas’ın adı verilmiştir.

Yazarın Tüm Yazıları