Paylaş
2018’i nasıl kapatıyoruz?
2018, zorlu ve mücadele içerisinde geçen bir yıl oldu. Döviz kurlarında yaşanan dalgalanmaların etkisiyle özellikle yılın ikinci yarısında ekonomide zorlu şartlarla karşı karşıya kaldık. Kredi maliyetleri ve enflasyonun yükselmesi sonucu reel sektör olarak olumsuz yönde etkilendik. Etkilenmeye de devam ediyoruz. Özellikle finansmana erişim noktasında önemli sorunlarla karşı karşıyayız.
Hükümetimiz tarafından piyasanın normalleştirilmesi ve olumsuz gelişmelerin asgari zararla atlatılması adına yıl içinde birçok önemli kararlar alındı. Açıklanan Yeni Ekonomi Programı kapsamında yerinde ve zamanında alınan tedbirler, uygulanan politikalar piyasaları kısmen rahatlattı. Özellikle döviz kurunda olumlu yönde önemli gelişmeler kaydedildi.
Yeni sistem çerçevesinde ekonomiyi düzenleyici kurumlar arasındaki işbirliği ve uyum, hızlı bir şekilde karar alınmasına imkan sağladı. İş dünyamızın finansal anlamdaki sorunlarının çözümlenmesini, üretim ve istihdamın teşvik edilmesine yönelik atılan doğru adımlar, piyasalarda hemen karşılığını buldu.
2019 umut verici mi?
2019’un, yaraların sarıldığı, ekonomide dengelerin sağlandığı, kayıpların telafi edildiği umutlu bir yıl olacağı inancındayım.
Olumsuz rakamların yılın ilk yarısından itibaren toparlanmaya başlayacağına inanıyoruz. Ekonomide dengelenme sürecinin bir süre daha devam edeceği yönünde beklentiler ağırlık kazanmaktadır. Temel göstergelerde olumlu verilerin yılın özellikle ikinci yarısından itibaren daha belirgin olması beklenmektedir.
Finansman noktasında az hasarla atlatılması noktasında hepimizin dikkatli olması gereken bir dönem geçireceğiz. İhtiyatlı şekilde hareket etmeli özellikle İhracatı ön plana alacak çalışmalara ağırlık vermeliyiz. İç piyasada yaşanan durgunluğu ihracatla aşmalıyız.
Bankaların bu süreçte reel kesime karşı daha yapıcı bir yaklaşım göstermesini bekliyoruz.
İnşallah Mart ayından sonraki dönemde uzun süre yeni bir seçim süreciyle karşı karşıya kalmayacağız. Zorlu ve hassas bu dönemde el birliğiyle sanayiciler olarak üzerimize düşen görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışacağız.
Adana ihracat rakamlarının son halı arttı mı?
2018’in olumlu yönde en önemli gelişmesi ihracat artışı olmuştur. Tarihi rekorlara imza atılan bu yılın 11 aylık döneminde ülke ihracatı %7,7 artışla 154,2 Milyar Dolar, Adana ihracatı ise %12 artışla 1,8 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Ülke ihracatında 170 milyar dolar yılsonu hedefimize ulaşacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Aralık ayı rakamlarıyla inşallah Adana olarak 2 milyar dolar sınırını aşmış olacağız. 2019 yılı için yeni hedefimiz inşallah %25 artışla 2,5 milyar dolar olacak. Adana olarak, ihracata odaklandığımız takdirde bunu rahatlıkla başarabileceğimize olan inancımız tamdır.
Oda olarak da ihracat noktasında üyelerimize sağladığımız destekleri önümüzdeki dönem arttırarak devam ettireceğiz. Mobilya sektöründe devam eden UR-GE projemizi ek olarak bu yıl için 4 yeni UR-Ge projesi daha başlatacağız. Plastik, Gıda ve Makine sektörlerinde UR-GE projelerimiz kabul edildi. Yine makine sektöründe faaliyete geçireceğimiz 4. UR-GE projemizle 80’den fazla firmamızı dış ticaret konusunda geliştirme imkanı bulacağız.
En çok hangi kalemde ihracat yapıyoruz
İl ihracatımızın sektörel dağılımında Tekstil ve Hammaddeleri 319 Milyon dolar ile ilk sırada yer aldı. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri 305 Milyon dolar, Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri ise 217 Milyon dolar, Otomotiv 140 Milyon dolar, Hazırgiyim ve Konfeksiyon 140 Milyon dolar, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamulleri 124 Milyon dolar, Yaş Meyve ve Sebze ise 108 Milyon Dolar ile sıralamada yer aldı.
Adana ihracatta ürün çeşitliliği anlamında önde gelen illerden biri ve hemen hemen her sektörde ihracat yapabilen bir il. Bunun avantajlarını önümüzdeki dönem daha fazla görmeyi umut ediyoruz.
Enflasyonla mücadelede Sanayi odası olarak neler yapıyorsunuz?
Adana sanayicileri olarak, ekonomide ve mali piyasalarda istikrarı sağlamaya yönelik çözümleri kapsayan Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı’nı önemsiyoruz. TOBB’un öncülüğünde yürütülen ürünlerde en az yüzde 10 indirim yapılmasını öngören kampanyaya Oda üyeleri olarak oldukça yüksek katılım sağlandı.
Özellikle psikolojik anlamda önemli olduğuna inandığımız kampanya piyasalarda güçlü etki yaratmıştır. Ekim ayında zirve yapan enflasyon kasım ayında tekrar önemli düşüş seyrine girmiştir. Tüketici fiyatları %1,44, üretici fiyatları ise %2,53 azalmıştır.
Enflasyondaki gerilemenin önümüzdeki dönemde devam etmesini bekliyoruz
Turizm anlamında yapılan etkinlikler Adana’yı ne kadar şahlandırıyor?
Eskilerin deyimiyle “taşı eksen yetişir” denilen ve tarihten bu güne birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Adana, tarihi ve kültürel varlığı, coğrafi konumu, sanayi kültürü ve yüksek yaşam standardıyla önemli bir potansiyel barındırmaktadır.
Tarihi ve kültürel değerlerimizi geniş kitleye tanıtma imkanı sağlayan ve festival havasında geçen etkinlikleri ilimizin ve potansiyelinin tanıtımı açısından zor derece önemsiyoruz.
Portakal çiçeği ve Lezzet Festivali gibi etkinlikler Adana’nın Türkiye’nin yanısıra, dünya çapında da tanınmasına katkı sağlamaktadır.
İlimizin sahip olduğu doğal ve kültürel zenginliklerin daha geniş kitlelerce farkedilmesi, Adana Turizminin gelişmesine de öncülük etmektedir.
Adana, yeterince tanımayan kişilere, kendisini ve sahip olduğu zenginlikleri anlatabildiği ölçüde büyüyecek, bölge ve ülke ekonomisine sağladığı katkıları daha da ileri noktalara götürecektir.
Adana’nın Üretim kalemlerine neler eklenebilir?
Adana’da birçok farklı sektörde önemli sayıda ürün üretilmektedir. Bu yapısıyla Adana büyük bir ürün çeşitliliğine sahiptir. Adana bundan sonraki süreçte daha yüksek katma değerli ürün üretimine odaklanmalı ve bu konuya ağırlık vermelidir. Son dönemde artan Tasarım ve AR-GE Merkezleri sayısı önümüzdeki dönem için Adana’ya önemli bir güç katacaktır.
Her firma kendi faaliyet gösterdiği sektör içinde daha nitelikli ve daha yüksek katma değerli ürün üretime yönelik çalışmalar yapmalıdır. Adana Kumaştan hazır giyime, tarım ürünlerinden gıdaya, otomotivden makineye tüm ürün gruplarında en kaliteli, en pahalı, en yüksek performanslı ürünleri üretmeli, kısaca ne yaparsa yapsın en iyisini yapmalıdır.
Sanayiciler olarak sizlerin hükûmetten beklentileri neler?
İş dünyası olarak en önemli beklentimiz üretim, istihdam ve ihracatı ön plana çıkaran politikaların uygulanmasıdır. Kısa vadede özellikle finansmana erişim noktasında yaşanan sorunların çözüme kavuşturulmasını bekliyoruz. Ardından üretim maliyetlerinin azaltılması, ülkemizin gelişmesi ve kalkınması için en önemli itici güç olacaktır. Daha rekabetçi şartların oluşmasıyla birlikte üretim, istihdam ve ihracatı ön plana alan politikaların uygulanması ve gerekli yapısal reformların hayata geçirilmesiyle Ülkemiz önemli bir ivme kazanacaktır.
Bir önemli beklentimizde ülkemizde yeterli üretim kapasitesine sahip ve yüksek ihracat yapan emek yoğun imalat sanayi sektörlerinin haksız ithalata karşı ek gümrük vergileri ile etkin şekilde korunmasıdır. Son dönemde ithalat baskısı altında önemli sorunlar yaşayan iplik üreticilerinin bu anlamda önemli beklentileri bulunmaktadır.
Orta ve Uzun vadede Serbest ticaret anlaşması yapılacak ülkelerle müzakerelerde, özellikle mobilya, deri, saraciye, tekstil ve hazır giyim gibi emek yoğun sektörlerimiz hassas sektör olarak değerlendirilmeli ve devam eden müzakerelerde muaf tutulmalıdır.
Bölge olarak makro anlamda en önemli beklentimiz, Mega Endüstri Bölgeleri içinde yer alan; Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nin en kısa sürede hayata geçirilmesidir.
Bölge, rafineri ve petrokimya yatırımlarıyla yeni bir cazibe merkezi haline getirilmelidir. Böylece, bölgemizdeki mevcut güçlü ve köklü sektörlere ek olarak; enerji, petro-kimya ve kimya sanayileri de önemli bir ivme kazanacaktır. Bölgede yapılacak yeni yatırımlar, sadece Adana’ya değil, Bölgemize ve Ülkemize de önemli bir güç katacaktır.
Sanayiciler olarak, üretim, yeni yatırım ve ihracat yapma, istihdam yaratma isteklerimizi güçlü biçimde koruyoruz. Ekonomide güven ortamının kurulmasına, fiyat istikrarının sağlanmasına, istihdamın ve ihracatın artmasına geçmişte olduğu gibi canla başla katkı sağlamayı sürdürüyoruz.
Teşvik konularında neler söylemek istersiniz, Adanaya neler yapılabilir?
Mevcut Teşvik Mevzuatı ile hedeflenen etki ve heyecanı yaratılamamıştır. Yatırım Teşvik Mevzuatı, ilçelerin gelişmişlik düzeyi ve işsizlik oranı göz önüne alınarak, il yerine ilçe bazında ve sektörel olarak yeniden düzenlenmelidir.
Yatırımların üretime geçtiği andan itibaren desteklendiği Teşvik Mekanizmaları hayata geçirilmelidir. Geçmiş yıllardaki gibi Kaynak Kullanımı Destekleme Primi ya da 5084 sayılı Kanundaki gibi enerji ve istihdam destekleri sağlanmalıdır. Böylece doğrudan destekleme üretim, istihdam ve ihracatın olumlu şekilde artıracaktır.
Proje bazlı süper teşvik programı önemli bir itici güç olarak uygulanmaya başlanmıştır. Bu programdan daha küçük ve orta boy ölçekli yatırımların da etkin biçimde yararlanmasını talep ediyoruz.
Yüzlerce insanin istihdam sağladığı bir yeri yönetmek, hem kendi işleriniz hem de Sanayi odası başkanlığınızın yanı sıra başka yönetim kurulu üyelikleriniz ve başkanlık görevlerinizde bu kadar aktif olmak zor değil mi? (TOBB – TİM - )
Arkadaşlarımızın teveccühü ile belirli sivil toplum örgütlerinde oldukça önemli görevler yürütmekteyim. Bu anlamda burada bana destek veren arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür etmek isterim. Şahsım adına elimden geldiğince, gücüm yettiğince, Adana’yı ve Ülkemiz sanayisini kalkındırmak, ihracatını ve istihdamını arttırmak adına gece gündüz demeden çalışıyoruz.
Arkamızda oldukça kuvvetli bir ekibimiz ve bizleri destekleyen sanayicilerimiz var. Onlardan aldığımız güçle elimizden geldiğince onlara katkı sağlamaya çalışıyoruz.
Yeri geliyor, Ailemize, eşimize, çocuklarımıza dahi yeterince zaman ayıramıyoruz. Zor olmasına zor ama bir o kadar da sorumluluk gerektiren bir pozisyondayız. Bu anlamda da üzerimize düşen fedakarlığı yapmak durumundayız.
Kolay olmuyor tabi. Görevlerimizi laikiyle yerine getirmek adına, Ailemizden, çocuklarımızdan kendi işimizden fedakarlık ediyoruz. İnsanlara yardımcı ve destek olalım derken kendi sıkıntılarımızı dahi görmezlikten geldiğimiz, örneğin yoğunluktan doktora dahi gidemediğimiz anlar oluyor. Bu tempo ister istemez bizi yoruyor.
Son olarak eklemek istedikleriniz neler?
Önümüzdeki Mart ayında gerçekleştirilecek seçimlerin milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Ertesinde uzun bir süre seçim olmayacak olması radikal anlamda önlemlerin alınması noktasında bizleri umutlandırıyor.
Dünya önemli bir değişimin arifesinde, teknolojinin hızlı gelişimi tüm iş yapış süreçlerini radikal anlamda değiştirecek potansiyele sahip. Ülke olarak kendimizi bu teknolojik değişime hazır hale getirmeliyiz.
2019 yılının ilimiz ve Ülkemize hayırlı olmasını, barışın, huzurun, mutluluğun hakim olduğu, üretenlerin, çalışanların, bu Ülke ve bu topraklar için varını yoğunu ortaya koyanların yüzlerinin daima güldüğü bir yıl olmasını diliyorum.
Paylaş