Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. SerdarYazarın Tüm Yazıları

Sağlık ve güvenlik mi dediniz..!

Sahi sağlık neydi?.. Dünya Sağlık Örgütü-DSÖ, ‘sadece hastalık veya yaralanmanın olmaması değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali’ olarak tanımlıyor sağlığı.

Haberin Devamı

Bu tanımla ifade edilene kadar ‘sağlık yaklaşımları’ büyük aşamalardan geçti.
Nihayetinde 2. Dünya savaşı bittikten sonra devletler Birleşmiş Milletler - BM öncülüğünde, yakılan yıkılan ülkelerini yeniden ayağa kaldırarak insanları daha iyi bir çevrede, daha sağlıklı ve uzun yaşatmak için bir araya gelmeye kongreler, konferanslar toplamaya başladılar.
Böylece tüm dünya ‘Yeni Halk Sağlığı Dönemi’ne geçmiş oldu.
HERKES İÇİN SAĞLIK
1977 yılında Dünya Sağlık Örgütü – DSÖ, 2020 yılına kadar 21 başlıkta hedefi;
-Avrupa Bölgesinde Sağlık Dayanışması
-Sağlıkta Hakkaniyet
-Yaşamın Sağlıklı Başlaması
-Gençlerin Sağlığı
-Yaşlıların Sağlığı
-Ruh Sağlığının Geliştirilmesi
-Bulaşıcı Hastalıkların Azaltılması
-Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Azalması
-Şiddet Ve Kazalar Sonucu Yaralanmaların Azaltılması
-Sağlıklı Ve Güvenli Fizik Çevre
-Sağlıklı Yaşam
-Alkol, İlaç Ve Tütüne Bağlı Zararın Azaltılması
-Sağlıklı Çevreler
-Çok Sektörlü Sağlık Sorumluluğu
-Entegre Sağlık Sektörü
-Hizmette Kalite Yönetimi
-Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı Ve Kaynakların Tahsisi
-Sağlık Hizmetlerine Yönelik İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi
-Sağlıkla İlgili, Araştırma Ve Bilgi
-Sağlık İçin Tarafların Harekete Geçirilmesi
-Herkes İçin Sağlık Konusunda Politika Ve Stratejiler olarak belirledi.
‘HERKES İÇİN SAĞLIK’ bu başlıklarla ülkelerin sağlık politikalarında yol göstericisi oldu

*

Haberin Devamı

Sağlıklı bir yaşam için çalışmalar durmaksızın sürdürüldü.
-1978 Yılında Alma Ata,
-1984 Toronto - Sağlıklı Kentler,
-1986 Ottowa Sözleşmesi - Sağlığı Geliştirme çalışmaları insan yaşamına ve devletlerin sağlık yapılanmalarına değer kattı.

SAĞLIKLI KENT BURSA

Anayasamızın 56. maddesi tüm vatandaşlara ‘sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını’ tanımış, 65. Madde ile ‘Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.’ demiş, bir takım sınırlar belirlemiştir. Sorumluluk devlet, yerel yönetimler ve vatandaşlar tarafından yüklenilmiş oldu.

*

Haberin Devamı

Sağlığın kişisel, sosyal, ekonomik ve çevresel çok sayıda faktörden etkilenmesinden dolayı ‘Herkes için Sağlık’ stratejisinin yerel yönetimlerce benimsenmesi gerekti.
DSÖ’nün 1987 yılında başlattığı ‘Sağlıklı Kentler’ girişimine Türkiye böylelikle katılmış oldu.

*

Buradan bakıldığında yaşadığımız kent Bursa’nın sorumluluk aldığı, yeni bir vizyon ortaya koyduğu görülebilir.
Bursa Büyükşehir Belediyesi süreçlerle yakından ilgilenmiş ve hazırlıklar yapmış, 5 Temmuz 2000 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü Sağlıklı Şehirler Projesi’ne başvurmuş ve Türkiye’nin ilk sağlıklı kenti olmuştur.
Ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Türkiye’de sağlıklı kentler hareketinin başlamasında, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin kuruluşunda hem öncü, hem de teşvik edici olmuştur.

*

Haberin Devamı

‘Rantsal yaklaşım ve uygulamalar’ ile her şeyin, her değerin tarumar edildiği günümüzde Bursa’nın ‘sağlıklı kent’ yaklaşımlarına ne derece sahip çıktığı tartışmalı olsa da böyle bir projeyi sahiplenmesi takdire değerdir.

SAĞLIKLI BİREY, SAĞLIKLI TOPLUM

Herkes için sağlık hedeflerine ulaşmak için hala uluslararası konferanslar ve programların düzenlenmesi, ulaşılan sağlık düzeylerinin yeterli görülmeyip sürekli güncellenmesi insanlık adına büyük bir kazanç oluyor.

*
Derdimiz sağlıklı birey, sağlıklı toplum.
Bunu sağlamak devletimizin görevi.

*

‘Herkes için sağlık hedefleri’nin birisi de kazalarla ilgili.
Yaşam kalitesini etkileyen kazaların, yaralanmaların, ölümlerin, kayıpların ve harcamaların azaltılması hedefi son derece gerçekçidir.

Haberin Devamı

KAZALAR VE ÖLÜMLER

2012 yılında yayınlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile iş dünyasında yaşanan kazalar, yaralanmalar, ölümler ve meslek hastalıklarının önlenmesi amaçlanmış.
Çalışanların sağlığını etkileyen Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik, Psikososyal, Ergonomik 5 temel risk ve tehlike ile mücadele İş Sağlığı ve Güvenliğinin başlıca sorumluluklarından oldu.
*
Ölçümler, tatbikatlar, değerlendirme ve analizler yaparak ülkemizde çalışanların sağlığını korumak anlayışı her geçen gün pekişmekte ve kültür haline gelmektedir.
*
‘Kazasız belasız günler’ için sağlığı ve güvenlik kültürü sadece iş dünyası için değil yaşamın her alanında gerekli.
Kazaları, yaralanmaları ve can kayıplarını önleyecek olan bu kültürdür.

Haberin Devamı

İSTATİSTİKLERLE KAZALAR

Devletin açıkladığı İş Kazası istatistiklerine baktığımızda 2018 yılında ülkemizde;
Aktif sigortalı sayısı 22 milyon 072.840 ‘a ulaşmış.
iş kazası sayısı 430 bin 985 olmuş.
Yaralananlar, tam 2 milyon 488.001 gün geçici iş görmezlik süresine yol açmış. Yani bu günler heba edilmiş...
2017 yılında 1.633 olan can kaybı da 2018 yılında 1.541 olarak kaydedilmiş.

*

TÜİK verilerine göre Trafik Kazaları değerlendirildiğinde 2018 yılında;
1 milyon 229 bin 364 trafik kazası olmuş.
6 bin 675 kişi can vermiş...
Bu sayıların da bir miktar eksik olduğunu kabul etmeliyiz. Çünkü hala kayıtlarla ilgili az da olsa bir eksikliklerimiz var.
Bu istatistikler kaygı verici.
Daha iyileştirmek lazım,
Türkiye böyle devam edemez!..

AVRUPA BİRİNCİLİĞİ İSTEMİYORUZ

Her yıl 10 bin civarında insanımızı iş ve trafik kazalarında kaybediyoruz. Binlerce yurttaşımız engelli haline geliyor.
Tedavi, ilaç ve bakım giderleri de cabası...
Bu kazalar ülke kaynaklarını adeta kemiriyor.
Can kaybıyla kalmıyor, ekonomik olarak ta büyük bedeller ödüyoruz.
İnsanların ekmek parası peşinde ölmeleri kabul edilebilir mi?

*

İş kazası ve trafik kazaları ölümlerinde Avrupa birincisiyiz.
Dünyada ilk üçteyiz...
Bu berbat ve ayıplı durumu elbirliği ile düzeltmeli, modern ülkeler kategorisine girmeliyiz.
Sağlık ve güvenlik kültürünü yaşam biçimine dönüştürmenin yollarını açmalı, yılmadan çalışmalı, bu kara tabloyu ortadan kaldırmalıyız...

Yazarın Tüm Yazıları