Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. SerdarYazarın Tüm Yazıları

Ne olsaydı bu ölümler olmazdı? 

Ne yazık ki kazalarla imtihanımız devam ediyor.

Haberin Devamı

Ve bu imtihanda, olan helalinden kazanmak isteyen emekçilere oluyor...  
‘Acıların çocuğu’ olarak doğanların kara yazısı da böyle yazılıyor işte... 
Bu kara yazıyı yüce Tanrı değil, kullar yazıyor!.. 

Peki, hangi kullar bu kömür karası yazıyı işçilerin mezar taşlarına yazdırıyorlar?..  
Doymak bilmeyen, açgözlü, vurdumduymaz işverenler ve patronlar. 
Sorumsuz ve liyakatsiz genel müdürler, yöneticiler. 
Görev ve yükümlülüklerini yerine getiremeyen, seslerini çıkartıp itiraz, talep ve şikayet etmeyen iş güvenliği uzmanları, iş yeri hekimleri, İSG profesyonelleri, mühendisler.  
Müşteri ve iş kaybetmek istemeyen, her olumsuzluğa ‘tamam’ diyen OSGB (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri)’leri. 
Etkisiz, bordro düzenlemekten öte iş yapmayan personel müdürleri, insan kaynakları idarecileri. 
Yüksek kırımlarla iş alıp, düşük ücretle köle gibi çalıştırdığı işçisinin eğitiminden, KKD’lerinden (Kişisel Koruyucu Donanımlar), ortamı güvenli hale getirecek cihazlardan, sağlık, muayene ve önleyici tarama hizmetlerinden, maaşından, yol, yemek ve mesai ücretinden çalarak karlı hale gelmeye çalışan yükleniciler, taşeronlar. 
İşi taşere eden kamu ve özel sektör firmalarının, etkili kontrol ve gözetim yapamayarak görevi ihmal eden yetkilileri.  
*
Liste uzayıp gider...  
Müsebbipler görevlerini yapsaydılar bunca ölümlü kaza olmayacaktı... 
Çalışma ortamı güvenli hale getirilseydi ve sadece metan gazı sensörleri ile havalandırma sistemi sağlıklı çalıştırılsaydı belki Amasra’daki kömür madeni grizu sebebiyle patlamayacaktı. 
Bunca ölüm meydana gelmeyecekti...  
*
Amasra’daki TTK maden ocağında, sektörce bilinen uygulamalar yapılmalıydı. 
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile ilgili yönetmelik hükümleri uygulansaydı, Türkiye’yi acıya ve üzüntüye boğan bu kaza olmayacaktı...  

Haberin Devamı

NİÇİN DERS ALMIYORUZ? 

Maksadımız, her kazadan sonra suç ve suçlu avcılığı yapmak değil.
Ancak bu değerlendirmeleri şimdi yapamazsak ne zaman yapacağız? 
Tahrik etmeden, kışkırtmadan her seviyede değerlendirmeler yapılmalı.
Dostlar!  
Kader değildi bu, ihmal ve kaza da değildi; bu basbayağı cinayetti... 
Çok, çok ama çok üzgünüz.  
 *
Gördük ki, Soma’da ki 301 işçimizin hayatını kaybettiği o elim kaza sonrasında “Bu bize ders oldu, artık bir daha madenlerde böyle kazalar olmayacak, tedbirler alınacak” sözleri havada kalmış... 
41 can yitirdik.  
Hiç mi hiç ders almamışız! 
Niçin ders almıyoruz sahi?

Haberin Devamı

DANDİK KKD’LER, STANDART DIŞI MALZEMELER  

Dünya, iş kazaları ve meslek hastalıklarına kader demiyor, önlem alıyor. 
İngiltere, Almanya, Belçika, Fransa, birçok Avrupa ülkesi bizden çok daha fazla kömür çıkartıyor. Ama bizdeki gibi işçiler hayatlarını kaybetmiyorlar.
Çünkü onlar, iş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek için tüm imkan ve kaynakları seferber ediyorlar. Çalışanların güvenliği, sağlığı ve refahını dikkate almayan uygulamalara geçit vermiyorlar. 
Taş gibi yasaları, mahkemeleri ve adalet sistemleri var. 
Şirket karlılığının, iş sağlığı ve güvenliğini üst seviyede tutmakla mümkün olduğunu biliyorlar. 
Onlar, yüksek standartlardaki maskeyi, gözlüğü, ayakkabıyı, eldiveni, iş kıyafetini seçip çalışanlarına sunuyorlar. Bizimkiler gibi nerede ‘dandik’ kıyafet ve malzeme varsa onları alıp kullandırmıyorlar!..  

KAYBIMIZ ÇOK 

Haberin Devamı

Ülkemizde iş kazalarının en fazla görüldüğü sektör maden ve taş ocakçılığı.  
Maden kazası ölümlerinde dünya listesinin ilk sıralarındayız. 
Dünyanın en büyük kömür üreticisi Çin’de, 2008’de 100 milyon tona düşen ölüm sayısı 127. Ülkemizde ise 722.  
Almanya, bizim iki mislimiz kömür çıkartıyor. Hayatını kaybeden işçi sayısı, 40 yılda 3-5.  
*
Bizde durum ne? 
2003’de Karaman/Ermenek’te 10 işçi 
2004‘de Kastamonu/Küre’de 19 işçi 
2006’de Balıkesir/Dursunbey/Odaköy’de 17 işçi 
2009’de Bursa/Mustafakemalpaşa 19 işçi 
2010’de Balıkesir/Dursunbey/Odaköy’de 17 işçi 
2010’de Zonguldak/Kilimli’de 30 işçi 
2010’de Edirne/Keşan/Küçükdoğanca’da 3 işçi 
2013’de Zonguldak/Kozlu’da 8 işçi 
2014’de Manisa/Soma’da 301 işçi 
2014’de Şırnak/Kemerli’de 3 işçi 
2014’de Karaman/Ermenek/Pamuklu’da 18 işçi 
2014’de Bartın/Amasra’da 2 işçi 
2016’da Siirt/Şirvan/Madenköy’de 16 işçi yaşamını yitirdi.  
1 ölümlü çok sayıda kazamız var, yazmadım. 
 * 
Türkiye Cumhuriyeti’nin en feci iş ve madencilik kazaları 2014 yılında Manisa/Soma’da 301, 1992’de Zonguldak/Kozlu’da 263 işçi yaşamını yitirdiği o facialar oldu. 

Ölümler, grizu, elektrik arızası, yangın, patlama, göçük, sıkışma, ezilme, su basması, zehirlenmeyle meydana geliyor. 
Kök sebep ise İSG önlemlerinin alınmaması, çalışana değer verilmemesi... 

Yaşadığımız büyük acıları unuttuk. Bunu da unutacağız. 
Mezarlıklar, ekmek parası uğruna, etiyle, teriyle, canıyla, kanıyla, kömür tozuyla, karasıyla yüzlercesi gibi 41 genç insanı da bağrına bastı.
Ölümler bu kadar basit olmamalı.
 
BUNDAN SONRA NE OLACAK? 

Haberin Devamı

Hiçbir şey!.. 
Daha önceki facialarda olduğu gibi, Amasra’da hayatlarını kaybeden o emekçi kardeşlerimizin yerine yüzlerce kişi iş başvurusu yapacak! 
Sensörler kapatılacak, gaz seviyesi yükseldi diyenlere de; “Bir şey olmaz, çalışmaya devam edin” denilecek... 
Ne biçim düzen bu yahu!

Yazarın Tüm Yazıları