Eğitimde istenen başarı yakalandı mı?

Sanat, kültür, spor, estetik kavramlarının, doğa ve çevrenin korunması, canlı ve cansız tüm varlıklara verilen değerin, el sanatları, imalat, bakım hizmetlerinde de nitelik aranıyorsa; doğruluk, dürüstlük, iyilik, dayanışma, yardımlaşma, ahlak, erdem, gurur, saygı, sevgi ve etik değerler aranıyorsa bunların da yolu eğitimden geçiyor. Sanat, kültür, spor, estetik kavramlarının, doğa ve çevrenin korunması, canlı ve cansız tüm varlıklara verilen değerin, el sanatları, imalat, bakım hizmetlerinde de nitelik aranıyorsa; doğruluk, dürüstlük, iyilik, dayanışma, yardımlaşma, ahlak, erdem, gurur, saygı, sevgi ve etik değerler aranıyorsa bunların da yolu eğitimden geçiyor. 

YAŞAM KALİTESİ VE EĞİTİM 

Bir toplumun yaşam kalitesi de tamamen eğitimle ilgilidir. Her işin başı sağlıktır ama onun için de iyi bir eğitim gerekiyor. 
Değerli bir yaşam için kaliteli bir eğitim anlayışına ve sistemine ihtiyaç var. Eğitimi desteklemeyen, iyi bir yöntem geliştirmeyen, gerekli olan eğitici ve öğreticileri, ustaları yetiştirmeyen, yeterli sayıda bulunduramayan, derslik, laboratuvar, bahçe, spor ve müzik salonlarını hazır edemeyen, araç gereçleri ve okulları, fiziki yapıyı tamamlayamayan, akla, demokrasi ve hukuka dayalı bir akademik öğretimi inşa edemeyen bir ülke gelişme ve kalkınmasını asla sağlayamaz. 

BİLİM YOLU 

Öğretmenler ve eğitimciler çocuklar için ışık olacak.  Akademisyenler o ışığı sonsuz bir aydınlığa dönüştürecek. Doktorlar, sağlık görevlileri nesilleri bedenen, ruhen ve sosyal yönden iyi hazırlayacak, mühendisler, mimarlar, teknik meslekler sağlıklı hayat için akıl ve bilimin aydınlığında inşa edecek, yaratıcı olacaklar. Bilimin yolundan yürüyecekler. 
* 
Aslında annelerle, babalarla; ailede başlayacak nesillerin hikayesi…  İnsani değerlerin temeli burada, aile ocağında pişmeli. 

* 
Bu sebeple ‘eğitim, eğitim, eğitim; illa da eğitim’ diyoruz. Göstermelik değil, günün gerçekleri, geleceğin ihtiyaçları ve ileri görüşlülük ile.  Bunun için de sağlam ve sağlıklı temeller üzerinde kendini geliştire geliştire tükenmez bir ışığa dönüşecek köklü ve kurumsal bir yapı gerekiyor.   
* 
Arzumuz, isteğimiz ve dileğimiz o dur ki okullarımızdan bilimin gerçeklerine dayalı, nitelikli, bilgili, aydın ve medeni insanlar yetişsin.  Başarı mı? Başarı bunların ardından kaçınılmaz olarak gelecektir. 

OKULLAR AÇILDI AMA

Okullar açıldı. İlk ve orta öğretimde 20 milyonun üzerinde öğrenci ve öğretmen ile yüzyüze eğitim başladı. Covid-19 Pandemisi gerçeğiyle, ölüm ve hastalık kaygısıyla ders zilleri çalıyor. Hayırlı olsun. 
* 
Kaliteli bir eğitim dönemi için eksiklikler tamamlandı mı?
• Sınıf, sıra, masa, kalem, akıllı tahta, projeksiyon, teknolojik öğretim araçları her okulda yeterli düzeyde mi?
• Sınıfların öğrenci sayıları azaltıldı mı?
• Salgın önlemleri alınmış bir eğitim ortamı sağlandı mı?
• Eğitim kurumlarının yeteri kadar temizlik personeli var mı?
• Sabun ve dezenfektanlar tedarik edildi mi?
• Maske… Okulların maske ihtiyacı günde milyonlarca olacak şekilde temin edildi mi?
• Okul servisleri, kantinleri, bunların çalışanları ve hizmet anlayışları istenilen seviyeye getirilebildi mi?
• Ders saatlerini kısaltmak, teneffüs sürelerini uzatmak sağlanabildi mi? Teması azaltmak için kalabalıkları da küçültmek için ders ve teneffüs sürelerini farklılaştırmak planlanabildi mi?
• Gibi, gibi, gibi…  Kısacası hazır mıyız?.. 

AŞILAR 

Peki, öğretmenlerin, memurların, temizlik görevlilerinin aşıları tam mı? Hatta okul içine giren velilerin aşıları? Bunu sağlayabilmek için sistem, etkin kontrol ve denetim yapabilecek imkana sahip mi?.. 
* 
Sağlıklı bir eğitim dönemine hazır mıyız? Hazırız ya da değiliz! Cevabını siz verin…  
* 
Şu anda velilerin ve eğitimcilerin beklentisi ders başarısı değil; öğrencilerin sağlığını korumak…Bunun için de uyarıyoruz, endişeliyiz!. 

EĞİTİMDE BAŞARI MI DEDİNİZ! 

Başarı konusuna gelince…  Gelmesek daha iyi! Zira ulusal ve uluslararası düzeyde boyumuzun ölçüsünü alıyoruz… 
* 
Öğrencilerin staj dönemleri başladı.
Son günlerde yaşları 17, 18 olan 50 civarında TMAL- Teknik Meslek Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisinin staja başlamadan önce ki sağlık durumlarını değerlendirip, muayenelerini yaptım. Bu arada da;  
• Devletimizin adı nedir, hangi yıl kuruldu, kurucusu kimdir?  
• Başkentimizin ve yönetim sistemimizin adı nedir? 
• Cumhuriyet hangi yıl ilan edildi?  
• Milli marşımızın adı nedir, kim yazdı?  
• Dini ve milli bayramlarımızın isimleri nedir? 
• Peygamberimiz Hz. Muhammed’in doğum ve ölüm yılı nedir? 
• Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum ve ölüm yılı nedir? 
• Oğuz Kağan, Atilla, Osmangazi, Fatih Sultan Mehmet kimdir? 
• Osmanlı devleti hangi yıl, nerde kuruldu, ne zaman yıkıldı?    
• Kurtuluş savaşı hangi yıl ve hangi devletlere karşı nerede yapıldı?  
• Çanakkale savaşı ne zaman ve kimlere karşı yapıldı? 
• Anıtkabir nerededir?  
• Demokrasi ve cumhuriyet nedir, bildiğiniz başka yönetim sistemi var mıdır?  
• Türkiye’nin kaç şehri ve coğrafi bölgesi var?  
• Türkiye’nin üçer tane göl, nehir, dağ ve denizinin adını söyleyin? 
• Bursa’ya sınır, komşu illerimizin adlarını söyleyin? gibi sorularla bilgi düzeylerini anlamaya çalıştım. Hay sormasaydım… Kafamı duvarlara vurasım geldi. Çok üzüldüm, anlatamam.  Sorduğum soruların çoğuna cevap alamadığımı gibi cevap vermeye çalışanlar da ancak % 10’unu yanıtladı. 
* 
Son sorum da şöyleydi; - Atatürk, cumhuriyeti kimlere emanet etti? ‘Gençler’ cevabını veren az sayıda öğrencilerimizin mahcubiyeti beni üzdü. 

FATMA HANIM BİLİYOR  

Kurumumuzun emektarı, temizlik görevlimiz ofisimde çalışırken buyur otur şuraya dedim, sohbet edeceğiz…  Gençlere sorduklarımı sıralamaya başlayınca ‘hocam ben ilkokul mezunuyum’ dedi mahcup bir şekilde. Soruların en az % 50 ‘sine doğru cevap verdi.  Durum budur dostlar, denemek size kalıyor!..