Yüzyılın 40 oyunu

NOTOS dergisi (1) her yıl büyük bir soruşturma yapar. Bu yılın konusu ‘Yüzyılın 40 Oyunu’ydu. Derginin son sayısında bu soruşturmanın sonucu yer alıyor:

Haberin Devamı

237 seçiciden 10 oyun seçmeleri istendi. Liste de bu yanıtlardan oluştu.

İlk 10 sıralaması şöyle:

*Keşanlı Ali Destanı / Haldun Taner

*Mikado’nun Çöpleri / Melih Cevdet Anday

*Lüküs Hayat / Ekrem Reşit Rey

*Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz / Aziz Nesin

*Asiye Nasıl  Kurtulur / Vasıf Öngören

*Zengin Mutfağı / Vasıf Öngören

*Oyunlarla Yaşayanlar / Oğuz Atay

*Mahmut ile Yezida / Murathan Mungan

*Yedi Kocalı Hürmüz / Sadık Şendil

40 oyunluk listede Musahipzade Celâl ile Cevat Fehmi Başkut’un olması beni sevindirdi. İkisinin de toplumsal içeriği olduğu için.

Lüküs Hayat hâlâ oynuyor, bestesi de Cemal Reşit Rey’indi.

Haldun Taner’in Keşanlı Ali Destanı’nın da bestecisi Yalçın Tura’dır. 

Diğer yazarları ve oyunlarını da dergiden okursunuz.

‘Yüzyılın 40 Oyunu’ listesi üzerine bazı notlar düşmek gereği duydum.

Haberin Devamı

Oynadığı zamanlarda ilgi görmüş, seyirci sayısı yüksek bazı adları doğrusu aradım. Seçim bir gerçeği vurguladı benim için. Orta kuşağın eksikliğini hissettim. Hatırlananların yanı sıra unutulanların bir listesini çıkardım. Belli bir kuşak onların oyunlarını anımsayacaklardır, genç kuşağın ise bunları seyrettiğini sanmıyorum.

Anımsadığım, oyunlarını seyrettiğim bazı adlar:

*Necati Cumalı

*Hidayet Sayın

*Recep Bilginer

*Refik Erduran

*Ülkü Ayvaz

*Tuncer Cücenoğlu

*Oktay Rifat

*Başar Sabuncu

*Haşmet Zeybek

*Turan Oflazoğlu

*Özen Yula

*Nezihe Araz

*Nezihe Meriç

Edebiyat dünyasından bazı adların oyunlarının da yer almasını isterdim.

Başka türlerde yazanların da oyunları var:

*Adalet Ağaoğlu

*Sevim Burak

*Necip Fazıl Kısakürek

*A. Kutsi Tecer

*Orhan Kemal

*Namık Kemal

*Sabahattin Kudret Aksal

Günümüzün seyirci profilini ortaya koyması bakımından soruşturmayı önemsedim.

* * *

SORUŞTURMALAR hakkında bilgi veren Semih Gümüş’ün yazısının başlığı:

‘Oyun okumak, nitelikli edebiyata giden yol’.

Ayşegül Yüksel, Türk Oyun Yazarlığının Son Yüz Yılı üzerine yazmış.

Dikmen Gürün, 1950lerde Oyun Yazarlığı Üstüne Tartışmalar yazısında bakın ne diyor:

“Üretken bir kuşak yetişmiştir bu yıllarda. Bu patlamaya yol açan çeşitli nedenler arasında 1961 Anayasası’nın getirdiği özgürlükler ve buna bağlı olarak açılan özel tiyatrolar ön planda öne alınır”.

Haberin Devamı

Gürün’ün anayasaya değgin değerlendirmesi sadece tiyatroyu kapsamıyor. Toplumculuğa, Marksizm’e ait birçok kitap da o dönemde dilimize çevrilmiştir.

Hiç kuşkusuz bugüne bakışta tiyatroları etkileyen televizyondan, sinemalardan da söz etmek gerekir.

Derginin ilgimi çeken yazılarından biri Şâmil Yılmaz’ın 2000’ler Sonrası Türkiye Tiyatrosundaki Yazarlık Eğilimleri başlığını taşıyor.

İyi çevirmen ve tiyatro eleştirmeni Seçkin Selvi, Semih Gümüş’ün sorularını yanıtlamış.

Saptamaları, oyun yazarları ve seyirciler için de geçerli.

Bir kaçını aldım:

*“Kitap okurunun fark edemediği ya da anlayamadığı bir sözü geri dönüp yeniden okuma şansı vardır. Tiyatroda bu olanaksızdır. O yüzden gündelik konuşma dili ve yalın biçem önemlidir.”

Haberin Devamı

*“Genç eleştirmen arkadaşlar az sayıda yayın organında yer bulabildikleri için güncel eleştiri pratiği yapamayıp fazlasıyla akademik kalıyorlar.”

* * *

TİYATRO seyircisi iseniz seçilenler üzerine düşünebilirsiniz. Seyirci olmak için de sizi donanımlı kılacak yazılar var.

 

(1) İki Aylık Edebiyat Dergisi, Şubat-Mart 2020.

Yazarın Tüm Yazıları