Hüseyin Rahmi Gürpınar evi için düşündüklerim

İhsan Yılmaz Kültürazzi’de yazmış: “Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın evi hayata dönüyor.”

Haberin Devamı

Habere hem sevindim hem de evin onarımdan sonrası için bazı önerilerde bulunmak ihtiyacını hissettim.

Çünkü evin içindeki eşya yağmalanmış. Ölümden sonra mirasçıların davranışlarının birkaç kez tanığı oldum, aile bireyleri hemen eve koşup paraya dönüştürülecek resim, kitap ne varsa satmaya kalkıyor.

Yıllar önce birkaç kez eve gitmiştim, Hüseyin Rahmi’nin müze evine. Türkçe bilmeyen bir bekçi koymuşlardı. Evdeki eşyayı bile anlatamıyordu.

Hüseyin Rahmi Gürpınar evi için düşündüklerim

Sanırım şimdi replikalarını koyacaklar.

Bu evin onarılmasında onu sevenlerin büyük çabası olduğunu meraklısı bilir.

Evi onardık, eşyanın replikalarını da yaptık. Sonrası?

Birçok ülkede sanatçı, edebiyatçı evlerini gezdim. O notları aktarmak isterdim.

Haberin Devamı

- Yazarın hayatına dair bir kitap bulunmalı.

- Yapıtları sergilenmeli.

- Orada çalışacak biri onun hakkında bilgi sahibi olmalı, gelen ziyaretçilerin sorularını yanıtlayabilmeli.

- Ziyaretçiler onun eserlerini buradan satın alabilmeli.

- Gelen ziyaretçi yazar hakkında tam bir bilgi sahibi olmalı.

- Mutlaka fotoğrafları duvarlara asılmalı, mümkünse bir albüm yapılmalı.

Yazarın yazdıkları kadar yaşamından notlar da onu tanımamızı sağlar. Ne yazık ki bizde böyle bir müze yok.

Yıllar önce Frankfurt Kitap Fuarı’nda bir sergi gezmiştim. Yanlış anımsamıyorsam Avusturyalı tanınmış yazarların çalışma masaları, el yazıları, daktiloları, kalemleri sergileniyordu. Yazarın kişiliği üzerine önemli bilgilerdi. Böyle bir sergi açmak istesek ne yapabiliriz, çok merak ediyorum doğrusu.

Gelişmeleri izleyeceğim.

Bugün birçok yazarımızın adı oturdukları evin kapısına konulan bir plaketten ibaret. Abdülhak Hamit ve Necati Cumalı iki örnek.

ANMALAR, TANITMALAR

100. yılda Cumhuriyet ve edebiyat konusunda yazılar yayımlanıyor, kitaplar hazırlanıyor.

Bu çalışmalarda edebiyattaki süreklilik göz önüne alınmalı. Cumhuriyet öncesi edebiyat/edebiyatçılar hakkında bilgi vermeden Cumhuriyet sonrası edebiyatı anlamayı olası görmüyorum.

Eski kültürün edebiyata yansıyışını saptamadan Cumhuriyet’le başlamak eksik ve yarım bir çalışmadır. Eğer bir tarih yazılacaksa o dönemin uzmanlarıyla bugünün yazarları birlikte çalışmalıdır.

Haberin Devamı

Divan edebiyatını bilmeden bugün Türk şiiri üzerine yorumlar yapmak mümkün değildir. Divan edebiyatını bilmezseniz İkinci Yeni’yi anlayamazsınız.

Batılılaşmaya eğilirken doğunun da hakkını vermek gerekir. Bütün alanlarda geçerli bir yöntemdir.

Türk Dil Kurumu neden kuruldu, Türk Tarih Kurumu’nun işlevi neydi, bunların yanıtını vermemiz gerekiyor.

Bugünün birçok yazarını değerlendirebilmek için başta Ahmet Hamdi Tanpınar olmak üzere bir ön çalışma yapmak zorunludur.

Edebiyat tarihini okursak bütüncül bir anlayışı idrak edebiliriz.

Anmalar, tanıtmalar konusunda da bir eleştirimin doğru olduğu kanısındayım.

Her belediye, her kurum belli adları anıyor, onlar için kurultaylar yapıyor. Oysa belediyelerin eşitlikçi bir anlayışı temsil etmelerini bekliyorum.

Haberin Devamı

Türk okuru sadece belli adları değil başka adları da tanımalı. O sorumluluk yazar kuruluşlarına da düşüyor.

Yazar birlikleri popüler anlayışın temsilcisi olmayacaklar, eşitlikçi bir seçimi benimseyecekler.

Bu seçimlerde siyasal gerekçelerin tek belirleyici unsur olmasına itibar edilmemeli.

Yazarın Tüm Yazıları