Belediyelerden beklediğim

Belediye başkan adaylarının çalışmalarını anlattıkları konuşmalarında benim saptadığım eksiklerden söz edeceğim.

Haberin Devamı

Belediyelerin hizmetlerini sıralamaları olağan bir tavır. Elbette o kentte, o ilçede yaşayanlar gündelik hizmetleri için ihtiyaçlarının yerine getirilmesi konusunda vaat beklerler. Evlerinin önünden geçen sokağa, caddeye kadar bu liste uzun ve meşakkatlidir.

Onlarla fazla ilgileniyor muyum? ‘Evet’ diyemeyeceğim, belki İstanbul’da yaşadığım için diğer konulara fazla ağırlık vermiyorum.

Ama AKM’nin temelinin atılışının da beni ne kadar sevindirdiğini belirtmeme gerek yok.

Büyük bir kütüphane yapılacağı haberi de İstanbul’da yaşayan herkesi ilgilendirir.

Ne var ki şimdi çalıştığımız kütüphanelerin de sorunlarının hale yola konulmasını bekliyorum.

Bütün kütüphanelerin alana ihtiyacı var, artık binalarına sığmıyorlar. Merkezi yerde olanların genişleyecek alanı yok, onlara yeni alanlar bulunabilir mi?

Haberin Devamı

İki kütüphaneyi her zaman düşünürüm: biri Beyazıt Devlet Kütüphanesi, diğeri Atatürk Kütüphanesi.

Okul kütüphanelerinin de işlevini bir kez daha anımsatmak isterim. Okullarda çalışabilecekleri bir kütüphane her zaman olmadığından öğrenciler genel kütüphanelerde ders çalışıyorlar.

Semt kütüphanelerinin çoğalması bu gereksinimi karşılayacak düzeye gelmeli, belediyeler bunları sağlamalı.

Kütüphanelerin 24 saat açık kalması, okur sayısını da arttıracaktır.

Belediyeler yurtdışında olduğu gibi küçük ölçekte mahalle kütüphaneleri kurmalıdırlar.

Her zaman yinelediğim bir önerimi tekrarlamalıyım.

Büyük konut sitelerine kütüphane binası şartı konulmalı.

Kütüphane konusunda bir olay da kitap sponsorlarının azlığıdır. Sanatın her dalına yardım yapanlar, gösteriş olmadığı için kitap alımı konusunda yardımcı olmuyorlar. 

BELEDİYELERİN etkinlikleri arasında yerel müzeler de önem taşıyor.

Büyük şehir ölçeğinde yapılacağı gibi semt ve ilçe bağlamında da olabilir. Oranın tanınması, özelliğinin öne çıkarılması semt sakinleri kadar orayı gezenler için de öğretici bir kimlik taşır.

Örnek mi? İstanbul’un her semtinin kendine özgü bir yanı vardır. Küçük müzeler semtin canlandırılmasını sağlarlar.

O semtin, o şehirdeki yeri ortaya çıkar.

Haberin Devamı

İstanbul’da tarihi yarımadaya daha fazla önem verilmelidir.

Müzelerin kataloglarının yanı sıra semtin tarihi, önemli kişileri, dünü, bugünü üzerine kitaplar yayınlanmalıdır.

Gülhane Parkı’nın girişindeki Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi’nin daha faal bir duruma getirilmesi için belediyenin de katkısını bekliyorum.

Bâbıâli yokuşunun tarihi canlandırılmalı, sadece yiyecek-içecek dükkânlarına terk edilmemelidir.

Belediyelerin yayınları kalıcı bir faaliyettir. Sadece geçici etkinlikler, anma günleri ile yetinmek, kitaba dönüştürülmediği sürece göstermelik bir çalışmadan öteye geçemiyor.

Belediyelerin önce yönettikleri şehrin tarihini hazırlamalarını bekliyorum.

Haberin Devamı

Bir şehri şehir yapan, orayı yazan, orada yaşayanlardır. Tarihinde onların da yaptıkları, biyografileri kitaplaştırılmalıdır.

Bir zamanlar bir örnek kitap almıştım Almanya’dan, Frankfurt’ta yaşayan yazarlar, Frankfurt’u yazanlar, uğrayanlar anlatılmıştı. O kitaba benzer bir kitap yapıldı ama bütün bu özelliği kapsamıyordu.

Bazı belediyeler kitaplara önem veriyor, kendi kentlerini, semtlerini konu alan eserleri yayınlıyorlar.

Hiç kuşkusuz bu konuda valiler ile belediye başkanları bir işbirliği içinde olmalı.

Hatta o kentin müziği bile CD’lere geçmeli.

Her yerin şarkıları, türküleri bir zevk ve yaşama biçimini yansıtır, bu da yapılmalıdır.

YAŞADIĞIMIZ yeri güzelleştirelim, tanıyalım, tanıtalım.

 

Yazarın Tüm Yazıları