Yeni nesil şefler yeni bir lezzet yolculuğuna çıktılar

FARKINDA MISINIZ, Urla giderek Fransa’nın Lyon’u, İspanya’nın San Sebastian’ı oluyor. Çok başarılı bulduğum genç şefler, Urla’da kendi restoranlarını açmaya başladı.

Haberin Devamı

 


Yıllardır bu konuyu işliyorum.
Türkiye’nin lezzet yolculuklarını daha iyi anlatması gerektiğini savunuyorum.
Ama bunun için iyi bir senaryoya, uzun vadeli stratejiye ihtiyaç vardı.
Galiba bu hikaye yazılmaya başlandı.
Osman Sezener Türkiye’de en çok beğendiğim şeflerden biri... Urla’nın bu kadar çok konuşulmasında onun da büyük payı var.
Od Urla açıldığı ilk günden bu yana dikkat çekti.
Ve ben yine altını çizerek yazıyorum.
Bundan böyle yerellik, doğallık çok daha önem kazanacak.
Yeni pişirme yöntemleri denenecek.
Şefler lokal olanla evrenseli birleştirecek.
Bizler de lezzet sörfü yapmaya devam edeceğiz.
Osman Od Urla’da hem kendi sanatını ortaya koyuyor, hem de bu mesleğe gönül vermiş gençlerin yetişmesine yardımcı oluyor.
Od’a her gittiğimde o gençleri izliyorum.
Geçen gece yine beğendiğim şeflerden Cihan Kıpçak misafir olarak gelmişti.
O koşuşturmacayı biraz izledim.
Arı gibi çalışan o kadroyu takip ettim.
Ve Türkiye’nin geleceği için ne kadar çok umutlu olmam gerektiğini bir kez daha düşündüm.
Osman pandemi sürecinde hoşuma giden bir dizi etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Şef ve restoran dostlarını buluşturdu.
İlk önce Neolokal’in şefi Maksut Aşkar’ı ağırladılar. Sonrasında İzmir’den Arpege Patisserie’den Metin Saruhanlı, Mustafa Otar ve şarap uzmanı Levon Bağış vardı.
En son olarak Oscar törenlerinde yemek pişirmiş Cihan Kıpçak Od Urla’ya geldi. Bir sonraki hafta da 84 yıllık Antalya 7 Mehmet’in üçüncü kuşak temsilcisi şef Mehmet Akdağ geliyor.
Ne kadar güzel...
Osman İstanbul’a gidip yemek yapıyor, arkadaşları ona gelip misafir oluyorlar.
Ben bu ahengi, genç şefler arasındaki dayanışmayı gerçekten çok önemsiyorum.

Haberin Devamı

Yeni nesil şefler yeni bir lezzet yolculuğuna çıktılar

 
Anadolu’yu anlatan
yeni menü yapsınlar

DEDİM ya...
Yerellik, doğallık öne çıkacak diye...
Bir şey daha iddia ediyorum.
Bu şefler Türk mutfağını da dünyaya tanıtacaklar.
Bu kadar lezzetin içinde hala Türk mutfağının yeterince tanınmıyor olmasına çok üzülüyorum.
İtalyanlar, İspanyollar gastronomide büyük sıçrama yaparken Türkiye’nin bunu anlatamaması olacak şey değil.
Genç şeflerden bunu bekliyorum.
Oturup tartışsınlar, bir araya gelip yemekler yapsınlar.
Ve Türkiye’yi, Türk mutfağını, Anadolu’nun lezzetlerini anlatan yeni menü yapsınlar.
Ve bunu da İzmir’den, Urla’dan, Ege’nin kıyılarından yapsınlar.
O şefler İzmir’e gelip yemekler yapıyorlar.
Şimdi bunun için buluşsunlar.
Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası buna öncülük etsin.

Haberin Devamı

 
Egeliler için tropikal
meyve yeni bir fırsat

MUSTAFA Ezici, yıllarca zeytincilik yaptıktan sonra kafayı tropikal meyvelere taktı. Ve sonunda Türkiye’nin gündemine bu ürünleri sokmayı başardı.
Antalya’nın Alanya ilçesinin tropikal iklime sahip olması nedeniyle tropikal meyve ağaçları adeta kazanç kapısına dönüştü. Bunda Mustafa’nın rolü büyüktür. Çünkü hiç durmadan anlatıyor. Televizyonlara çıkıp röportajlarla bu alanda büyük açıklar olduğunu söylüyor. Bu alternatif ürünleri Türk üreticisinin bir fırsata dönüştürmesi gerektiğini anlatıyor.
Çoğunluğu Türkiye’de ilk kez olmak üzere 24 çeşit tropik meyve yetişen ilçede çarkıfelek, diğer adıyla passiflora meyvesinin de üretimine başlandı.
Daha da önemlisi bu ürünler sadece Antalya bölgesinde yetişmiyor.
Egeli üreticilerin bence bu ürünleri de yetiştirmesi gerekir.

Haberin Devamı

Yeni nesil şefler yeni bir lezzet yolculuğuna çıktılar

 
Ege kıyıları için çok uygun

MUSTAFA Ezici 150 dönümde çarkı felek meyvesi yetiştiriyor.
Ezici şöyle konuşuyor.
“Marketlerde passiflora kilogramı yaklaşık 50 TL olarak satılıyor. Bir dönüme yaklaşık 400 adet fidan dikilebiliyor. 8-9 ayda meyve veriyor. Bir dönümde yaklaşık 100-150 bin lira minimum para kazandırıyor. İhracatı mümkün, passifloranın Türkiye’ye komşu olan ve 3 saat uçuş mesafesinde 80 ülkeye ihracatı mümkün. Avrupa’ya ihracatta kilogramı 4-5 Euro civarında ve iç piyasada da çok ciddi alım olacak. Bu meyve muz, mandalina, portakal üretimini geçecek. Türkiye’nin kalıcı meyvesi olacak.”
Mustafa şimdi bu ürünlerin Ege’nin kıyılarına yayılması için uğraşır. Ben de destekliyorum. Çünkü katma değerli bir ürün...
Passion fruit yani çarkıfelek deniz seviyesinden 1500 rakıma kadar ve eksi 3 dereceye kadar yetişebiliyor. Arazisi olan çiftçiler hasılat paylaşımlı ortak ekim yapabiliyor.
Bence iyi bir fırsat...

Haberin Devamı

Yeni nesil şefler yeni bir lezzet yolculuğuna çıktılar

Yazarın Tüm Yazıları