Reformlar için önümüzde zaman var

Bazen tekrar oluyor ama ne yapalım yazmamız lazım.

Haberin Devamı

 
Ben Türk insanının sağduyusuna hep inanmışımdır. Bölgeler arası kültür, yaşam farklılıklarımız olabilir. Bir Egeliyle, bir iç Anadolu’nun sevdikleri, dinledikleri, yedikleri, içtikleri farklılıklar gösterebilir.
Hatta tepkileri, alışkanlıkları da farklı olabilir.
Ama bütün kalbimle söylüyorum.
Konu Türkiye’nin geleceği olduğunda bütün yürekler tek atar.
O yüzden Türk insanını, Anadolu’yu farklı yapan da budur.
Çok kültürlü, çok renkli, çok farklı olması Türkiye’yi güçlü yapıyor.
Ve her seçimde Türk insanı kendi hissettirdiklerini sandığa yansıtır.
Bakın geçmişe, hep öyle olmuştur. Tabii şunu da unutmamak gerekir.
Bizim insanımız aslında siyasetçilerin hep önündedir. Politikacıların gündemi farklı olabilir. Aslında bütün dünyada böyledir.
Ama insanımız inisiyatifi alır ve gündemi değiştirir.
31 Mart seçimlerinde de öyle olmuştur.
Ben sonuçlara baktığımda bunu görüyorum.
Cumhur İttifakı’na yüzde 52 destek vererek hükümetin arkasında durmuştur.
Seçimsiz 4 yılı iyi değerlendirmesini, reformları yapmasını istemiştir.
Yani kaybettirmemiştir.
Millet İttifakı’na özellikle büyükşehirlerde destek vermiş, “Sizi de bir görelim” demiştir.
Tekrarlıyorum.
Bizim insanımız bazen siyasetçinin önündedir.
Her zaman konuşuyoruz.
Türk siyasetinin nefes alması, yeni yüzler kazanması gerekir.
Bu da siyasi partiler yasasının yenilenmesiyle olur.
Daha güçlü bir demokrasi için bunu yapmalıyız.
Tabandan yukarıya bir teşkilatlanma gerekiyor.
Bu yazdıklarım her parti için geçerli...
Türkiye’nin önünde bir seçim takvimi yok.
Bütün bunları yapacak yeterli zamanı da var.

 

Haberin Devamı

Önemli olan demokrasi mücadelesi

Seçimin kazananları oluyor, kaybedenleri oluyor. Kazananların sevinmesi, kaybedenlerin üzülmesi normal... Önemli olan demokrasi mücadelesidir, önemli olan Türkiye’nin kazanmasıdır. Ben böyle bakıyorum. O yüzden bana gelen, bana soran herkese aynı şeyi söylüyorum. Siyasete girin, siyaset yapın. Ama bunu yaparken ilkelerinizle, prensiplerinizle yapın. Ve kazanmak, yenilmek ilişkisiyle değil; topluma bir şeyler vermeyi öne çıkararak bunu yapın. Göreceksiniz, demokrasi mücadelesinde kaybeden yoktur.

 

Haberin Devamı

Bu helva nasıl yapılır?

Birçok yerde başkanlar değişti.
“Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var” derler.
Her başkan elbette kendi kadrolarıyla çalışmak isteyecektir.
Ama ben son dönemde Fenerbahçe örneğini veriyorum.
Fenerbahçe çok büyük bir kulüp, büyük bir camia...
Sezon başında köklü değişikliklere gitti; eminim başka bir oyuncu ve teknik kadroyla farklı bir sonuç da çıkardı.
Önemli olan bu değişimi tasarlarken yeni yönetimin prensipleri, ilkeleri... Ve bunlarda en ufak yanlış, eksik görmüyorum. Bugün Türk kulüplerinin yapması gereken öze dönüştür, altyapıya önem vermektir, fabrika ayarlarına geri dönmektir. İşte bunu yaparken gerçekten süreçleri iyi yönetmek gerekiyor. Yeni başkanları da bu süreçler bekliyor. Yepyeni kadrolar kurmak haklarıdır, kendi inisiyatifleridir. Ancak devam eden işler, hizmetler vardır. Her oturan eski kadro değildir, her çalışan eski başkanın adamı değildir. İşini iyi yapanlar vardır, eksik yapanlar vardır. Ve dediğim gibi bir de yeni planlanan kadrolar vardır. Harman yapmak başkanların becerilerine kalmıştır. Bakalım nasıl helva olacaktır.

 

Haberin Devamı

Dikkatler Muğla’daydı

Muğla’da büyük bir mücadele vardı. Ben de sonuçları merakla bekliyordum. Osman Gürün beşinci kez başkan seçildi. Asıl çıkışı Behçet Saatcı yaptı. Bir bağımsız aday olarak sınırları zorladı. Sonuçlar Mehmet Kocadon için ise bir hayal kırıklığıydı. Osman Gürün’e başarılar dilerim. Gürün; bölgede sevilen bir siyasetçidir. 99’dan bu yana görev yapıyor olması da bunun bir kanıtı.
Ama şunu da söylemem gerekir. Behçet Saatci ve Mehmet Kocadon da renkli siyasetçilerdi. Fethiye’ye, Bodrum’a ne zaman gitsem; halkın olumlu tepkilerini her zaman görmüşümdür. İkisi de iddialı insanlardır; siyasetin bir başka kulvarında onları göreceğimizden eminim.

Yazarın Tüm Yazıları