Gençler bu konuları konuşuyor

AVRUPA siyasetinde ilginç gelişmeler oluyor.

Haberin Devamı



Örneğin İtalya’da, örneğin İngiltere’de...
İtalya Başbakanı Mario Draghi, kritik bir zamanda ve yeni bir belirsizlik dönemine işaret eden bir dönemde istifa etti. Koalisyon müttefikleri güven oylamasını boykot edince Draghi de böyle bir karar aldı. Cumhurbaşkanı önce istifasını kabul etmedi, göreve devam etmesini istedi. Ama gelişmeler istendiği gibi olmayınca Draghi yeniden istifa yoluna gitti.
İtalyan basını “Hükümetin sonu” başlıklarını atmışlar.
Bu dakikadan sonra seçimden başka bir seçenek zor gözüküyor.
İngiltere’de ise Başbakan Boris Johnson, çarşamba günü Avam Kamarası’nda bir konuşma yaptı.
Zor durumdaki İngiliz başbakanı başarılarını savundu ve Birleşik Krallık hükümetinin başındaki kişi olarak dönemini “büyük ölçüde başarılmış bir görev” olarak nitelendirdi.
Avam Kamarası’nda ayakta alkışlayanlar da vardı, protesto edenler de...
Niye bu gelişmeleri yazıyorum.
Sadece İngiltere ve İtalya değil; birçok ülkede benzer durumlar yaşanıyor.
Demokrasilerde bunlar olur.
Yeniden seçimler yapılır, sandıktan çıkanlar hükümetleri kurar, çarklar çalışmaya devam eder.
Ama bir gerçek var.
O da dünyanın değişmekte olduğu; özellikle de pandemiyle birlikte iş yapma biçimlerinin, algıların epeyce değiştiği yönünde...
Bazen siyaset bu gelişmelerin gerisinde kalabiliyor.
İç dinamikler siyasetin başka konuları konuşmasına engel oluyor.
Y, Z, kristal diye etiketlediğimiz kuşaklar ya; işte onlarla biraz vakit geçirince gündemlerinin çok farklı olduğunu görüyorum.
Örneğin çevre ve doğaya duyarlı bir anlayışları var.
İklim değişikliğini önemsiyorlar.
Dönüştürülebilir, sürdürülebilir ürünleri kullanmak istiyorlar.
Sadeliği daha şık ve zevkli buluyorlar.
Demokrasiyi bir araç gibi değil; işlenmesi gereken bir cevher gibi görüyorlar.
Daha esnekler, daha hoşgörülüler, daha duyarlılar...
Ve ben bütün bu ayrıntıları çok önemsiyorum.
Ve daha da önemlisi dünya siyaseti kendi içinde krizleri yönetmeye çalışırken gündemlerinde bu maddelerin olmadığını görüyorum.
Bence Türkiye bu konuları konuşmalı.
Çünkü gençleri konuşuyor.

Haberin Devamı


Herkes önlemini kendisi alsın

Haberin Devamı

BİRKAÇ aydır takılmayan maskeler geri geldi.
Ben toplu yerlere girerken takmaya başladım.
Çünkü son günlerde çok sayıda pozitif vaka duymaya başladım.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca vaka sayısının 40 katına çıktığını, hastaneye yatış oranında üç kat arttığını söyledi.
Yaz ayları böyleyse; sonbaharda, kışta daha da artacak demek ki...
Evlere kapanma söz konusu olmadığına göre kapalı alanlarda, toplu taşıma araçlarında maske takma zorunluluğu yeniden getirilebilir.
Bu vaka sayısını düşürebilir diye düşünüyorum.
Devlet böyle bir uygulama yapmasa da; herkes kendi tedbirini almaya başlasın.
Çünkü yaz sonrası bizi zor bir dönem bekliyor.


Terra Madre’yi önemsiyorum

Haberin Devamı

TERRA Madre 2 – 9 Eylül tarihlerinde İzmir’de olacak.
Başkan Tunç Soyer bugün fuarla ilgili detayları anlatacak.
Ben de merakla bekliyorum.
Gastronomi giderek yükselen bir konu...
İzmir’in de bu alanda çok şansı var.
Biliyorum lezzetlerimiz güzel, yemeklerimiz harika, doğamız müthiş ama bunları anlatabilmek için yeni yollara ihtiyacımız var.
Ben festivalleri önemsiyorum.
Ama bunlar lokal olaylar...
Türkiye’nin artık lezzetlerini bütün dünyaya anlatması gerekir.
İtalya, İspanya son 40 yıldır bunu yapıyor.
Fransa’yı anlatmayayım.
Dünya gastronomisinin merkezi Fransa’dır.
Yeni pişirme yöntemleri, yeni menüler bugüne kadar hep Fransa’dan çıktı.
Ama öne çıkan ülkeler de var.
Danimarka örneğin...
Son dönemde iyi şefler çıkıyor, iyi restoranlardan söz ediliyor.
Ben bazılarına gittim ve çok iyi buldum.
Türkiye’nin yerel lezzetlerini düşünecek olursak yeni bir öykü yazma sırasının Türkiye’de olduğunu söyleyebilirim.
Genç ve yetenekli şeflerimiz var, yenileri de yetişiyor.
Hepsine çok güveniyorum.
O yüzden Terra Madre gibi uluslararası organizasyonlar bizler için önemli.
Sahip çıkalım, bunun farkına varalım, gündemde tutalım.
Ve yenilerini yapalım.

Haberin Devamı


Baharlar benim favorim

BUGÜNE kadar idare ettik.
Yani 2 Temmuz’a kadar havalar fena gitmedi.
Bugünden itibaren sıcaklar başlıyor.
Birkaç hafta gündüzleri çok sıcak ve nemli; geceleri yine sıcak olacak.
Klima sevmeyen benim gibiler için kabus gibi geçecek günler...
Ya çocukluğumda bu sıcaklar bana dokunmuyordu, ya da iklim değişikliği bizim eve, çalıştığımız ofislere kadar geldi.
Artık klimasız bir hayat olmuyor.
O yüzden ben baharları seviyorum.
İlkbahar da, sonbahar da benim favorim...

Yazarın Tüm Yazıları