Çocuklar evdeyse sorumlusu biziz

BİR iki haftadır oğlum Atlas, okulunu, arkadaşlarını çok özlediğini söylüyordu.

Haberin Devamı

Yaz boyunca arkadaşlarıyla buluşturmaya, onları bir araya getirmeye çalıştık.
Bu arada her gün sabah 09.00’da Çeşme Yıldızburnu’ndaki Arkas Yelken Kulübü’ne gitti.
Okuldaki arkadaşları kadar olmasa da; oradaki sınıfı da ona çok iyi geldi.
İlköğretim çocuklarının online eğitim almaları gerçekten zor.
Benim bile 15-20 dakikadan sonra konsantrasyonum bozuluyorsa o çocukların 8 saat bilgisayar başında kalmalarını beklemek çok kolay değil.
Yine ben okullarımızın, öğretmenlerimizin bu döneme hazırlıklı girdiklerini düşünüyorum.
Atlas’tan izliyorum.
Öğretmenleri öğrencilerinin ilgisini çekecek yöntemler, metotlar uygulayarak onları motive etmeye çalışıyor.
Ama her zaman söylüyorum.
Ne kadar çaba gösterirlerse göstersinler; birlikte ders yapmak kadar motive eden, çocukların ruhsal gelişimini geliştiren başka bir şey yok.
Ve yine bilin ki;
Çocuklarımız online eğitime başlamaları ve 21 Eylül’de büyük ihtimal hibrit bir modelle devam edeceklerse bunun en büyük sorumlusu bizleriz...
Yani büyükler...
Çünkü yeni normal denmesine rağmen yine bildiğimizi okuduk, maske takmadık aksesuvar gibi kullandık, mesafeleri önemsemedik.
Sonuç budur.
Rakamlar iyiye gitmediğimizi gösteriyor.
Bütün dünyada benzer bir durum var diye düşünebiliriz ancak biz daha iyi olabilirdik.
En azından sonbaharla birlikte daha dikkatli olalım.

Haberin Devamı


Devlet okullarda
üzerine düşeni yaptı

BİRKAÇ gün üst üste yazdım.
Sosyal medyada “Okullar indirim yapsın” diye bir kampanya başlatıldı.
Öyle küçük indirimlerle mutlu olan da yoktu.
“Yüzde 50’ler, 60’lar” diyen de vardı, “Okullar fiziki olarak başlarsa ödeme yapalım” diyenler de...
Herhalde bütçe diye bir şeyden haberleri yoktu.
O yazılarımda devletin bir şey yapabileceğini yazmıştık.
Devlet üzerine düşeni yaptı; KDV’yi 8’den 1’e indirdi.
Şimdi bu indirimi okullar velilere yansıtabilir.
İmkanı olan, bütçeleri elveren okullar biraz üzerinde de yapabilir.
Ama bu oran öyle düşünüldüğü gibi olmayabilir.
Veliler, aileler şunu hiç unutmasın.
İyi okulların eğitim kadrosuna verdikleri paralar ortalamanın çok üzerinde ve online da olsa, yüz yüze de olsa bu giderler çok fazla değişmiyor.

Haberin Devamı


Yetki kimdeyse şu
gürültüye son versin

ŞU gürültü meselesini radikal çözümlerle masaya yatırmak gerekiyor. Ben konuyu işledikçe inanın Türkiye’nin her yerinden mesajlar gelmeye başladı. Sorun aynı...
Müziğin artık gürültüye dönüşmesi...
Bazı yerlerde yetki çevre il müdürlüklerinde, bazı yerlerde ise belediyelerde...
Böyle olunca bir yetki karmaşası da var.
Herkes topu diğer kuruma atıyor.
Ben bir vatandaş olarak yazıyorum.
Yetki kimdeyse lütfen görevini yapsın.
Ve denetimleri sıklaştırsın.
“Bu sene pandemi vardı, iki ay esnaf iş yapsın” demeden; duruma bir çekidüzen versin.
Kimse esnaf para kazanmasın, eğlence sıfırlansın filan demiyor.
Herkes biraz saygı bekliyor.
Gecenin bir vaktinde uyuyamayan, kitap okuyamayan, film izleyemeyen, hatta konuşamayan bizleri de biraz düşünsünler.
Bu böyle gidemez.

Haberin Devamı


Bu inat niye

14 vakada okulları kapattık, 1500 vakada düğün halayına izin veremeyiz.
Bu net...
Ama hala düğünler, dernekler buluşuyor, toplanıyor.
Mesafeye uyuluyorsa sorun yok, herkes maske takıyorsa sorun yok.
Ama uyulmuyor, takılmıyor.
Ve sonra çocuklarımız okula gidemiyor, hepimiz sosyal hayatımızdan uzak kalıyoruz.
Bu inat niye, anlamakta zorlanıyorum.


Bizde şikayet ayıp sayılıyor

GERÇEKTEN de böyle...
Gecenin yarısında düğün havası çalacaksın ayıp olmuyor; ilgili kurumu arayıp durumu bildirince ayıp oluyor.
Bir toplumun gelişmişliği sivil toplumla olur, kimse unutmasın.
Devlet kuralları koyuyor.
Herkesin, her işletmenin başına bir polis koyamaz.
Sivil inisiyatif bunu denetleyecek, aykırı bir şey varsa şikayet edecek, bilgi verecek.
Bunda ayıplanacak hiçbir şey yok.

Yazarın Tüm Yazıları