Bozcaada’da halka soralım Çeşme’yi de unutmayalım

Haberin Devamı

“ “Bozcaada Betonada olmasın” diyenler mesajlarını iletmiş olmalılar ki; Şehircilik Bakanı Güllüce “Bozcaadalılara soralım” demiş. Soralım; ama Çeşmelileri de unutmayalım. ”

Bir süredir Bozcaadalılar, Bozcaada sevdalıları ayakta... Biliyorsunuz; yeni imar planı değişikliğiyle bu sevimli yer “Betonada” haline gelebilir. Dolayısıyla ada sakinleri, yazlarını burada geçirenler, hayata mola vermek için Bozcaada’yı tercih edenler bu değişikliğe engel olmak için büyük bir kampanya yürütüyorlar. Bu protestolar ses getirmiş olmalı ki; hükümetten de sağduyulu mesajlar gelmeye başladı. Örneğin Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, “Bölgede yaşayanlara planı onaylayıp onaylamadıklarını soralım. İtirazları değerlendirelim ve Belediye Başkanı yeni plan yapsın” dedi. Bence olumlu bir adım... Madem demokrasi diyoruz; madem başımız sıkıştığında en kestirme yol halka sormak diyoruz. O zaman Bozcaadalıların önüne sandık gelir; planı isteyip istemedikleri sorulur. Çıkan sonuçlara da herkes razı gösterir. Aslında benzer bir referandumu Çeşme’de yapmak gerekir. Hatırlayın; TOKİ’nin en fazla tartışılan projelerinden biri Çeşme’de olacak. Her ne kadar TOKİ yetkilileri, “Mimari proje Çeşme’nin kimliğine uygun olacak” deseler de, kötü örnekler hepimiz gözümüzün önüne geliyor. Kuşadası örneğin... Söyler misiniz; turizmin başladığı Kuşadası’nı bugün tanıyan var mı? Size göre Kuşadası bir tatil beldesi mi, yoksa bir şehir görüntüsünde mi artık? Listeyi uzatabilirim. Bozcaada gibi yerlerin bir koruma stratejisi içinde değerlendirilmesi en doğrusu aslında... Ama bugünün siyaseti her şeyi bir yerden çekiştireceği için yine biz en kestirme yola bakalım. Halka gidelim ve soralım. Ama Çeşme’yi de unutmayalım. Soralım Çeşmelilere “TOKİ’yi istiyor musunuz, istemiyor musunuz” diye..

Gerçekten demokrat olabilmek

Haberin Devamı

“Barış...” diyenlerin gerçekten barış istemesi gerekir. “Demokrasi...” diyenlerin gerçekten demokrat olması gerekir.

“Kardeşlik...” diyenlerin gerçekten geçmişi unutmamaları gerekir. Yoksa bütün bu sözler havada kalır. Bu oynanan tehlikeli oyununun geçmişteki diğerleri gibi bozulacağından hiç şüphem yok. Çünkü ben Türkiye’nin sağduyusuna her zaman inanıyorum, en kritik süreçlerde bu hep ortaya çıkar ve provokatörler açıkta kalır. Yine kalacaklar... Yalnız şunu bilmeleri gerekir. Ege Bölgesi’nde de bazı olaylar birkaç gürdür yaşanıyor. Polis kayıtlarında ve bilgilerinde yaşları 13 – 15 arasındaki gençlerin kullanıldığı görülüyor. Çocuklara, gençlere taş attırıp, eylem yaptırıp kendilerini gizlediklerini zannediyorlarsa yanılıyorlar. Bu toplum o gençleri her zaman affeder, bağrına basar ama arkadakileri hiçbir zaman unutmaz.

Haberin Devamı

Son 4 yılda dünya değişti

2010 yılında bir konuşma yapmış olsaydınız; 2015’in dünyadaki fotoğrafını, görüntülerini yorumlamaya daha doğrusu geleceği okumaya kalksaydınız... Herhalde bugün yaşananları hayal bile edemezdiniz. Düşünün daha Arap baharı başlamamıştı. Tunus’ta, Mısır’da, Libya’da liderler değişmemişti. Suriye’de iç savaş başlamamış; fiili olarak Suriye üçe bölünmemişti. Irak’ı Amerikan askerleri henüz terketmemişti, toprak bütünlüğü bozulmamıştı. Ve İŞİD diye bir terör örgütü yoktu. Çok değil; hepsi dört yıl içinde oldu. Ve senaryoların çoğu değişti. Ama bakıyorum; bizde siyasetin söylemi değişmedi, değişmiyor. En kritik günlerde bile iktidar muhalefeti, muhalefet iktidarı eleştirmekten kaçınmıyor. Son 10 yılın siyaset dili ve üslubu ne yazık ki hepimizi darmadağın ediyor.

Yazarın Tüm Yazıları