Bir Urla Horozu Berlin’i uyandırır mı?

SANATÇI Fazıl Say, harika bir Urla paylaşımı yaptı. Bir İzmir tutkunu olarak ve son dönemde Urla’ya, yarımadaya daha fazla ilgi duyan biri olarak bu paylaşımı kendi arşivime not ettim.

Haberin Devamı


Ne diyor Fazıl Say;
“Sevgili dostlar, sevgili Berlin’deki dostlar...
Berlin’de 4 yıl yaşamış biri olarak yazıyorum yazımı. (1991-1995)
Yani kısmen o çok meşhur kelimeyi izninizle -hatta Schöneberg’lilikten gayet hak ederek- ben de kullanabilirim, Berlinliyim” (İch bin ein Berliner)
Cuma, cumartesi Berlin’deyim.
Şimdi konuya girelim;
Yazımın başlığı ‘Bir Urla Horozu Berlin’i uyandırır mı?’ 2 yıl öncesine gidelim. Salgının ilk başladığı aylar, ilk karantina günleri, ilk tam kapanmalar...
Eşimle iki ay kadar bir süre, Urla’daki küçük evimizde kalmıştık. Hayatımda ilk kez konsersiz, turnesiz, yolculuksuz, stressiz bir dönem başlamıştı.
Tüm zaman benimdi. İlk kez uzun tatil olmuştu.
Urla bahar aylarında eşsiz güzeldi.
Gel gör ki, yan komşunun bir horozu vardı. Tamamen şuursuz saatlerde ötüyordu. Hava aydınlanmadan... 03.45, 04.15 filan...
Ve öyle bir gürültü koparıyordu ki, her seferinde uyanıyordum.
Üstelik kendine has bir horozdu, ötüşünün ilginç bir ritmi, özgün melodisi vardı.
Sabah o saatlerde uyanan biriydim artık. Ve benim dışımda herkes 5-6 saat sonra uyanıyordu.
İnsan ne yapar saatlerce?
Mesela bir keman konçertosu besteler!
Urla...
Sessiz sabahlar...
Tan vakti, şafak vakti, güneşin doğuşu, Urla’da bomboş sokaklar, ıssız sahil, yağmur damlaları, ıssız gökyüzü, yalnız toprak, yalnız ay...
Ve hep farklı armonilerle doğuşunu seyrettiğim o yalnız güneş...
Her sabah farklı renklerde ve ahenkte...
Dünya pandemide, doğa dinleniyor, doğa nefes alıyor.
Ege, sessiz ve şiirsel...
Dokusu ve kokusu ile yaşıyor.
İnsanın aklına bu renk dünyası ne müzikler sürükler değil mi?
Sağolasın horoz...
İşte 6-7 Mayıs’ta Berlin’in tarihi Konzerthaus salonunda seslendirilecek olan ikinci keman konçertomu besteledim. Dünyada ilk seslendirilişi Berlin’de bu hafta.
Adı; ‘Karantina günlerinde bahar sabahları.’
4 bölümlü 25 dakikalık bir eser. Konusunu anlattım.
Horoza da teşekkürler ve saygılarla.
Ünlü kemancı Friedemann Eichhorn, şef çok değerli üstat Christoph Eschenbach. Konzerthaus Orkestrası...
Bu bestelediğim ikinci keman konçertosu. İlk konçerto 1001 gece, 2007’de idi.
Çalmaya değilse bile dinlemeye tabii ki geliyoruz.
Bir horoz nelere kadir.
Buluşmak üzere...”
Müthiş bir yazı olmuş Fazıl Say...
Ve işte benim İzmirimi, Ege’yi, Urla’yı anlatan müthiş bir hikaye...

Haberin Devamı


Bu ilgiyi iyi yönetmek lazım

Haberin Devamı

SİZLER de fark ediyorsunuzdur.
Son yıllarda Ege’ye büyük bir ilgi var.
Çanakkale’den Antalya’ya kadar uzanan bu geniş coğrafyadaki büyümeyi herkes görüyor.
Tabii bu ilgiyi yönetmek de gerekir.
Yani şunu söylüyorum.
Nüfusu artan, daha çok hizmet bekleyen kıyı belediyelerin bütçeleri bunu karşılamaya yetmiyor.
Mutlaka ve yeniden bu meseleye bakmak gerekir.
Hem bütçe, hem yönetimsel olarak turistik beldelerle ilgili yasal düzenlemeler gerekiyor.
Buraları ancak böyle koruyabiliriz.

 

Alaçatı’yı da bozmayalım

İMAR yönetmelikleri konusunda belediyelerin katı olmaları gerekir. Yunan adaları gibi...
Herhangi bir adaya gittiğinizde farklı bir mimari, farklı bir renk görebiliyor musunuz?
Göremezsiniz...
Bizde ise her renk bulmak mümkün, mimari hiç söylemiyorum.
Bana göre Türkiye’nin en iyi örneklerinden biri Alaçatı’dır.
Alaçatı en iyi korunan yerlerden biri...
Yeni yapılar bile eskiye göre yapıldığı için Alaçatı’nın ayrı bir yeri var.
Ama o Alaçatı bile bozulmuş.
Bazı renkler Alaçatı’ya hiç uymamış, bütün ahengi bozmuş.
Ben Çeşme Belediyesi’nin yerinde olsam gider o yapıları uyarırım.
Ve Alaçatı’yı bozan hiçbir renge, yapıya izin vermem.

Haberin Devamı


Dışarıya taşmayan müzik olsun

GECE 12.00’den sonra müzik yasağı devam ediyor. Belki pandeminin geldiği son duruma göre yeniden değerlendirilir. Ama samimi olarak söylemeliyim ki...
Yasak biraz gevşerse bazı yerler müziği yine abartacak şekilde yükseltecek.
Bizim maalesef ayarımız yok.
Eğlence ile dinlenceyi bir türlü dengeleyemiyoruz.
Oysa dünyada o kadar iyi örnekler var ki...
İbiza, Mikanos, Barselona en iyileri...
Kimse kimseyi rahatsız etmez, eğlenmek isteyen için de, dinlenmek isteyen için de çizgiler bellidir.
Ve siz bunlara uymak zorundasınız.
Yasaklar kalksın.
Ama dışarıya taşmayan müzik olsun.


Yüksek enflasyon
dönemleri böyledir

BODRUM ve Çeşme’deki arkadaşlarımla konuşuyorum, turizmci dostlarımla sohbet ediyorum.
Çoğu maliyet hesaplarken zorlandıklarını söylüyorlar.
Yüksek enflasyonun olduğu yıllarda böyledir.
Türkiye’nin enflasyonla mücadeleye odaklanması gerekir.

Haberin Devamı


Pandemi çoktan bitmiş

SABAH yürüyüşlerimi bu sefer Çeşme’de yaptım. Hem sabah, hem akşam yürüdüm.
Gece de Alaçatı sokaklarında gece gezintisine çıktım.
Birkaç kişi dışında maske takan kimse görmedim.
Bundan sonra yasaklar gelir mi, yeni bir mutasyon çıkar mı bilemem.
Ama pandeminin bittiğini şimdiden söyleyebilirim.

Yazarın Tüm Yazıları