Galadaki Fırtına!

“Kaybedenler Kulübü Yolda” filminin galasına Yiğit Özşener, Nejat İşler ve Rıza Kocaoğlu’nun zil zurna sarhoş gelmesini “yaptığınız işe saygınız olsun” diyerek eleştirmiştim.

Haberin Devamı


Onur Baştürk ve bazı arkadaşlar ‘filmin konseptine uygun olmuş’ diyerek bana katılmadıklarını açıkladı.
‘Filmin konseptine uygun’ ne demek arkadaşlar, filmde kafalar bi’ dünya diye galada da mı öyle olmak lazım?
Galadaki tek olay bu değilmiş ama...
Film gösterimi sırasında bir büyük skandala da oyuncu Kerem Fırtına imza atmış.
O da alkollü müydü bilinmiyor ama film gösterimi başlamadan bir arkadaşlarının yanındaki kadının ayağına basmış yanlışlıkla.
Özür diledikten sonra da yanına oturmuş.
Ne olduysa da ondan sonra olmuş zaten...
Bu tanışma, film gösterimi sırasında hızlı bir arkadaşlığa dönüşmüş, öpüşmeye başlamışlar salonun ortasında.
Daha da ötesi var.
Zaman zaman o kadar yüksek ses çıkarmışlar ki galadaki herkes dönüp dönüp orada ne oluyor diye oyuncuya ve yanındaki kadına bakmış.
Hatta hemen arka sıradaki bir kadın rahatsız olup ön tarafa geçmiş.
Film gösterimi sonuna kadar sürmüş salondaki bu yüksek sesli fırtına...
Film bitince de Kerem Fırtına ayağa kalkıp alkışlamış, hiçbir şey olmamış gibi de salondan çıkmış.
Şimdi buna da “filmin konseptine uymuş” diyenler çıkar mı bilemem.
Ama bir galaya gidip, salonda millet rahatsız edecek şekilde ‘oynaşmak’ neyin kafasıdır arkadaşlar?
Kiminin alkolden dili dönmüyor, kimi salonda ‘sevişiyor’...
Gerçekten çok ‘konsept’ bir gala olmuş!

Sek buz fena çarpar!

Haberin Devamı

Geçtiğimiz aylarda benzer bir fotoğrafı ben yayınlamıştım: Müzik yapımcılarının oturduğu bir akşam masasında buzlar, bardaklar duruyordu ama içki yoktu...
Masanın hemen ayağının dibinde ise saklanmış bir içki şişesi görünüyordu.
Benzer bir olay, Oktay Kaynarca ve arkadaşlarının başına geldi.
“Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” ekibi içki masasında oturuyordu ama rakılar saklanmıştı.
Sosyal medyada büyük geyiği döndü ‘sek buz fena çarpar’ diye, Şahan Gökbakar da fırsatı kaçırmadı.
“Neyi saklıyorsunuz arkadaşlar. Rakı içiyorsunuz diye kimse sizi diziden atmaz merak etmeyin. Kim niye karışsın rakı içmenize” dedi.
Oktay da dedi ki; “Keşke diğer fotoğraflara da baksaydın...”
Doğru... Diğer fotoğraf ve videolarda herkesin rakı içtiği çok açık görülüyordu.
Kimse saklamamıştı rakı kadehlerini ama Şahan’ın takıldığı karede gerçekten saklanmıştı kadehler...
Ne yazık ki herkesin kafasında böyle bir algı oluştu: Rakılı, şaraplı fotoğrafımızı paylaşmalıyım, içki masasında bile alkolü yok edelim.
Sosyal medyaya böyle fotoğraflar konulurken iki kere düşünülüyor artık...
Oysa Şahan’ın dediği doğru, kimse kimseye karışamaz.
İçki içiyorsan yaşadığın hayatı paylaşmaktan korkma.
İçmiyorsan da...
Ama yaşadığın hayatı saklıyorsan asıl o zaman kork.

Sezai’dir o!

Haberin Devamı

“Popstar jürisi Bülent Ersoy, Sezen Aksu’dan söz etmek isterken ismini tam üç kez Sezai olarak telaffuz etti...”
Yüksel Aytuğ dün Günaydın’daki köşesinde böyle yazdı.
Üstelik Gaf Kürsüsü’ne taşımış konuyu.
Ama bu bir gaf değil Yüksel. Çünkü bilenler bilir Bülent Ersoy, Sezen Aksu’ya yıllardır Sezai diye hitap eder.
2014’te yazmıştım bunu, bir kez daha hatırlatayım.
Sezen Aksu’ya ailedeki çocuklar Sezoş, babası Sesko, Uğur Yücel Sezua, Bülent Ersoy da Sezai diye hitap eder...
Yarın öbür gün bir yerde Sezua diye duyarsanız da şaşırmayın...

Ne gerek vardı bu yalana Özcan...

Evlenmeye ne gerek vardı diye sormuyorum elbette, mutluluklar diliyorum.
3 gün önce “8 Mart’ta evlendi” diye haberler çıkartmaya ne gerek vardı?
Düğüne iki gün kala “8 Mart’ta evlendi” diye 3-4 gazetede haberler çıktı.
Çok görülmüş şey değil ama bu sefer biz atlamıştık haberi!
En yakınlarına sorduk, “Evet doğru, evlendi” dediler.
Ama doğru değildi, haberi atlamamıştık çünkü ortada yapılmış bir düğün falan yoktu.
Perşembe günü işin doğrusunu yazdım ben, “Bu akşam evleniyorlar” diye...
Perşembe akşamı da evlendiler.
Peki bu yalana ne gerek vardı?
Gazeteleri kandırmaya, yanlış haberler çıkmasına neden olmaya ne gerek vardı Özcan?
Bak perşembe günü işin doğrusunu yaptınız, sade bir nikâh ve balkondan gazetecilere poz verildi.
Hepsi bu kadardı.
Bu tür yalanlar sadece senin markana zarar verir sevgili Özcan, markanın yanlış yönetilmesine izin verme...

8 gol az mı?

Haberin Devamı

Hadi yazmayayım dedim yine duramadım; Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’nden elendiği gecenin sabahında gazetelere bakıyorum.
Başın öne eğilmesin...
Teşekkürler Kartal...
Alkışlar Beşiktaş’a...
Arkadaşlar farkında mısınız, 8 gol yiyerek elendi Beşiktaş.
Neredeyse bu bile başarı olarak sunulacak!
Tamam Şampiyonlar Ligi’nde buraya gelene kadar çok iyi maçlar çıkardı ama bu, son iki maçta 8 gol yediği gerçeğini değiştirmez ki...
8 gol yedi diye alkışlanan dünyadaki tek takım Beşiktaş olmalı.

Yarın:

Engin Akyürek anlatıyor
◊ Arap hayranlarından aldığı en garip teklif oldu?
◊ Yeni filmi “Çocuklar Sana Emanet” için ne diyor?
◊ Cansu Dere’yle aşk yok da, bu dedikodu nereden çıktı?
◊ Latin Amerika’daki Engin çılgınlığına nasıl bakıyor?

 

Yazarın Tüm Yazıları